The essay analyzes Afghani’s system of thought within the paradigm of the 19th
century Islamic political thought by setting the Islamic institutional margins shaped
by internal and external factors. The internal factors regard the Islamic theoretical
formation while the external ones are determined by the dialectic of Western
domination and patterns of reaction to it. Despite the controversy regarding his life,
motives and ideas, Afghani is treated -in the context here- as a visionary in whose
life the most common theme was ‘disappointment’, and a free-thinker who used, in
debates with Western philosophers, such radical notions as the universality of
science, faith in lieu of religion, and language as the main constituent of the nation.
Afghani indeed took up and analyzed issues that are still at the heart of
contemporary debates on religion and philosophy in the 19th century. One aspect of
the essay is the emphasis on the idea that non-Western thinkers such as Afghani
should be analyzed with a perspective different from that for the Western thinkers
due to not merely the different institutional boundaries of the thought system that
they have emerged within, but also the fact that the Western thinkers have not been
burdened with the task of a tremendous struggle against the hegemony of the
dominant economics, politics and intellectual paradigm (of the West).
Islamic political thought (Western) Hegemony Secularism Religion
Makale, Afgani’nin düşünce sistemini, 19. Yüzyıl İslami siyasal düşünce paradigması içinde, iç ve dış faktörlerce şekillenen İslami kurumsal sınırları belirlemek suretiyle inceler. İç etkenlerden kasıt İslami teorik oluşumken; dış etkenlerden kaste edilen ise Batı hakimiyeti ve bu hakimiyete tepki diyalektiği tarafından belirlenmiştir. Hayatı, gerekçeleri ve fikirleri hakkındaki ihtilaflara rağmen, hayatının en sık tekrarlanan teması hayalkırıklığı olan Afghani, buradaki konu dahilinde, bir vizyoner olarak ele alınmış ve Batılı filozoflarla tartışmalarında, bilimin evrenselliği, din yerine inançtan söz edişi, ulusu oluşturan temel öğe olarak dil birliği gibi konularla ortaya koyduğu özgür ve zamanının ilerisinde olan düşünce yapısına dikkat çekilmiştir. Afgani günümüzde dahi tartışılan din ve felsefe meselelerini 19. Yüzyılda ele almış ve çözümlemeye çalışmıştır. Makalenin bir yönü de Afghani gibi pekçok İslami düşünür ele alınırken, içinden çıktıkları düşünce sisteminin kurumsal sınırlarının yanı sıra, hakim bir başka ekonomiye, siyasete ve entellektüel paradigmaya karşı mücadele vermek zorunda olmayan Batı düşünürlerinden farklı bağlamda değerlendirilmeleri gereğidir.
Diğer ID | JA47DA39NZ |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 13 Sayı: 3 |