Bu makalenin amacı, Hindistan’ın Ortodoks saldırı doktrinin Hindistan’ın stratejik coğrafi konumundaki köklü değişiklikler karşısında bile ordusunu daha verimsiz bir araç haline getirdiğini ve bu bağlamda son dönemdeki Hint ordusunun inovasyon ve yenileşme hareketlerinin bu doktrin ile neden daha verimsiz olacağı değerlendirmektedir. Hindistan’ın geçmişten gelen bağlantısızlık politikasının daha küresel ölçekte yeni bir boyutunu dış politikada uyguladığı son dönemde Hindistan’ın yeni bir doktrin ile bölgesel ve küresel çıkarlarını ve gücünü daha verimli kullanılabileceğinin tartışıldığı bu makaledeki temel varsayım, Hindistan’ın mevcut askeri doktrininin son dönemdeki askeri ve stratejik işbirlikleri ve yerlileşme hareketleri ile dışa bağımlılığı azaltmayı hedeflediği dış politika izlencelerini verimli kılmayacağı ve yeni bir askeri doktrin ve vizyon geliştirilmesinin ortaya çıkaracağı riskler ve fırsatların yeni bir doktrin çerçevesinde tartışılması gerektiğidir. Bütün bu sınırlamalar ve çıkarımlar ışığında bu makale 3 bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm, Hindistan’ın kara kuvvetlerini güvence altına almak üzerine geliştirdiği Ortodoks saldırı doktrini bağlamında Hindistan’ın askeri stratejisinin tarihini inceliyor. İkinci bölümde, 21.yy’da Hindistan’ın güvenlik paradigmalarını altüst eden gelişmeler ve sonrasındaki statik ortamda izlenen askeri politikaların başarısızlığı ve bu başarısızlığın nedenlerini ve sonuçlarını analiz etmektedir. Son bölüm ise, Hindistan’ın askeri gücünün mevcut doktrinde diretilmesi durumunda neden başarısız olacağı ve yeni atılımların verimlilikle sonuçlanabilmesi için oluşturulması gereken yeni modern bir askeri doktrin için bazı analizler ve çıkarımlar üzerine değerlendirmeler yapılmıştır.
The purpose of this article is to evaluate the fact that India's orthodox offensive doctrine has made its army a more inefficient tool even in the face of radical changes in India's strategic geographical position, and in this context, why the innovation movements of the Indian army in the recent period will be more inefficient with this doctrine. The primary assumption in this article, in which it is discussed that India can use its regional and global interests and power more efficiently with a new doctrine, is the central assumption of India's current military doctrine in the recent period when India has implemented a new dimension of its non-alignment policy on a more global scale in its foreign policy. Strategic cooperation, indigenization movements, and foreign policy programs aiming to reduce foreign dependency will not make the Indian military productive. The risks and opportunities that will arise from developing a new military doctrine and vision should be discussed within the framework of a new doctrine. Considering all these limitations and inferences, this article consists of three parts. The first chapter examines the history of India's military strategy in the context of India's orthodox doctrine of aggression to secure its ground forces. In the second part, the developments that overturned the security paradigms of India in the 21st century and the failure of the military policies followed in the static environment afterwards, and the causes and consequences of this failure are analyzed. In the last part, some analyzes and implications are made for why India's military power will fail if it insists on the current doctrine and for a new modern military doctrine that should be created so that breakthroughs can result in efficiency.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | International Relations |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | May 31, 2023 |
Submission Date | October 31, 2022 |
Published in Issue | Year 2023 |