Inşâ and münşeât, which are inherited from Arabic and Persian literature, are a literary genre that has been encountered in Turkish literature since the fifteenth century and became widespread by the seventeenth and eighteenth centuries. Inşâ books, which originally taught the manners and procedures of correspondence to scribes and penmen, evolved into münşeât that collected the correspondence of poets, writers, scholars and state officials, and became indispensable sources for literature and history. The distinction between inşâ, which were handbooks teaching correspondence, and münşeât, which contained authentic correspondence, had begun to fade. The Kitâb-ı İnşâ’ by Osman Agha of Temesvár is noteworthy as a work of an era in which this distinction was lost, with its unique content and the adventure of its emergence. The present article examines the Inşâ of Osman, who is known for his narrative of captivity, but in fact left behind many other works, written while teaching Turkish to the Habsburg sprachknaben, i.e. language boys in Istanbul in the 1720s. Until now, two copies of Kitâb-ı İnşâ’ were known to exist: one in manuscript HHStA Or.HS.125, written by Osman Agha himself, and the other in manuscript ÖNB Mixt.175, a copy. This article introduces the existence of a third one. The work in ÖNB Mixt.867 is also written in the author's calligraphy, and based on the examination of the copies, it is understood that it is the author's copy. When all copies are evaluated together, the following conclusion is reached regarding Kitâb-ı İnşâ: The work is more than a guide book that teaches correspondence manners and procedures. Osman Aga did not write Kitâb-ı İnşâ by referring to the authentic letters in his personal archive, but rather as he remembered the events. This in fact answers the question of why similar letters bear different dates. On the other hand, the inauthenticity of the letters does not diminish the value of the Kitâb-ı İnşâ. On the contrary, what he wrote based on what he remembered makes Kitâb-ı İnşâ' a memoir and makes its content valuable for historians. Kitâb-ı İnşâ' contains the correspondence between the pashas, Habsburg generals and the commanders of the Hungarian war of independence, which is not authentic but cannot easily be called imaginary, and Osman Aga's accounts of what he saw, heard and did, sometimes as a witness and sometimes as an actor of events: How the Ottoman-Habsburg border was demarcated after 1699, how the cases of extortion and murder on the border were resolved, and what form commercial disputes took are among the issues Osman Aga covers in his work. Considering how few documents we have access to in the Ottoman archives on all these issues, the resource value of Kitâb-ı İnşâ increases even more.
Osman Agha of Temesvár Ottoman-Habsburg diplomacy frontier diplomacy Kitâb-ı İnşâ’ author’s copy.
Arap ve Fars edebiyatından tevarüs eden inşâ ve münşeât geleneği, Osmanlı devri Türk edebiyatında 15. yüzyıldan itibaren örneklerine rastlanan, 17. ve 18. yüzyıllara gelindiğinde ise artık yaygınlaşmış bir yazın türüdür. Esasen katiplere ve eli kalem tutanlara yazışma adabını ve usullerini öğreten inşâ kitapları, şairlerin, yazarların, alimlerin ve devlet ricalinin mektuplaşmalarının bir araya getirildiği münşeât mecmualarına evrilirken, artık yalnızca edebiyat için değil, tarih için de vazgeçilmez birer kaynak haline gelmiştir. Bu zaman zarfında, yazışma usullerini öğreten el kitabı niteliğindeki inşâ kitaplarıyla, otantik yazışmaları içeren münşeât mecmuaları arasındaki ayrım da kaybolmaya başlamıştı. Temeşvarlı Osman Ağa’nın Kitâb-ı İnşâ’ adlı eseri de bu ayrımın kaybolduğu bir çağın eseri olarak, kendine has içeriğiyle ve ortaya çıkış serüveniyle dikkat çekicidir. Elinizdeki makale, esaretnâmesiyle bilinen, fakat aslında arkasında birçok eser bırakan Temeşvar’ın divan tercümanı Osman Ağa’nın, 1720lerde İstanbul’daki Habsburg dil oğlanlarına Türkçe öğretirken kaleme aldığı inşâsını inceliyor. Bu eserin şimdiye kadar biri müellifin hattından çıkma HHStA Or.HS.125 numaralı mecmuada, bir diğeri ise ne zaman ve kim tarafından istinsah edildiği bilinmeyen ÖNB Mixt.175 numaralı yazmada olmak üzere iki nüshasının varlığı biliniyordu. Bu makalede üçüncü bir nüshanın varlığı ve mahiyeti tanıtılıyor. ÖNB Mixt.867 numaralı mecmua içerisindeki eser yine müellif hattıyla kaleme alınmış olup, nüshalar üzerinde yapılan incelemeden hareketle müellif nüshası olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim ilk nüshadan son nüshaya kadar eserin geçirdiği aşamalar da bu kanaati desteklemektedir. Bütün nüshalar birlikte değerlendirildiğinde, Kitâb-ı İnşâ ile alakalı olarak şu sonuç da ortaya çıkıyor: Eser, muhtevası itibariyle yazışma adabını ve usullerini öğreten bir inşâ kitabı olmaktan daha fazlasıdır. Osman Ağa, Kitâb-ı İnşâ’yı kişisel arşivindeki mektuplara başvurarak değil, bilakis olayların hatırında kaldığı şekilde yazmıştır. Bu tespit, nüshalar arasındaki benzer mektupların niçin farklı tarihler taşıdığı sorusunu da aslında cevaplamış oluyor. Diğer taraftan, muhtevasındaki mektupların otantik olmaması Kitâb-ı İnşâ’nın değerini azaltmıyor. Bilakis, hatırında kalanlardan hareketle yazdıkları Kitâb-ı İnşâ’yı hatırat türünden bir eser haline getiriyor ve muhtevasını tarihçiler için değerli kılıyor. Kitâb-ı İnşâ’, 18. yüzyılın başında Osmanlı-Habsburg sınırındaki muhafız paşalar, Habsburg generalleri ve Macar bağımsızlık savaşının komutanları arasındaki otantik olmayan ancak kolayca muhayyel de diyemeyeceğimiz mektuplaşmaları ve Osman Ağa’nın kimi zaman olayların şahidi kimi zamansa faili olarak görüp işittikleri, yapıp ettikleri hakkındaki takrirlerini içeriyor: 1699 sonrasında Osmanlı-Habsburg sınırının tahdidinin nasıl yapıldığı, sınırdaki gasp ve cinayet davalarının ne şekilde çözümlendiği, ticarî anlaşmazlıkların hangi halleri aldığı gibi konular Osman Ağa’nın eserinde yer verdiği meseleler arasında. Bütün bu konular üzerinde Osmanlı arşivlerinde ne derece az belgeye ulaşabildiğimiz düşünüldüğünde Kitâb-ı İnşâ’nın kaynak değeri bir kat daha artıyor.
Temeşvarlı Osman Ağa Osmanlı-Habsburg diplomasisi serhad diplomasisi Kitâb-ı İnşâ’ müellif nüshası.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Early Modern Ottoman History |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 20, 2024 |
Submission Date | May 15, 2024 |
Acceptance Date | July 16, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |