Oyunculuk , insanlığın var olduğu günden bugüne içgüdüsel olarak yapılır. İlk ortaya çıkışı Antik Yunan zamanına uzanmaktadır. Önce sözsüz oyunlar ile başlar, sonraları komedya ve tragedya olarak ayrılır.Oyuncular kendilerine verilen rolleri hikaye çerçevesinde canlandırmaya çalışır. Sahnede seyirciye karşı oynan tiyatro oyunları sayesinde oyunculuk geçmişten günümüze kadar gelmiştir.
19. yüzyılda Rus oyuncu ve yönetmen Konstantin Stanislavski oyunculuk üzerine oluşan tüm kalıpları yıkmak için çalışmalara başlar. Standartlaşan oyunculuk bakış açısı yerine farklı bir soluk getirmeyi hedeflemiştir. Ona göre oyuncu rolüne önce içinde inanmalı, sonra da onu tüm bedeninde hissetmelidir. Oyuncunun belleğinde olan duyguları kullanarak daha inandırıcı olabileceğini savunmuştur. Eğer ki acı duyulması gereken bir sahneyi canlandırması gerekiyorsa oyuncu, belleğindeki acı duygusundan faydalanabilir. İnanılmadığı ve hissedilmediği zaman hiçbir duygunun seyirciye geçmediğine inan Stanislavski, her oyuncunun duygularını kontrol edebileceğini savunmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 30, 2019 |
Submission Date | April 30, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 5/6 Issue: 5/6 |
İndex Bilgisi
Asos İndex