Vakayinamelerde tam manasıyla zikredilmemiş olsa da adını kurucusu Bâbür Şah’tan (1526-1530) alan Hindistan’daki bu son Türk devleti, Türkiye’deki tarihçiler tarafından Babürlüler (1526-1858) olarak anılagelmiştir. Bazı Türk tarihçiler ise bu devleti kuran Bâbür Şah ve ardıllarının soyunun Türkistan’ın son büyük fatihlerinden Emir Timur’a dayanmasından dolayı onları Timuroğulları ya da Gürkanlılar diye adlandırmıştır. Zira devletin kurucusu Çağatay Türklerinden Bâbür Şah’ın soyu, baba tarafından Timur’a, anne tarafından da Cengiz Han’a dayanmaktadır. Ancak Türk tarihçilerin aksine Hintli ve Avrupalı müellifler, Hindistan’daki bin yıllık tarihi Türk varlığını unutturmak amacıyla Babürlüleri Mugal ya da Mongol gibi isimlerle zikretmiş ve onların soy olarak Türklere değil, Moğollara dayandığı izlenimini oluşturmaya çalışmıştır.
Babürlüler, devleti idarede uyguladıkları Türk devlet geleneğini Hindistan’ın kalabalık ve karmaşık toplum yapısına rağmen muhafaza etmiş, bazı kültürel öğeleri ise Hindistan’a özgü yerleşik geleneklerle harmanlayarak bugün hala ayakta duran Türk-Hint karışımı eserler vücuda getirmiştir. Dolayısıyla devletin kuruluşundan yıkılışına kadar bu coğrafyada imar faaliyetlerinde bulunan Babürlüler, özellikle inşa ettikleri yollar, caddeler, bahçeler, medreseler ve yeni şehirler ile de Hindistan’ı ihya etmiştir. Bu bağlamda Babürlülerin devlet teşkilatlanması konusunda kuşkusuz Hindistan’a kazandırdığı en önemli kavramlardan birisi de o dönemde sûbe adı verilen eyalet teşkilatı olmuştur. Nitekim modern Hindistan Devleti’nin diğer hususlarda olduğu gibi günümüzde kullandığı eyalet sisteminin temeli de bu coğrafyada üç asırdan fazla hüküm sürmüş Babür Devleti tarafından atılmıştır.
Hindistan’da hâkim olduğu toprakları 16. yüzyılın ortalarından itibaren genişletmeye başlayan Babür Devleti, 18. yüzyılın ortalarına gelindiğinde en geniş sınırlarına ulaşmıştır. Özellikle Babür imparatoru Ekber Şah (1556-1605) döneminde takip edilen genişleme siyaseti neticesinde yerel krallıklara boyun eğdirilmiş ve Hindistan tek bir merkezi idare altında toplanmıştır. Bu sebeple hâkim olunan toprakların ve hükmedilen nüfusun artması gibi etkenler, merkezden uzak bölgelerin idaresini sağlamak için Babürlüleri yeni bir devlet modeli geliştirmeye sevk etmiştir. Babürlü tarihinde ilklerin uygulayıcısı olarak bilinen Ekber Şah, genişleyen sınırlar nedeniyle dini ve askeri konularda olduğu gibi, devleti idare biçiminde de birtakım reformlara gitmiştir. Ekber Şah’ın kurduğu sistemle birlikte ülke toprakları eyaletlere ayrılmış ve bu eyaletlerde kendi içerisinde hiyerarşik bir yapıya göre revize edilmiştir. Örneğin; Hindistan’ın en önemli vilayetlerinden Sind, Orissa, Dekken, Pencap, Keşmir, Gucerât, Bengal gibi bölgeler eyalet olarak kurulmuş ve bu eyaletlerin başına da birer vali veya o zamanki adıyla “sûbedar” (sipehsâlâr) atanmıştır. Eyaletler ise kendi içerisinde “serkâr” adı verilen kazalara/ilçelere, bunlarda “pergene” adı verilen köylere ayrılmış ve her birinin başına idareyi ve asayişi sağlamakla görevli memurlar tayin edilmiştir. Dolayısıyla kaynakların bize sunduğu bilgilerden hareketle bu çalışmada Babürlülerde eyalet teşkilatının önemine değinilmiş ve kendi içerisindeki hiyerarşik yapının ne şekilde işlediği kaynaklar ışığında ifade edilmeye çalışılmıştır. Ayrıca, bu araştırmanın Hindistan Türk tarihi araştırmalarına referans bir çalışma olması amaçlanmıştır.
Although not fully mentioned in the chronicles, this last Turkish state in India, named after its founder Babur Shah (1526-1530), has been referred to as the Mughals (1526-1858) by historians in Turkey. Some Turkish historians, on the other hand, named them as Timurids or Gurkanids because the lineage of Babur Shah and his successors, who founded this state, is based on Emir Timur, one of the last great conquerors of Turkestan. Because the ancestry of Babur Shah, one of the Chagatai Turks, the founder of the state, is based on Timur on the father's side and on Genghis Khan on the mother's side. However, unlike Turkish historians, Indian and European authors have mentioned the Mughals with names such as Mugal or Mongol in order to make people forget the thousand-year history of Turkish existence in India and tried to create the impression that they are based on the Mongols, not the Turks.
The Mughals preserved the Turkish state tradition, which they applied in the administration of the state, despite the crowded and complex social structure of India, and by blending some cultural elements with the established traditions unique to India, they created Turkish-Indian mixed works that still stand today. Therefore, the Mughals, who carried out construction activities in this geography from the foundation of the state until its collapse, revived India with the roads, streets, gardens, madrasahs and new cities they built. In this context, one of the most important concepts that the Mughals brought to India in terms of state organization was the state system called branch at that time. As a matter of fact, the foundation of the state system used by the modern Indian State today, as in other issues, was laid by the Mughal State, which ruled in this geography for more than three centuries.
The Mughal State, which started to expand the lands it dominated in India from the middle of the 16th century, reached its widest borders by the middle of the 18th century. As a result of the expansion policy followed especially during the reign of Mughal emperor Akbar Shah (1556-1605), local kingdoms were subjugated and India was gathered under a single central administration. For this reason, factors such as the increase in the dominated lands and the dominated population led the Mughals to develop a new state model in order to provide the administration of the regions far from the center. Known as the implementer of the firsts in Mughal history, Akbar Shah made some reforms in the form of state administration as well as in religious and military matters due to the expanding borders. With the system established by Akbar Shah, the territory of the country was divided into states and these states were revised according to a hierarchical structure within themselves. For example; Regions such as Sind, Orissa, Dekken, Punjab, Kashmir, Gujarat, and Bengal, which are among the most important provinces of India, were established as states and a governor, or "sûbedar" (sipehsalar) as it was then known, was appointed to the head of these states. The provinces, on the other hand, were divided into counties/districts called “serkar”, and villages called “pergene” in them, and officials responsible for maintaining the administration and public order were assigned to each of them. Therefore, based on the information provided by the sources, in this study, the importance of the state organization among the Mughals was mentioned and how the hierarchical structure within itself worked was tried to be expressed in the light of the sources. In addition, this research is aimed to be a reference study for Indian Turkish history studies.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 20, 2023 |
Submission Date | April 4, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |