Although the earliest permanent settlements based on agriculture originated in Anatolia and Levant regions neighbouring to Mesopotamia and receiving sufficient rainfall, the first cities in the world history are seen in the southern Mesopotamia. In other words, the seeds which would establish the city had emerged in the neighbouring regions, but the place where this seeds turned into cities as we today know was Mesopotamian lands. In this context, Mesopotamia, which is accepted as the cradle of civilization, has been home of the second revolution humankind achieved, which is the Urbanization Revolution. Since Mesopotamia was the region where urbanization first emerged, it is generally accepted that the emergence of the first cities in this region was independent of other cultures and was the result of a local development. It has been found that the foundations of the developments that would lead to urban life were laid in the Ubayd period. The first city in its real sense and the city life related to this concept is found in the south of Mesopotamia but only in the Uruk Period. Thus, the process of urbanised life which started in southern Mesopotamia during the Ubeyd Period in the middle of the 6th millennium BC led to an urbanised world during the Uruk Period in 4th millennium BC. This procedure then characterised the Early Dynasty period in 3rd millennium BC, which was the golden age of the city-states. In this article, the traces of the developments outlined above will be examined and how this process took place in Mesopotamia will be detailed. In this sense, the chronological framework of the essay will cover a period that starts from the 6th millennium BC when the earliest settlements emerged in Southern Mesopotamia and that reaches out the 4th millennium BC when the cities were established and finally to the 3rd millennium BC when the city-states spread. This process will be presented by foregrounding Ubeyd and Uruk settlements where the findings that characterize these developments have first been revealed.
Tarıma dayalı ilk kalıcı yerleşimler, Mezopotamya’ya komşu ve yeterli yağış alan Anadolu ile Levant bölgelerinde ortaya çıkmış olsa da, dünya tarihinde ilk şehirler Güney Mezopotamya’da görülür. Başka bir ifadeyle, şehri meydana getirecek olan nüve komşu bölgelerde yeşermiş, fakat bu nüvenin şehir anlamında ilk meyvesini verdiği yer, Mezopotamya toprakları olmuştur. Bu bağlamda, medeniyetin beşiği olarak kabul edilen Mezopotamya, insanoğlunun gerçekleştirdiği ikinci büyük devrime, yani Şehir Devrimi’ne ev sahipliği yapmıştır. Mezopotamya, şehirleşme olgusunun ilk görüldüğü yer olduğundan, genellikle buradaki ilk şehirlerin diğer kültürlerden bağımsız ve yerel bir gelişim sonucu doğduğu görüşü benimsenmiştir. Şehirli hayatı doğuracak olan gelişmelerin temellerinin Ubeyd Dönemi’nde atılmış olduğu görülür. Gerçek anlamda ilk şehir ve bu kavramla bağlantılı olan şehir hayatı ise, Mezopotamya’nın güneyinde ancak Uruk Dönemi’ne gelindiğinde karşımıza çıkmaktadır. Böylece, M.Ö. VI. Binyılın ortalarında Ubeyd Dönemi’yle birlikte başlayan Güney Mezopotamya’daki yerleşik hayat süreci, M.Ö. IV. binyılda Uruk yerleşiminde şehirli bir dünyanın ve dolayısıyla ilk şehir devletinin doğuşu şeklinde meyvelerini vermiş, M.Ö. III. binyılda Erken Hanedanlar Dönemi’nde ise, sözkonusu şehir devletlerinin bu dönemi karakterize etmesiyle altın çağını yaşamıştır. Bu makalemizde yukarıda ana hatlarıyla ifade edilen gelişmelerin izleri takip edilerek, bu sürecin Mezopotamya’da nasıl gerçekleştiği aktarılmaya çalışılacaktır. Bu anlamda makalenin kronolojik çerçevesi, Güney Mezopotamya’da M.Ö. VI. binyılın ortalarında başlayan ilk iskân aşamasından, M.Ö. IV. binyıl’da şehirlerin doğuşuna ve şehir devletinin yaygınlık kazandığı M.Ö. III. binyıla kadar uzanan süreç olacaktır. Bu süreç, sözkonusu gelişmeleri karakterize eden bulguların ilk kez ortaya çıkartıldığı Ubeyd ve Uruk yerleşmeleri esas alınarak anlatılacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 12 Issue: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.