2020 yılının sonunda yaşanan İkinci Karabağ Savaşı ile Azerbaycan 28 yıl boyunca Ermenistan’ın işgalinde kalmış olan topraklarını bu işgalden kurtarmak yönünde önemli bir kazanım elde etmiştir. Ateşkesi getiren Kasım 2020’deki mutabakat Rusya arabuluculuğunda imzalanmış, Türkiye ise bu mutabakat metninde belirtilmese de barış misyonunun gözetimi maksadıyla Karabağ’a asker gönderme imkânı elde etmiştir. Literatürde Güney Kafkasya’nın en önemli bölgesel aktörlerinden kabul edilen İran, bu savaş süresince izlediği siyaseti denge anlayışı ile izah etmeye çalışsa da, hem Azerbaycan kamuoyunun güçlü tepkisi ile karşılaşmış, hem kendi içindeki Türk nüfusun tepkisine maruz kalmış, hem de sonuca etki eden bir aktör olma imkânını yitirmiştir. Savaş başlayana kadarki İran resmi söylem ve yaklaşımı, savaşın başlamasıyla büyük bir testten geçmiş, İranlı yetkililerin ikilemler içeren, mütereddit ve şüphe içeren adımları Tahran’ın Azerbaycan’a ilişkin tutumundaki kusurları gün yüzüne çıkarmıştır. Bununla birlikte Azerbaycan’ın ve Türkiye’nin savaştan sonra ve tesis edilmesi muhtemel barışta İran’ı da bir paydaş olarak görmek istedikleri tespit edilmektedir.
With the Second Karabakh War that took place at the end of 2020, Azerbaijan achieved an important gain in liberating its territories, which had been occupied by Armenia for 28 years, from this occupation. The cease-fire agreement has been signed under Russia’s mediation in November 2020. Although was not mentioned in this memorandum text, Turkey has achieved the purpose of the possibility of sending troops to Karabakh for supervision of the peacekeeping mission. Considered as one of the most important regional actors of the South Caucasus in the literature, Iran tried to explain its policy during this war with an understanding of balance, but it was faced with the strong reaction of the Azerbaijani public, and it was subjected to the reaction of the Azerbaijani Turkish population within itself and has lost the possibility of being an actor that has an effect on the result. Iran’s official rhetoric and approach until the start of the war have passed a great test with the start of the war, and the dilemma, hesitant and suspicious steps of the Iranian authorities have brought to light the flaws in Tehran’s attitude towards Azerbaijan. However, both Azerbaijan and Turkey show their tendencies to see Iran as a stakeholder after this war and in the process of possibly constructed peace.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political Science |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | February 26, 2021 |
Submission Date | February 1, 2021 |
Acceptance Date | February 5, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |