XIX. yüzyılın ikinci yarısında dünyanın büyük bir kısmı önde gelen dünya güçleri arasında bölünmüşken Asya kıtasının geniş toprakları iki büyük imparatorluk - Ruslar ve İngilizler - arasındaki çatışmanın arenası oldu. Türkistan’ın da dahil olduğu bu rekabet, kazananın belki de en geniş satış ve hammadde pazarlarını kontrol etme fırsatı bulduğu ve jeostratejik ve politik bir çatışma olan “Büyük Oyun” olarak tarihe geçti. Ancak her ikisi de nispeten daha küçük güçlerle savaştı ve hatta bazen taraflar arasındaki ilişkiler öyle çıkmaza girdi ki silahlı çatışma kaçınılmaz gibi görünse de her seferinde her iki taraf da savaştan kaçındı. XIX. yüzyılın sonlarına doğru Rusya’nın güneye yönelen işgal politikasını takiben iki büyük güç İran ve Afganistan sahası üzerinde siyasi çekişme içerisine girdiler. Bunun doruk noktasını ise Rusya ile İngiltere’yi savaşın eşiğine getiren 18 Mart 1885 tarihinde Rusça Literatürde Kuşka savaşı olarak geçen Pende Sarıklarının toprakları için verilen mücadele oluşturdu. Rusların 1884 senesinin Mart ayında Merv’i, Mayıs ayında ise Yolöten ve Serahs’ı işgalinden sonra Pende’ye yönelmesiyle İngilizlerin himayesindeki Afganistan’ın kuzeybatı sınırlarına yaklaşacak olması İngiltere ve Rusya arasında Türkistan’da yaşanan rekabeti arttırdı. Ruslar bu topraklarda ağırlıklı olarak Türkmenler yaşadığı ve bu toprakların hiçbir zaman Afganistan’a ait olmadığını öne sürerek Türkmenlerin çıkarlarını koruma hakkı ve sorumluluğunu üstlendi. Doğal olarak İngilizler de Merv-Herat-Kandahar-Kuetta hattının Rusların Hindistan’ın işgaline giden doğal bir yol olmasından endişe duyuyorlardı. Buna engel olmak için çareler arayan İngilizler Sarık Türkmenlerinin yaşadığı Merv’in güneyiyle Afganistan’ın kuzeyi arasında net bir sınırın olmaması dolayısıyla 1884 senesinde Rusya-Afgan sınırının çizilmesi amacıyla ortak bir İngiliz-Rus komisyonun kurulması için Ruslara teklifte bulundu. Ancak görüşmeler devam ederken İngilizlerin kışkırttığı Afganlar 1884 yazında Pende’yi işgal etti. Ruslara göre Emir Abdurrahman Han Afganistan’ın kuzeybatı sınırını belirlemeye yönelik Rus-İngiliz komisyonunun çalışmalarının başlaması arifesinde, söz konusu komisyonun temsilcilerinin bölgeye gelmesinden önce mümkün olduğu kadar geniş bir alanı işgal etmeye çalışıyordu. Afganların Pende’yi işgaline müteakip Rusların da Puli Hatun’u işgal etmesi savaşı kaçınılmaz hale getirdi. Rusların zaferiyle sonuçlanan savaşın ardından Londra’da 10 Eylül 1885 tarihinde İngiltere ile Rusya Arasında sınırlandırma protokolü imzalandı ve buna dayanarak Tejen ile Amu Derya arasındaki Afganistan sınırı belirlendi.
Tüm bunlardan hareketle makalemizde öncelikle 19. yüzyılda Rus-İngiliz çatışmasının doruk noktasını oluşturan 1885 yılının Mart ayındaki Kuşka savaşından önce İngilizler ve Ruslar arasındaki sınır komisyonun kurulması aşamasındaki müzakere sürecini iki imparatorluk arasındaki diplomatik belgeler temelinde inceleyeceğiz. Ardından iki büyük gücü neredeyse savaşın eşiğine getiren Afgan-Rus savaşının detaylarını M. Alihanov-Avarskiy ve V. Prasalov gibi savaşın katılımcılarının hatıratları ile Merv Okrugu yöneticisi A. V. Komarov’un raporlarından öğreneceğiz.
XIX. while much of the world was divided among the leading world powers in the second half of the century, the vast territory of the Asian continent became the arena of conflict between two great empires - the Russians and the British. This competition, including Turkestan, went down in history as the "Great Game", a geostrategic and political conflict where the winner had the opportunity to control perhaps the largest sales and raw material markets. However, both fought with relatively smaller forces, and sometimes even so stalemate relations between the parties that although armed conflict seemed inevitable, each time both sides avoided war. XIX. Towards the end of the century, following Russia's southward-oriented occupation policy, the two great powers entered into political conflict over the field of Iran and Afghanistan. The culmination of this was the struggle for the lands of the Pende Turbans, which was referred to as the Kuska war in the Russian literature on March 18, 1885, which brought Russia and England to the brink of war. After the Russians occupied Merv in March 1884, and Yolöten and Serahs in May, they headed for Pende, and the British-controlled Afghanistan's approach to its northwestern borders increased the rivalry between England and Russia in Turkestan. The Russians assumed the right and responsibility to protect the interests of the Turkmen, claiming that these lands were predominantly inhabited by Turkmens and that these lands never belonged to Afghanistan. Naturally, the British were also concerned that the Merv-Herat-Kandahar-Kuetta line was a natural route to the Russian invasion of India. The British, looking for solutions to prevent this, made a proposal to the Russians for the establishment of a joint Anglo-Russian commission in order to draw the Russian-Afghan border in 1884, due to the lack of a clear border between the south of Merv, where the Sarik Turkmen live, and the north of Afghanistan. However, while the negotiations were going on, Afghans provoked by the British occupied Pende in the summer of 1884. According to the Russians, Emir Abdurrahman Khan was trying to occupy as wide an area as possible, on the eve of the start of the work of the Russian-British commission to determine the northwestern border of Afghanistan, before the representatives of the said commission arrived in the region. Following the occupation of Pende by the Afghans, the Russian invasion of Puli Hatun made the war inevitable. After the war that resulted in the victory of the Russians, a delimitation protocol was signed between England and Russia on September 10, 1885 in London, and based on this, the Afghanistan border between Tejen and Amu Derya was determined.
Based on all these, in our article, we will first examine the negotiation process between the British and the Russians at the stage of the establishment of a border commission before the Battle of Kuşka in March 1885, which constituted the peak of the Russian-British conflict in the 19th century, on the basis of diplomatic documents between the two empires. Then we will learn the details of the Afghan-Russian war, which brought the two great powers to the brink of war, from the memoirs of the participants of the war, such as M. Alihanov-Avarskiy and V. Prasalov, and the reports of A. V. Komarov, the ruler of Merv Okrugu.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 20, 2021 |
Submission Date | May 29, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 3 Issue: 6 |