Karabakh has been recognised as one of the most important regions in the South Caucasia geography due to its geopolitical and geostrategic positions. Karabakh, which constitutes an inseparable part of Azerbaijan has hosted numerous civilizations and has been recognised as one of Azerbaijan Turkism’s science culture and art centers. During the expansion of Russian Empire towards south at the start of 19th century, Azerbaijan khanates had started to be separated from the Iranian central dominion. This development offered important opportunities to Russia for the invasion of Caucasia. In the meantime Qajar Khanate was separating itself from Iran and was striving to retake the khanates to its own structure. The invasion of Azerbaijan khanates continued with various methods such as threats, persuasion and war. It was natural for Russia to apply different methods in its invasion policy.
Russia was striving to establish its invasion process on a legitimate and lawful foundation by making bilateral agreements with different khanates. Furthermore the peace agreements that were signed between Russia and Iran were confirming by law that the invasion process was resulting in favour of Russia. In this context Kurekcay (1805), Gulistan (1813) and Turkmencay (1828) and also Edirne Agreement (1829) between Russia and Ottoman State are important documents that determined the destiny and future of Karabakh. Likewise, these agreements resulted in important changes on the demographical and cultural structures of the region. As the historical texts confirm, Armenian communities that were living sparsely in the region previously, increased its numbers due to intensive immigration policies after these dates and new settlements emerged made up of Armenians. The immigrating Armenians did not confine themselves with just founding new settlements, but in the meantime attempted expansionary activities and expulsed Muslim/Turkish locals from their homelands through atrocities, cruel deeds and slaughters. One of the important incidents that sparked the process which resulted in grand calamities to the people of the region has been the signing of Kurekcay Agreement.
Karabağ, jeopolitik ve jeostratejik konumu itibariyle yakın tarihimizde Güney Kafkasya coğrafyasının en önemli bölgelerinden biri olarak tanınmıştır. Azerbaycan’ın bölünemez bir parçasını oluşturan Karabağ, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, Azerbaycan Türklüğünün ilim, kültür ve sanat merkezlerinden biri olarak ün kazanmıştır. XIX. yüzyılın başlarından itibaren Rusya İmparatorluğu’nun güneye doğru ilerlediği bir dönemde Azerbaycan hanlıkları İran merkezî yönetiminden kopma yoluna girmişlerdir. Bu gelişme, Kafkasya’nın işgali açısından Rusya’ya önemli fırsat sunuyordu. O sırada, Kaçar Hanedanı, İran’dan kopma yoluna girmiş hanlıkları yeniden kendi bünyesine katma çabası içindeydi. Azerbaycan hanlıklarının işgal süreçleri Rusya İmparatorluğu tarafından duruma göre tehdit, ikna, savaş vs. gibi yöntemlerle devam ettirilmiştir. Dolayısıyla, Rusya’nın işgal politikasında değişik yöntemlere başvurması gayet doğaldı.
Rus yönetimi birçok hanlıkla iki taraflı anlaşmalar yaparak işgal sürecini meşru ve hukuki bir temele oturtmaya çalışıyordu. Ayrıca Rusya ve İran arasında imzalanan barış antlaşmaları işgal sürecinin Rusya lehine sonuçlandığını hukuken teyit ve tasdik ediyordu. Bu bağlamda Kürekçay (1805), Gülistan (1813) ve Türkmençay (1828), ayrıca Osmanlı ve Rusya arasında imzalanmış Edirne Anlaşması (1829) Karabağ’ın kaderin belirleyen ve istikbalini etkileyen önemli belgelerdir. Keza bu anlaşmalar sonucunda bölgenin siyasi, demografik ve kültürel yapısında önemli değişimler yaşanmıştır. Tarihi kaynakların da doğruladığı gibi, daha önce bölgede son derece seyrek halde yaşayan Ermeni toplumu bu tarihten itibaren yoğun göç politikaları sayesinde kalabalık hale gelmiş, Ermenilerden oluşan yeni iskân birimleri ortaya çıkmıştır. Göç eden Ermeniler, tarih boyunca Türklerin yaşadıkları topraklar üzerinde iskân birimleri oluşturmakla yetinmemiş, aynı zamanda yayılmacı faaliyetlerde bulunarak Müslüman/Türk ahaliyi yurtlarından etmiş, vahşet, mezalim ve kıyım uygulamışlardır. Bölge halkı için büyük felaketlere yol açan bu sürecin önemli olaylarından biri Karabağ Hanlığı ve Rusya arasında Kürekçay Anlaşmasının imzalanması olmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political Science |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | February 26, 2021 |
Submission Date | February 8, 2021 |
Acceptance Date | February 17, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 7 Issue: 1 |