Neseb-nâmeler, Arapça, Farsça ve Türkçeden oluşan tarihin en zengin kaynaklarından biridir. Türk ve Moğol tarihinde de neseb-nâmeler kıymetli bir yere sahiptir. Bu bağlamda İlhanlı (İran Moğolları) veziri Reşidüddin Fazlullah tarafından kaleme alınan Neseb-nâme-i Mülük veya diğer adıyla Şuâb-ı Pencgane olarak bilinen eser, Moğolların şeceresi hakkında derli toplu bilgi vermektedir. Bunun yanında Timurlu hükümdarı Şahruh Mirza’nın isteği üzerine 830/1426-27 yılında kaleme alınmaya başlanan ve yazarı bilinmeyen Mu‘izzü’l Ensâb fî Şeceretü’l Ensâb-ı Selâtin-i Moğol adlı eser de Reşidüddin Fazlullah’ın eserinden istifade ederek Moğolların şeceresini aktarmıştır. Bu eser genel olarak Neseb-nâme-i Mülûk’ün Gazan Han dönemine kadar verdiği bilgileri aynen kaydetmiştir. Gazan Han’dan sonra gelen Sultan Olcaytû ve Ebu Said Han’ın şecereleri de Mu‘izzü’l Ensâb’a eklenmiştir. Mu‘izzü’l Ensâb’da Moğol (İlhanlı) bahsinden sonra Timur ve oğulları bahsi başlayıp, eser Sultan Hüseyin Baykara’nın şeceresi ile sona ermektedir. Anonim Mu‘izzü’l Ensâb ve Reşidüddin Fazlullah’ın Neseb-nâme-i Mülük adlı eseri biçimi, yani tertip tarzı olarak neredeyse aynıdır. Biçim veya şekil olarak aralarındaki en dikkat çekici fark ise Neseb-nâme-i Mülük’de satır aralarındaki Uygur harfleriyle yazıların bulunmasıdır. Bu iki eser tarz bakımın birbirlerine çok benzemektedirler. Bu şecere kitaplarında sadece hanlar ve şehzadelerin isimleri kaydedilmemiş aynı zamanda hanların hatunları, kumaları, devlet kademesindeki görevlilerin isimleri de kaydedilmiştir. Bunun yanında yazmaların yanındaki der kenarlarda zaman zaman bilgiler bulunmaktadır. Bu iki eser bazı araştırmacılar tarafından biçim ve içerik açısından incelenmiş ancak eserdeki hatunlar hakkında çalışmalar yapılmamıştır.
Bu iki şecere kitabında kadınların isimlerinin kaydedilmesi Moğollarda kadının ne derecede ehemmiyete sahip olduğunu da göstermesi açısından önemlidir. Moğollarda baş hatun, kocasının yokluğunda evi ve çocukları idare edip ordanın işlerine bakmış ve buna bağlı olarak ehemmiyetli bir yer işgal etmiştir. Ayrıca Moğol hatunları merasimlere, ziyafetlere ve kurultaylara katılmışlar ve hanedan içindeki makamına göre hükümdarın, tahtın yanında yer almışlardır. Büyük önemi olan teşrifatta, şölenlerde, resmî törenlerde ve umumî ağırlamalarda, hatunların her birinin saygınlığı ve makamının gözetilmesine dair özel kural ve ölçü bulunmuştur. Bunun yanında Moğollarda hükümdar eşleri Moğol geleneklerinde çok eşliliğe bir sınır getirilmemiştir. Bu nedenle Moğollarda levirat ve sororat türü evliliklerin örneklerini görebilmemizde kaçınılmaz olmuştur. Moğollarda bu tür evlilikler yapılmasının hem sosyal hem ekonomik sebepleri bulunmaktadır. Cengiz Han’ın oğulları ve Moğol İmparatorluğu’nun varisleri Çağatay Han ve Ögedey Han da birçok evlilik gerçekleştirmişlerdir. Neseb-nâme-i Mülûk ve Mu‘izzü’l Ensâb’da bu iki hanın hatunlarının isimleri zikredilmekte ve bunlardan dünyaya gelen şehzadeler de kaydedilmektedir. Bu çalışmada Neseb-nâme-i Mülûk ve Mu‘izzü’l Ensâb adlı esere göre Ögedey Han ve Çağatay Han’ın hatunları adı geçen eserlerin sırasına göre ortaya çıkarılacak ve bu hatunların hayatı hakkında bilgiler verilecektir. Böylece bu çalışmayla Ögedey Han ve Çağatay Han’ın hatunları ve çocukları hakkında derli toplu bilgi elde edilecektir.
Genealogical trees is one of the richest sources of history, consisting of Arabic, Persian and Turkish. In Turkish and Mongolian history, genealogical trees have a valuable place. In this context, the work known as Neseb-nâme-i Mülük, or in other words Şuâb-ı Pencgane, which was written by the İlhanlı (Iranian Mongols) vizier Reşidüddin Fazlullah, gives detailed information about the genealogy of the Mongols. In addition, the work called Mu'izzü'l Ensâb fî Şeceretü'l Ensâb-ı Selâtin-i Mongol, which was started to be written in 830/1426-27 at the request of the Timurid ruler Shahruh Mirza and whose author is unknown, also benefited from the work of Reşidüddin Fazlullah transferred his genealogical tree. This work generally recorded exactly the information given by Neseb-nâme-i Mülûk until the period of Gazan Khan. The genealogies of Sultan Olcaytû and Ebu Said Khan, who came after Gazan Khan, were also added to Mu'izzü'l Ensâb. After the Mongolian (Ilkhanid) talk in Mu'izzü'l Ensâb, the talk of Timur and his sons begins and the work ends with the genealogy of Sultan Hüseyin Baykara. Anonymous Mu'izzü'l Ensâb and Reşidüddin Fazlullah's work called Neseb-nâme-i Mülük is almost the same in form, that is, in composition style. The most striking difference between them in terms of form or shape is the presence of writings in Uighur letters between the lines in Neseb-nâme-i Mülük. These two works are very similar to each other in terms of style. In these genealogy books, not only the names of the khans and princes were recorded, but also the names of the ladies of the khans, their wives and officials at the state level. In addition, there is information from time to time on the margins next to the manuscripts. These two works have been examined by some researchers in terms of form and content, but no studies have been made about the women in the work.
The recording of women's names in these two genealogy books is important in terms of showing how important women were in the Mongols. In the Mongols, the head lady managed the house and children in the absence of her husband, took care of the affairs of the place, and accordingly occupied an important place. In addition, Mongolian women participated in ceremonies, banquets and congresses and took their place on the throne of the ruler according to his rank in the dynasty. Special rules and measures were found regarding the respect of each woman's dignity and rank in the ceremony, feasts, official ceremonies and public receptions, which are of great importance. In addition, there is no limit to polygamy in Mongolian traditions. For this reason, it has been inevitable for us to see examples of levirate and sororate marriages in Mongols. There are both social and economic reasons for making such marriages in Mongols. The sons of Genghis Khan and the heirs of the Mongol Empire, Çağatay Khan and Ögedey Khan also had many marriages. In Neseb-nâme-i Mülük and Muizü'l-Ensâb, the names of the women of these two inns are mentioned and the princes born from them are also recorded. In this study, according to the work named Neseb-nâme-i Mülük ve Muizü'l-Ensâb, the women of Ögedey Han and Çağatay Han will be revealed according to the order of the mentioned works and information will be given about the life of these women. Thus, with this study, detailed information about Ögedey Han and Çağatay Han's women and children will be obtained.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 20, 2022 |
Submission Date | June 20, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |