The ancient Turkish nation, which has spread from Central Asia to other parts of the world for centuries, has brought with it many traditions that their ancestors left to them during this process. Perhaps the most prominent one in this tradition is animal husbandry. The Turks have been intensively engaged in animal husbandry in order to sustain their lives in the difficult steppes of Central Asia. Because the basis of steppe culture is based on animal husbandry. It is almost impossible to grow plants in difficult steppe conditions, and therefore to transition to a settled life. This situation has also led the Turks to engage in animal husbandry in order to continue their lives. The ancient nation, whose history dates back centuries, has also kneaded the animal husbandry culture it has been engaged in within the framework of its own traditions and has brought various animal husbandry terms to the present day. When we look at the modern Polish of Turkish living today, we also come across a wide animal/animal husbandry vocabulary. Undoubtedly, one of the Turkish states that comes to mind when it comes to animal husbandry is the Altay Turks. Because the economic activity carried out in the region with intensity is animal husbandry due to the difficult climate and high mountains of the Altay Republic. This intensive livestock farming culture in the region has ceased to be just a means of earning a material income for the Altay Turks and has almost become a part of their lives. So much so that as we move towards the north of the Altay Republic, deer are seen as the first friends of children. Altai children grow up with their deer, ride them and travel. The fact that the Altay Turks are so intimate with animals is also reflected in their verbal existence. Realizing that animal species differ within their species again according to the characteristics and qualities they have within themselves; the occurrence of actions that they can and cannot do, physical diversification, the Altay Turks have made various names for these different creatures within the species according to their characteristics.
Yüzyıllar boyu Orta Asya’dan dünyanın diğer bölgelerine yayılmış olan kadim Türk milleti, bu süreç boyunca atalarının kendilerine bırakmış olduğu birçok geleneği de beraberlerinde getirmiştir. Bu gelenek içerisinde belki de en çok ön plana çıkanı da hayvancılıktır. Türkler, Orta Asya’nın çetin bozkırlarında hayatlarını idame ettirebilmek için yoğun bir şekilde hayvancılıkla uğraşmışlardır. Çünkü bozkır kültürünün temeli hayvancılığa dayanır. Zorlu bozkır şartlarında bitki yetiştirebilmek, dolayısıyla da yerleşik hayata geçebilmek neredeyse imkânsızdır. Bu durum da Türklerin hayatlarına devam edebilmek için hayvancılık ile uğraşmasına yol açmıştır. Bu tarihi yüzyıllar öncesine dayanan kadim millet, uğraşageldiği hayvancılık kültürünü de kendi gelenekleri çerçevesinde yoğurmuş ve bugüne çeşitli hayvancılık terimleri ulaştırmıştır. Bugün yaşayan çağdaş Türk lehçelerine baktığımızda da geniş bir hayvan/hayvancılık söz varlığı karşımıza çıkmaktadır. Söz konusu hayvancılık olunca akla gelen Türk devletlerinden birisi de şüphesiz Altay Türkleridir. Çünkü Altay Cumhuriyeti’nin sahip olduğu zorlu iklimi ve yüksek dağları sebebiyle bölgede yoğunlukta yapılan ekonomik faaliyet hayvancılıktır. Bölgedeki bu yoğun hayvancılık kültürü, Altay Türkleri için sadece bir maddi gelir elde etme aracı olmaktan çıkıp adeta onların hayatlarının bir parçası haline gelmiş durumdadır. Öyle ki Altay Cumhuriyeti’nin kuzeyine doğru gittikçe geyikler, çocukların ilk arkadaşları gibi görülmektedir. Altaylı çocuklar geyikleri ile birlikte büyür, onlara biner ve gezerler. Altay Türklerinin bu denli hayvanlarla içli dışlı oluşu, söz varlıklarına da yansımıştır. Hayvan türlerinin kendi içlerinde sahip oldukları özellik ve niteliklerine göre yine kendi türleri içerisinde farklılaştığını; yapabildiği ve yapamadığı eylemlerin oluşunu, fiziksel olarak çeşitlenişini fark eden Altay Türkleri, tür içerisindeki bu farklılık gösteren canlılara özelliklerine göre çeşitli adlandırmalar yapmıştır.
Altay Türkleri Altay Türkçesi Hayvancılık Söz Varlığı Türkçe
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eski Türk Dili (Orhun, Uygur, Karahanlı), Tarihi Kuzey Doğu Türk Dili (Harezm, Kıpçak, Çağatay) |
Bölüm | Türk Dili ve Edebiyatı |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 22 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 6 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 2 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 2 |