Written language and spoken language have developed in two separate branches, in constant interaction throughout history. Although written language is generally prioritized in Turkish language studies, the spoken language that forms the basis of this language has not received much attention for various reasons. One of the most competent text types in which spoken language, which is difficult to follow and requires special analysis methods, can be followed are theater works based on dialogue. The plays written by writers of the realistic movement, based on daily language, have a rich vocabulary in terms of spoken language, as they are at the forefront in terms of spontaneity, believability and truthfulness. In the article where 6 (six) Turkish plays written during the Republican Period were selected as a corpus, the grammatical analysis plane was limited to spoken language elements at the word and phrase level. The identified elements were examined under 8 (eight) headings as exclamations; slang; rude speech/insult/curse/swearing/mocking words; informal speech words; colloquialisms; speech-specific word patterns; repetitions; idioms. In this study, where the importance of theater plays in text-based language studies is emphasized, how theater texts can be subjected to language studies is discussed. It has been observed that these texts provide researchers with intensive language material in many ways, and that they encode forms of close relationship with the act of speech, which is the most natural and lively reflection of language, since they were written specifically to be vocalized. It has been concluded that language researchers can approach the status, development and characteristics of language from a wide window by focusing more on theatre texts; and that theatre researchers can develop more scientific approaches to texts by benefiting from systematic studies of grammar/linguistics.
Yazı dili ve konuşma dili, tarihsel süreçte sürekli etkileşim içerisinde, iki ayrı koldan gelişimlerini sürdürmüşlerdir. Türk dili araştırmalarında genel olarak yazı dili öncelenmekle birlikte bu dile kaynaklık eden konuşma dili çeşitli nedenlerle ilgi görmemiştir. Takip edilmesi zor olan ve özel inceleme yöntemlerine gereksinim duyan konuşma dilinin izlenebileceği en yetkin metin türlerinden biri, karşılıklı konuşma (diyalog) esasına dayalı tiyatro eserleridir. Gerçekçi (realist) akıma bağlı yazarların günlük dili esas alarak kaleme aldıkları oyunlar; doğallık, inandırıcılık ve gerçeğe uygunluk açısından ön planda oldukları için konuşma dili açısından zengin bir söz varlığına sahiptirler. Cumhuriyet Dönemi’nde yazılmış 6 Türkçe oyunun veri tabanı olarak seçildiği makalede, dil bilgisel inceleme düzlemi sözcük ve sözcük öbeği düzeyindeki konuşma dili unsurlarıyla sınırlandırılmıştır. Tespit edilen unsurlar ünlemler; argo; kaba konuşma / hakaret / beddua (ilenme) / sövgü / alay sözleri; teklifsiz konuşma sözleri; halk ağzı; konuşmaya özgü söz kalıpları; tekrarlar; deyimler şeklinde 8 başlıkta incelenmiştir. Metin temelli dil araştırmalarında tiyatro eserlerinin öneminin vurgulandığı çalışmada, tiyatro metinlerinin dil incelemelerine nasıl konu edilebileceği ele alınmıştır. Bu metinlerin birçok açıdan araştırmacılara yoğun dil malzemesi sunmakta olduğu, özellikle seslendirilmek üzere yazıldıkları için dilin en doğal ve canlı yansıtıcısı konuşma edimi ile yakın ilişki biçimlerini kodladıkları görülmüştür. Dil araştırmacılarının tiyatro metinlerine daha çok yönelerek dilin durumu, gelişimi ve özelliklerine olabildiğince geniş bir pencereden yaklaşabilecekleri; tiyatro araştırmacılarının da dil bilgisi / dil biliminin sistematik incelemelerinden yararlanarak metinlere daha bilimsel yaklaşımlar geliştirebilecekleri sonucuna varılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | New Turkish Language (Turkish of Old Anatolia, Ottoman, Turkiye) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2024 |
Submission Date | August 30, 2024 |
Acceptance Date | October 30, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 35 |
Açık Erişim Politikası