The Nagorno-Karabakh conflict has remained an unresolved, complex issue with significant regional and international implications for nearly thirty years. This conflict has not only affected Azerbaijan and Armenia but has also drawn the attention of regional actors and the international community, making it a strategic topic on the global agenda. At its core, the conflict stems from historical and demographic changes in the region, policies implemented during the Tsarist Russian and Soviet periods, and the violation of Azerbaijan’s sovereignty rights, which have turned Nagorno-Karabakh into a contentious zone. During the 19th century, Tsarist Russia’s migration policies disrupted the demographic structure of Nagorno-Karabakh, paving the way for an increase in the Armenian population. Throughout the 20th century, the Soviet Union’s border policies further deepened the conflict. Following the dissolution of the Soviet Union, the Nagorno-Karabakh issue escalated into active conflict during the 1990s, as Armenia occupied approximately 20% of Azerbaijani territory, violating international law. This situation posed both a humanitarian crisis for Azerbaijan and an urgent issue requiring resolution in international diplomacy. Azerbaijan has taken comprehensive steps, leveraging its economic and diplomatic strength, to address the Nagorno-Karabakh conflict and reclaim its territories. The 2020 Second Karabakh War marked a critical turning point for Azerbaijan. Following 44 days of intense combat, Azerbaijan succeeded in regaining most of its occupied territories. This victory showcased Azerbaijan’s military capacity and strategic planning while also reinforcing its legitimacy regarding territorial integrity in the eyes of the international community. However, Armenia’s non-compliance with the post-war agreements has hindered the establishment of lasting peace in the region. By 2023, Azerbaijan launched a counterterrorism operation against illegal Armenian structures and provocations in Nagorno-Karabakh. This operation aimed to protect Azerbaijan’s sovereignty, uphold the requirements of international law, and restore stability in the region. Azerbaijan’s approach to the conflict is not limited to military victories but extends to economic and diplomatic initiatives. Diplomatic and military agreements have provided crucial support for Azerbaijan’s efforts to defend its territorial integrity. Concurrently, Azerbaijan has accelerated its economic development by effectively utilizing its energy resources, channeling the revenue into significant investments in infrastructure, education, and defense sectors. Achieving a lasting resolution to the Nagorno-Karabakh conflict requires Armenia to act in accordance with international law, recognize Azerbaijan’s sovereignty, and dismantle illegal structures in the region. Azerbaijan remains committed to pursuing peaceful solutions, collaborating with the international community, and ensuring stability in the region. Resolving the conflicts in Nagorno-Karabakh would not only benefit Azerbaijan and Armenia but also serve as a critical step toward peace and development in the Caucasus. In this process, Azerbaijan continues to balance diplomacy with military strength, reinforcing its rightful position in the international arena. This study examines the Nagorno-Karabakh issue as a "frozen conflict" impacting both Azerbaijan and international politics. It explores the historical background of the conflict and the subsequent counterterrorism operation initiated by Azerbaijan in September 2023, targeting the illegitimate Armenian administration in Nagorno-Karabakh and related illegal, terroristic activities.
