Temel amacı maddi gerçeği ortaya çıkarmak olan ceza muhakemesi hukuku, bu amaç çerçevesinde çoğu zaman şüpheli veya sanığın temel haklarına bir takım müdahalelere ihtiyaç duyar. Şüpheli veya sanığın ise bu müdahalelere katlanmakla yükümlü olduğu ifade edilir. Buna karşın, söz konusu katlanma yükümlülüğünün de belirli bir sınırının bulunması kaçınılmazdır. Nitekim evrensel bir ceza muhakemesi hukuku ilkesi olan ve Anayasamızda da düzenlenen nemo tenetur ilkesi uyarınca, hiç kimse kendisini veya yakınlarını suçlayıcı bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz. Zorlama yasağı çerçevesinde, şüpheli veya sanığın ceza muhakemesi işlemlerine aktif bir katılıma zorlanamayacağı, ancak pasif bir katlanma yükümlülüğünün bulunduğu ifade edilmekle birlikte kanunlarımız, öğreti ve uygulama pek çok noktada şüpheli veya sanığın kendisi aleyhine delil göstermeye zorlanabileceği yönünde a priori bazı eğilimler içerisindedir. Dolayısıyla, katlanma yükümlülüğü ve bu yükümlülüğün sınırları belirlenirken zorlama, aktif katılmaya zorlama yasağı ve pasif katlanma yükümlülüğü gibi bazı kavramlara açıklık getirilmesi ve belirli kriterlerle katlanma yükümlülüğünün sınırının çizilmesi gerekir.
A criminal Procedure Law in contravention of The Suspect And The Accused?Sufferance Duty of The Suspect and The Accused of criminal Proceedings and The Thoughts on The Lımıtatıons of Thıs DutyA s the main purpose of criminal procedure law is to reveal the material reality, this specific purpose is mostly served by introducing some kind of intervention to the fundamental rights of the suspect and the accused. It is suggested that the suspect or the accused is under the sufferance duty against criminal proceedings. But, on the contrary, it is obvious that there is a limitation to that duty. According to the one of the most prominent universal prniciples of criminal law, that is maxim nemo tenetur no one is forced to accuse and give evidence against itself and its relatives, as it is regulated under the Turkish Constitution. Although it is connoted that the suspect or the accused is not forced to participate actively, but passively in criminal proceedings, both our laws, the doctrine and the practice have shown a priori tendecy that the suspect or the accused can be forced to give evidence against itself. Thus, it is required to define the terms such as enforcement, enforcement ban on active participation, passive sufferance duty and to delineate the limits of sufferance duty by using specific criterias in order to determine its context and limits
Sufferance Duty Maxim Nemo Tenetur Enforcement Ban Enforcement Ban on Active Participation Passive Sufferance Duty Right to Silence/(Right to Remain Silent).
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 7 Issue: 2 |