Nose is an organ for breathing and smelling and an important aesthetic factor in the middle of the face and it is vulnerable to traumas. Thus, we encounter nosebleeds frequently particularly in violence cases. We aim to remember that violence can come across clinicians in different formats in elderly patients by discussing domestic violence, violence to women and elderly abuse on a rare case. In act of violence, there is also a tendency of attacking aesthetic organs and protruding organs due to their anatomic forms. We encounter the amputation of nasal pyramid in history as a punishment of adultery and thievery in ancient civilizations as law enforcements. Nose as an important aesthetic factor of face, is possible to be attacked on purpose in order to take revenge or is jealousy cases. Similar to our case, we might encounter it as a type of elderly abuse and violence against women. According to World Health Organization Toronto Declaration, elderly abuse is: “acts of one or multiple inconvenient behaviors that harm the elders or distress them in a relationship with expectations of trust” Although nose replantation and reconstruction can be performed successfully with modern medical possibilities, erasing the marks of mental trauma is not easy at all. Therefore, in all age groups, legal acts must be done, educational programs and social society activities must be planned and creating awareness must be aimed in order to prevent violence and abuse. In abuse cases despite all protective measures, as a part of secondary and tertiary protection, it is significant to provide social and medical support and fallow-up in oncoming periods.
Burun, solunum ve koku organı olmasının yanı sıra anatomik olarak yüzün orta hattında önemli bir estetik unsurdur ve travmalara açık bir organdır. Bu nedenle özellikle şiddet olaylarında burun yaralanmaları ile sık karşılaşmaktayız. Aile içi şiddeti, kadına şiddeti ve yaşlı istismarını nadir görülen bir olgu üzerinden tartışarak, ileri yaş grubunda da şiddetin değişik boyutlarda karşımıza çıkabileceğini hatırlatmayı amaçladık. Şiddet eylemleri içerisinde anatomik yapısı itibariyle çıkıntılı organlara ya da estetik organlara saldırı eğilimleri de mevcuttur. Tarihte zina ve hırsızlık suçunun cezası olarak nazal piramidin ampütasyonu eski uygarlıklarda hukuki bir yaptırım olarak karşımıza çıkmaktadır. Yüzün önemli bir estetik unsuru olan burnun, kıskançlık ya da intikam alma amacıyla da bilinçli olarak saldırıya uğraması mümkündür. Olgumuzda olduğu gibi yaşlı istismarının ve kadına şiddetin bir türü olarak karşımıza çıkabilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü Toronto Deklarasyonu’na göre yaşlı istismarı: “güven beklentisi olan herhangi bir ilişkide, yaşlıya zarar veren veya onu strese sokan bir defa ya da tekrarlayan uygunsuz davranışlarda bulunulması”dır. Günümüz tıbbi imkanlarında her ne kadar başarılı burun replantasyon ve rekonstrüksiyon uygulamaları yapılabiliyor olsa da maruz kalınan ruhsal travmanın izlerinin silinmesi hiç de kolay değildir. Bu sebeple tüm yaş gruplarında, şiddet ve istismarı önlemede yasal düzenlemeler yapılmalı, eğitici programlar ve sivil toplum faaliyetleri planlanarak farkındalık yaratılması amaçlanmalıdır. Tüm koruyucu önlemlere rağmen meydana gelmiş istismar olgularında erken dönemde olgunun tıbbi ve sosyal destek sağlanması, ilerleyen dönemde takiplerinin yapılması ikincil ve üçüncül koruma kapsamında oldukça önemlidir.
Subjects | Health Care Administration |
---|---|
Journal Section | Case Report |
Authors | |
Publication Date | July 4, 2017 |
Acceptance Date | May 4, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 7 Issue: 2 |