Ekolojik koşullar ve doğal potansiyel, Türkiye Hayvancılığının gelişmesine imkan tanımaktadır. Türkiye’deki hayvan varlığının İse, Dünya ülkeleri arasındaki yeri küçümsenemez. Ancak hayvancılıkta prodüktivite düşüklüğünden söz edilebilir. Çünkü mevcut hayvan varlığı genelde düşük verimli ırklardan oluşmaktadır. Ayrıca yetersiz ve dengesiz besleme prodüktivite düşüklüğünün en önemli nedenleri arasındadır. Hayvancılıkta karşılaşılan düşük prodüktivitenin giderilmesi için yapılan yerli ırk hayvanların iyileştirme çalışmalarının istenen düzeye ulaştığı da söylenemez. 1875 yılında kültür ırk ve bunların melezi hayvan popülasyonunun yaklaşık %İki İken bu oran. günümüzde ancak % 20 düzeyine ulaşabilmiştir (1). Halen hayvan varlığının büyük bir bölümünün verimlilik düzeyi yükseltilmeye muhtaçtır. Bugün; Türkiye hayvancılığının İçerisinde bulunduğu diğer önemli sorun; yetersiz ve dengesiz beslemedin Yapılan araştırmalar, havanların aldıkları proteinin % 68'inin ve; Nişasta değerinin ise % 62’sinin ana yem kaynağının çayır - meralar olduğunu göstermektedir (2). Türkiye'da ise çayır - meraların aşırı ve hatalı otlatma sonucu yetersiz kaldığı da bilinmektedir. Hayvancılığı gelişmiş ülkelerde, işlenen tarım hayvancılığının yaklaşık %25-'30’unun yem bitkilerine ayrıldıkları, buna karşın Türkiye’de bu oran %1.75 düzeyinde olduğu bilinmektedir (3). Olaya Tarımsal gelir açısından baktığımızda, tarihi gelişmiş ülkelerde 'hayvancılık. gelirlerinin tarım geliri içerisindeki yeri % 60-Türler de iken. Türkiye’de bu oran % 33'lerde kalmaktadır (4). Türkiye'de yem bitkileri üretiminin ve çayır mera alanlarının ye¬tersiz kalışı hayvancılıkla ilgilenenleri alternatifler aramaya zorlanmıştır. Bu bulgulardan hareketle, şeker pancarı artıklarının (posa, melas vb) yem kaynağı olarak değerlendirilmesi alternatif olmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 1990 |
Published in Issue | Year 1990 Volume: 1990 Issue: 1 |