Dağlık Karabağ sorunu, Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaklaşık otuz yıldır çözülemeyen, bölgesel ve uluslararası boyutta önemli etkiler yaratan karmaşık bir mesele olarak dikkat çekmektedir. Bu sorun, yalnızca iki ülkenin değil, aynı zamanda bölgesel aktörlerin ve uluslararası toplumun da ilgisini çeken stratejik bir gündem maddesi olmuştur. Temelde, bölgenin tarihsel ve demografik yapısında yaşanan değişimler, Çarlık Rusyası ve Sovyetler Birliği döneminde uygulanan politikalar, Ermenistan’ın işgalci tutumu ve Azerbaycan’ın egemenlik haklarının ihlal edilmesi, Dağlık Karabağ’ı bir çatışma alanına dönüştürmüştür. Çarlık Rusyası'nın 19. yüzyılda bölgeye yönelik göç politikaları, Dağlık Karabağ’ın demografik yapısını bozmuş ve Ermeni nüfusunun artmasına zemin hazırlamıştır. 20. yüzyıl boyunca Sovyetler Birliği'nin sınır politikaları, bu sorunu daha da derinleştirmiştir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından, 1990’larda sıcak çatışmalara dönüşen Dağlık Karabağ sorunu, Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarının yaklaşık %20’sini işgal etmesiyle uluslararası hukuku ihlal eden bir mesele haline gelmiştir. Ermenistan’ın bu süreçteki saldırgan politikaları, bölgedeki tansiyonu artırmış ve yüz binlerce Azerbaycan Türkü yerinden edilmiştir. Bu durum, Azerbaycan için hem bir insani kriz hem de uluslararası diplomaside çözüme ulaşılması gereken öncelikli bir mesele haline gelmiştir. Azerbaycan, Dağlık Karabağ sorununu çözmek ve topraklarını geri almak için ekonomik ve diplomatik gücünü kullanarak kapsamlı adımlar atmıştır. 2020 yılında yaşanan İkinci Karabağ Savaşı, Azerbaycan için kritik bir dönüm noktası olmuş, 44 gün süren savaş sonunda Azerbaycan işgal altındaki topraklarının büyük bir kısmını geri almayı başarmıştır. Bu zafer, Azerbaycan’ın askeri kapasitesini ve stratejik planlama gücünü gösterirken, uluslararası toplum nezdinde de Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü konusundaki haklılığını pekiştirmiştir. Ancak, Ermenistan’ın savaş sonrası imzalanan antlaşmalara uymaması, bölgede kalıcı barışın sağlanmasını engellemiştir. 2023 yılına gelindiğinde Azerbaycan, Dağlık Karabağ’daki yasa dışı Ermeni yapılarına ve provokasyonlarına karşı bir antiterör operasyonu başlatmıştır. Bu operasyon, Azerbaycan’ın egemenlik haklarını koruma, uluslararası hukukun gerekliliklerini yerine getirme ve bölgedeki istikrarı sağlama amacı taşımaktadır. Operasyonun gerekçeleri arasında Ermenistan’ın bölgedeki yasa dışı askeri varlığı, provokatif faaliyetleri ve antlaşma hükümlerine aykırı hareket etmesi yer almaktadır. Azerbaycan, bu süreçte uluslararası kamuoyuna operasyonun insani ve hukuki çerçevede yürütüldüğünü açıklamış, aynı zamanda bölgedeki barışı yeniden tesis etme konusundaki kararlılığını vurgulamıştır. Azerbaycan’ın çözüm odaklı yaklaşımı, yalnızca askeri zaferlerle sınırlı kalmamış, aynı zamanda ekonomik ve diplomatik alanlarda da güçlü adımlar atılmıştır. Özellikle Türkiye ile geliştirdiği stratejik iş birliği, Azerbaycan’ın hem bölgesel hem de uluslararası düzeydeki pozisyonunu güçlendirmiştir. Türkiye ile yapılan diplomatik ve askeri iş birliği anlaşmaları, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü savunma çabalarına önemli destek sağlamıştır. Bu süreçte Azerbaycan, enerji kaynaklarını verimli kullanarak ekonomik kalkınmasını hızlandırmış ve elde ettiği gelirle altyapı, eğitim ve savunma alanlarında ciddi yatırımlar yapmıştır. Dağlık Karabağ sorununda kalıcı bir çözümün sağlanması, Ermenistan’ın uluslararası hukuka uygun davranması, Azerbaycan’ın egemenlik haklarının tanınması ve bölgedeki yasa dışı yapıların ortadan kaldırılmasıyla mümkün olacaktır. Azerbaycan, bu kapsamda barışçıl çözüm çabalarını sürdürmekte, uluslararası toplumla iş birliği yaparak bölgedeki istikrarı sağlamayı hedeflemektedir. Dağlık Karabağ’daki çatışmaların sona ermesi, yalnızca Azerbaycan ve Ermenistan için değil, Kafkasya’da barış ve kalkınma için kritik bir adım olacaktır. Bu süreçte Azerbaycan, diplomasi ve askeri güç arasındaki dengeyi koruyarak uluslararası arenada haklılığını ortaya koymaya devam etmektedir. Bu çalışma, dondurulmuş bir sorun olarak hem Azerbaycan’ın hem de uluslararası siyasetin bir konusu olan Dağlık Karabağ meselesinin tarihsel süreci ve bu süreç sonucunda Eylül 2023 tarihinde Dağlık Karabağ’daki gayrimeşru Ermeni idaresi ile bunlarla bağlantılı yasadışı oluşumların yaptıkları illegal ve terörize faaliyetler sebebiyle Azerbaycan’ın başlatmış olduğu antiterör operasyonunu ele alan bir çalışmadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | General Turkish History (Other) |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 31, 2025 |
Submission Date | December 8, 2024 |
Acceptance Date | January 28, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 |