Historical data and modern research say the same thing; People - especially children - learn through games. Psychologists state that the games played in childhood are also learning. Even in the historical process, there are many examples of that learning begins in childhood. For example, if we look at the history of Turks, it is seen that there is a nation that has spread to very different geographies from the lands of its birth and established states of various sizes there. For this reason, the comments which have been made by the academic studies are in agreement with the point that the Turks have been a warrior nation. Here is perhaps the most important factor in the Turks being a warrior nation that whether it is a girl or a boy, there have been trainings taken in the form of a game at an early age. So, Turks have taught their children to ride horses, use swords, bows and arrows at a young age. While a warrior generation has emerged afterwards, the children have continued their education as a game both during and after that. This tradition has continued from generation to generation and has actually survived to the present day. Today, while children learn through games, it must be because of this that there is still war in these games. It would not be wrong to say that this culture's traditional learning through games continued in the Ottoman Empire as well.
Many sports and games were played in the Ottoman palace, which was the administrative center of the Ottoman Empire. The plays performed by stunters, gypsies, fireplayers etc. have just some shows to watch. Games such as javelin, soapwort, horse racing, wrestling and truncheon game should be considered both as entertainment and as training. As many scholars have already done substantial research on the aformentioned games, they are already well known to us. As far as the game called tomak is concerned, we have either limited or partially incorrect information on it, however.
In this article, we have extensively examined the game of Tomak by using the Ottoman archival documents, local historians, diary writers as well as contemporary foreign sources of the time.
In the lights of these extensive sources, we provide a more comprehensive and nuanced picture of the Tomak, which includes detailed information like purpose of the game, its playground, rules of the game, Ottoman sultans showing interest on the game.
By studying the Tomak, which first appeared in first of quarter of 18th century and continued to be played up until the first half of the 19th century, we not only aim to contribute history of the sport and the game in general but also to show its places in the history of Ottoman sports and games in particular.
Tarihi veriler ve modern araştırmalar bir konuda aynı şeyi söylemektedir; İnsan-özellikle çocuklar- oyunla öğrenmektedir. Psikologlar insanın çocukluk döneminde oynadığı oyunların aynı zamanda bir öğrenme olduğunu ifade etmektedirler. Tarihsel süreçte de öğrenmenin çocukluk döneminde başladığının birçok örneği bulunmaktadır. Mesela Türklerin tarihine bakacak olursak; doğduğu topraklardan çok farklı coğrafyalara yayılan ve buralarda irili ufaklı devletler kuran bir millet görülmektedir. Bunun için de yapılan akademik çalışmalarla ortaya konulan yorumlar Türklerin savaşçı bir millet olduğu noktasında hemfikirdir. İşte Türklerin savaşçı millet olmasında belki de en önemli etken; kız olsun erkek olsun çocuk yaşta oyun görünümünde alınan eğitimler olmuştur. Öyle ki; Türkler çocuklarına ata binme, kılıç kullanma, ok ve yay kullanımını küçük yaşta yapılan talimlerle öğretmişlerdir. Sonrasında savaşçı bir nesil ortaya çıkarken, çocuklar bu eğitimlerini hem o esnada hem de sonrasında bir oyun olarak devam ettirmişlerdir. Bu gelenek nesilden nesle devam ederek esasında günümüze kadar gelmiştir. Günümüzde de çocukların oyunla öğrenirken, bu oyunlarının içerisinde hala savaş oyunlarının olması da bundan olsa gerektir. İşte bu kültürün geleneksel olarak oyunla öğrenme durumu Osmanlı Devleti’nde de devam etmiştir desek yanlış olmayacaktır.
Osmanlı Devleti’nin yönetim merkezi olan sarayda birçok sporun yapıldığı ve oyunların oynandığı görülür. Cambazlar, çingeleneler, ateşbazlar vb.’lerin sergiledikleri oyunlar sadece seyirlik bir eğlencedir. Cirit, çevgan, at yarışı, güreş, matrak gibi oyunlar ise hem bir eğlence hem de bir talim olarak değerlendirilmelidir. Yukarıda belirtilen oyunlarla ilgili çeşitli çalışmaların yapılmış olması, bahsi geçen oyunlar hakkında daha fazla malumat edinmemizi sağlamıştır. Ancak bu oyunlar arasında değerlendirebileceğimiz tomak hakkında verilen malumatların sınırlı ve kısmen yanlış olması oyun üzerinde daha detaylı bir çalışmanın yapılması ihtiyacını ortaya koymuştur. Bu düşünceden hareketle başta arşiv vesikaları olmak üzere oyunun oynandığı dönemde kaleme alınan dönemin yerli (müverrihler, ruznameciler) ve yabancı kaynaklarıyla sonrasında günümüze kadar yapılan araştırmalardan yararlanılarak tomak oyunu hakkında geniş malumatlar verilmeye çalışılmıştır. Yapılan bu çalışmayla tomak oyunu hakkında; oyunun oynanış amacından, oynandığı mekâna, oyun kurallarından, padişahların oyuna olan ilgilerine kadar farklı konularda bilgi verilmiştir. Böylece XVIII. yüzyılın ilk çeyreğinde ortaya çıkan ve XIX. yüzyılın ilk yarısına kadar farklı padişahlar döneminde oynanan bir oyun olarak tomağın; genelde spor ve oyun tarihi, daha özelde ise Osmanlı spor ve oyun tarihinde nasıl bir yer teşkil ettiği ortaya konulmuştur.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 20, 2023 |
Submission Date | March 16, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |