Türkiye’nin artan enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla nükleer enerjinin kullanılmasına karar verilmiştir. Bu amaçla Mersin Akkuyu’da ilk nükleer santralin inşasına başlanmıştır. Türkiye’nin nükleer enerji ile buluşması, pek çok tartışmayı da beraberinde getirmiştir. Özellikle bir nükleer santral kazası durumunda, bunun insan sağlığı ve çevre üzerinde meydana getirebileceği zarar riski dikkate değerdir. Zaman bakımından en yakın tarihli nükleer santral kazası Fukushima Daiici Nükleer Santral kazası olduğundan, bu kaza ile bir örneklendirme yapmak suretiyle benzer bir kazanın Türkiye’de gerçekleşmesi durumunda nükleer santrallerden doğan sorumluluk ve tazminatın belirlenmesi konusu bu çalışma ile incelenmeye çalışmıştır. Bu çerçevede mücbir sebebin nükleer santral kazalarındaki rolü üzerinde de durulmuştur.
It has been decided to use nuclear energy in order to meet the increasing energy needs of Turkey. For this purpose, the construction of the first nuclear power plant in Mersin Akkuyu was started. Turkey's acquaintance with nuclear energy has brought many discussions. Especially in the case of a nuclear power plant accident, the risk of harm to human health and the environment is considerable. Since the most recent nuclear power plant accident in terms of time is the Fukushima Daiici Nuclear Power Plant accident, the issue of determining the liability and compensation arising from nuclear power plants in the event of a similar accident in Turkey, by making an example with this accident, has been tried to be examined with this study. In this context, the role of force majeure in nuclear power plant accidents is also emphasized.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 29, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |