Turkish nationalists, who have been working for the benefit of the Turks in an organized and systematic manner since 1912, have taken part in the Turkish Hearths. However, since 1931, when the Turkish Hearths were closed, the nationalist ideology was deprived of an organization for a long time. As a matter of fact, many associations started to operate for national purposes under the influence of the atmosphere of freedom that emerged with Turkey's transition to a multi-party system. In such an environment, the Turkish Nationalists Association took action to gather individuals and associations that embraced Turkish nationalism under the same roof. The association was met with great interest in a short time and started its activities by opening branches in different regions of Turkey. The Turkish Nationalists Association prepared a suitable basis for defending its ideas and responding to criticism by publishing a magazine called Mefkûre. The magazine, which was active in the early 1950s, not only defended the ideas and actions of the Democratic Party with full faith and dedication, but also did not hesitate to criticize the problems experienced during the single-party period by directly targeting the CHP. So much so that the masses who could not embrace the principles, reforms and secularism that were believed to keep the young republic alive, followed both the Turkish Nationalists Association and Mefkûre magazine closely, and the association quickly gathered supporters from even the most remote villages and towns of Anatolia. Appreciating the foreign policy as well as the domestic policy of the Democratic Party, the magazine circle supported activities aimed at improving relations between the United States and Turkey and declared war on the Soviet Union and all kinds of socialist communist ideas. While defending the thesis that the Soviet Union was the arch-enemy of the Turks, an attitude that was so far removed from the reality of the period was adopted that it wanted Turkey to support both politically and militarily in order for the Turkish tribes under captivity to gain independence. Similarly, while membership in NATO was considered a spectacular victory, the Korean War was almost equated with the War of Independence. In fact, there has been plenty of heroic rhetoric saying that the Turkish soldier, known for his heroism throughout history, wrote an epic story in Korea. At the same time, the leftist group, who argued that the Korean War was not Turkey's issue and that only ideas such as communism and socialism would save Turkey, strongly criticized the nationalists for their attitude. Indeed, the Mefkûre magazine was also closed down in a short time due to its harsh style and seemingly uncompromising attitude, with the excuses of provoking the youth, supporting reactionism and devaluing the principles and reforms of the republic. The magazine, which was not indifferent to the political, social and economic developments of the 1950s, believed that a Turkist ideology would elevate Turkey and devoted itself to proving this throughout its publication life. In this study, the unification efforts and ideas of Turkish nationalists in the 1950s were comparatively examined, with particular reference to the Mefkûre magazine, taking into account the right-wing and left-wing publications of the period.
1912 yılından itibaren teşkilatlı ve sistematik bir şekilde Türklerin yararını gözetmek için çalışan Türk milliyetçileri, Türk Ocakları bünyesinde varlık göstermiştir. Ancak Türk Ocaklarının kapatıldığı 1931 yılından itibaren milliyetçi ideoloji uzun süre tüzel bir teşkilattan mahrum kalmıştır. Nitekim Türkiye’nin çok partili hayata geçmesi ile birlikte doğan özgürlük ortamının etkisiyle pek çok dernek milli gayelerle faaliyete başlamıştır. Türk Milliyetçiler Derneği de böyle bir ortam içerisinde, Türk milliyetçiliğini benimseyen kişi ve dernekleri aynı çatı altında toplamak için harekete geçmiştir. Dernek, kısa sürede büyük bir ilgi ile karşılanmış, Türkiye’nin farklı bölgelerinde şubeler açarak çalışmalarına başlamıştır. Türk Milliyetçiler Derneği, Mefkûre isimli bir dergi çıkararak fikirlerini savunmak ve gelen eleştirilere cevap vermek için uygun bir zemin hazırlamıştır. 1950’li yılların başında faaliyet gösteren dergi Demokrat Parti’nin fikir ve icraatlarını tam bir inanç ve adanmışlıkla savunmakla kalmamış, tek parti döneminde yaşanan aksaklıkları da doğrudan CHP’yi hedef alarak eleştirmekten çekinmemiştir. Öyle ki genç cumhuriyeti ayakta tutacağına inanılan ilke ve inkılaplar, siyasal ve sosyal yenilikleri tam manasıyla kavrayamayan, bilhassa laikliği benimseyemeyen dini hassasiyet sahibi kitleler hem Türk Milliyetçiler Derneğini hem de Mefkûre dergisini yakından takip etmiş, dernek kısa süre içerisinde Anadolu’nun en ücra köy ve kasabalarından dahi taraftar toplamıştır. Demokrat Parti’nin iç politikasını olduğu gibi dış politikasını da takdirle karşılayan dergi çevresi, Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye’nin ilişkilerini geliştirmeye yönelik faaliyetleri desteklerken Sovyetler Birliğine ve her türlü sosyalist komünist fikirlere savaş açmıştır. Sovyetler Birliği’nin Türklerin ezeli düşmanı olduğu tezini savunulurken esaret altındaki Türk boylarının bağımsızlığını kazanması için Türkiye’nin hem politik sahada hem de askeri anlamda destek olmasını isteyecek kadar dönemin realitesinden uzak bir tutum benimsenmiştir. Benzer şekilde NATO’ya üyelik coşkun bir zafer olarak kabul edilirken Kore Savaşı neredeyse İstiklâl Harbi ile eş değer tutulmuştur. Hatta tarih boyunca kahramanlıkları ile bilinen Türk askerinin Kore’de destan yazdığı şeklinde hamasi söylemlere bolca yer verilmiştir. Aynı tarihlerde Kore Savaşı’nın Türkiye’nin meselesi olmadığını, yalnızca komünizm ve sosyalizm gibi fikirlerin Türkiye’yi kurtaracağını savunan solcu kesim ise milliyetçileri bu tutumlarından dolayı şiddetle eleştirmiştir. Nitekim Türkiye’de sağcı ve solcu olarak keskinleşen iki kutup arasındaki kalem kavgası taşlı sopalı öğrenci olaylarına zemin hazırlamıştır. Öyle ki bu dönemde yayınlanan dergilerde farklı ideolojideki kişilerin diğerini vatan haini olarak suçladığı görülmektedir. Nitekim Mefkûre dergisi de sert üslubu ve uzlaşmaz görünen tavrından dolayı gençleri galeyana getirmek, irticayı desteklemek ve cumhuriyetin ilke ve inkılaplarını değersizleştirmek gibi gerekçelerle kısa süre içerisinde kapatılmıştır. 1950 yıllarındaki siyasal, sosyal ve ekonomik gelişmelerine kayıtsız kalmayan dergi, Türkiye’yi Türkçü bir ideolojinin yükselteceğine inanmış ve yayın hayatı boyunca adeta kendini bunu kanıtlamaya adamıştır. Bu çalışmada Mefkûre dergisi özelinde Türk milliyetçilerinin 1950’li yıllardaki birleşme çabaları ve fikirleri dönemin sağcı ve solcu yayınları dikkate alınarak kıyaslamalı olarak incelenmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | History of The Republic of Turkiye |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 31, 2025 |
Submission Date | September 13, 2024 |
Acceptance Date | November 19, 2024 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 7 Issue: 13 |