Relationship between security and freedom gained momentum in the
twenty-first century. In the recent rapid development of communication
dizzying, people have fallen into lack of confidence about private life. Where there is no
confidence to talk about freedom was pointless. While on the one hand the state
measures about security, on the other hand worked on the protection of privacy
of private life. The state who fighting crime and criminality, understood the
need to create boundaries in security. Albeit for safety reasons, interference
should be clear with private life about in which limits and how. Although
interfering in private life is undesirable, on the grounds that no freedom is
absolute and unlimited, recognized the outhority of the State interfering in
private life, under certain circumstances.
Today, technological advances offer unlimited possibilities in the field
of communication, especially among the people and masses. This technological
possibilities, are closely monitored by criminal organizations who tried in
every way to privacy, and used in communications with each other between the
members of organization. For this reason, freedom of the communication can be
interfered by security and intelligence agencies within the framework of
Constitution and existing laws. Also the eigth item of the European Convention
on Human Rights (ECHR) which Turkey ratified, enables to this situation.
In this framework, it is important to be taken up and re-evaluated of
controlling communication in prevention (or intelligence) purpose especially
within the legal regulations. While examining the controlling communication in
prevention purpose, evaluation was made within the framework of its laws and
European Convention on Human Rights rather than the laws of other countries.
Controlling Communication Privacy of Private Life Prevention Invite Head of Telecommunications
Güvenlik ve özgürlük ilişkisi yirmi birinci yüzyılda hız kazanmıştır.
İletişimin baş döndüren hızla geliştiği son dönemde, insanlar özel hayatın
gizliliği konusunda güvensizliğe düşmüşlerdir. Güven ortamının olmadığı yerde
özgürlükten söz etmek anlamsız kalmıştır. Devlet bir yandan güvenlik konusunda
önlemler alırken, diğer yandan özel hayatın gizliliğinin korunması üzerinde çalışmıştır. Suç ve suçlulukla mücadele eden devlet,
güvenliğin sınırlarını oluşturma gereğini anlamıştır. Güvenlik sebebiyle de olsa, özel hayata
müdahalenin hangi sınırlarda ve nasıl olacağı açık olmalıdır. Özel hayata
müdahale istenilmeyen bir durum olsa da, hiçbir özgürlüğün mutlak ve sınırsız
olmadığı gerekçesiyle, belli şartlar çerçevesinde, devlete özel hayata müdahale
yetkisi tanınmıştır.
Günümüzde teknolojik gelişmeler, özellikle kişiler ve kitleler arasında
iletişim konusunda neredeyse sınırsız imkânlar sunmaktadır. Bu teknolojik
imkânlar, gizlilik için her yolu deneyen suç örgütleri tarafından da yakından
takip edilmekte ve örgüt üyelerinin birbirleri ile iletişimlerinde
kullanılmaktadır. Bu sebeple, Anayasa ve mevcut yasalar çerçevesinde güvenlik
ve istihbarat birimleri tarafından haberleşme özgürlüğüne müdahale
edilebilmektedir. Ayrıca ülkemizin de onayladığı Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nin (AİHS), 8 inci maddesi bu duruma olanak sağlamaktadır.
Bu çerçevede, önleme maksatlı iletişimin denetlenmesi konusunun özellikle
yasal mevzuatı kapsamında ele alınması ve yeniden değerlendirilmesi önem arz
etmektedir. Önleme maksatlı denetleme tedbiri incelenirken diğer ülkelerin
yasalarından ziyade kendi yasalarımız ve AİHS çerçevesinde değerlendirme
yapılmıştır.
İletişimin Denetlenmesi Özel Hayatın Gizliliği Önleme Dinlemesi Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı
Subjects | Law in Context |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | November 25, 2014 |
Submission Date | January 2, 2017 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 3 Issue: 2 |
This journal is licensed under the Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.