In the classical period of Islamic law, commercial ethics and matters related to muʻāmalāt (transactions) were addressed comprehensively. Scholars thoroughly analyzed not only contracts such as sales, partnerships, and leasing, but also morally questionable practices like fraud, monopolization, and interest (ribā). These analyses demonstrate that Islamic commercial ethics is not merely an abstract ideal but is rooted in concrete legal norms. Islam views trade not solely as a means of material gain, but as a moral responsibility. In this regard, principles such as lawful earning (ḥalāl), honesty, trustworthiness, and justice form the foundation of Islamic commercial ethics. The Qur'an and Hadith provide clear guidance by establishing core principles that regulate economic conduct, contributing to social justice, public welfare, and economic stability.During the period when Islamic jurisprudence was systematized, jurists placed significant emphasis on the moral dimension of economic activity. Some jurists underscored the link between lawful earnings and virtues such as asceticism (zuhd), piety (taqwā), and scrupulousness (warāʼ). Islamic commercial ethics prioritizes not only individual profit but also collective benefit, promoting responsible resource use and discouraging wastefulness. Moreover, adherence to ethical norms in trade fosters social trust and stability. The foundational principles of Islamic commercial ethics serve today as a guide for fair and ethical practices in global economic systems. In an increasingly globalized world, the need for values-based commerce is more apparent than ever.This study aims to identify the ethical principles of trade based on the Qur'an and Sunnah, employing analytical and descriptive methods. It examines both the normative foundations and practical applications of Islamic commercial ethics. By emphasizing the moral standards Islam introduces to economic life, the study seeks to provide a framework for applying these principles in contemporary commerce. Ultimately, this research aspires to contribute to the development of an ethics-oriented commercial mindset in Muslim societies, offer guidance in addressing ethical dilemmas in trade, and enhance understanding of Islamic legal perspectives on economic life.
İslâm hukukunun klasik döneminde, ticaret ahlâkı ve muâmelat kapsamında meselelere ilişkin olarak geniş bir şekilde ele alınmıştır. Âlimler alışveriş, ortaklık ve kiralama gibi ticarî sözleşmelerin yanı sıra hile, tekelcilik ve faiz gibi ahlâk dışı uygulamaları da detaylı bir şekilde incelemişlerdir. Bu incelemeler, İslâm ticaret ahlâkının sadece soyut bir ideal olmadığını, aynı zamanda somut hukukî normlara dayandığını da göstermektedir. İslâm, ticareti sadece maddî bir kazanç aracı olarak değil aynı zamanda ahlâkî bir sorumluluk alanı olarak da ele alır. Bu bağlamda helal kazanç, dürüstlük, güvenilirlik ve adalet gibi değerler, İslâm ticaret ahlâkının temelini oluşturur. Kur’ân-ı Kerim ve hadisler, ticaretin temel ilkelerini belirleyerek Müslümanlara rehberlik eder. Bu ilkeler, ekonomik faaliyetlerin ahlâkî boyutunu vurgulayarak, toplumsal refahın artmasına, sosyal adaletin tesis edilmesine ve ekonomik istikrarın sağlanmasına katkıda bulunur. İslâm fıkhının sistemleştiği dönemde âlimler, ekonomik faaliyetlerin ahlâkî boyutuna büyük önem vermişlerdir. Bazı fakihler, helal kazanç ve tüketim ile zühd, takva ve verâ' gibi erdemler arasındaki ilişkiyi vurgulamışlardır. İslâm ticaret ahlâkı, sadece bireysel kazancı değil aynı zamanda toplumsal faydayı da gözetir. Bu yaklaşım, israfın önlenmesine ve kaynakların daha verimli kullanılmasına yardımcı olur. Ayrıca, ticarette ahlâkî prensiplere uymak, toplumda güven ve istikrarın tesis edilmesine katkıda bulunur. İslâm ticaret ahlâkının temel esasları çağdaş ticarî faaliyetlerde de etik ve âdil uygulamalar için bir kılavuz niteliği taşımaktadır. Nitekim küreselleşen dünyada etik değerlerin önemi giderek artmaktadır. Bu ilkeler, sürdürülebilir bir ekonomik düzenin oluşturulmasına ve toplumsal refahın arttırılmasına katkıda bulunabilir. Bu çalışmada, İslâm hukukunun temel kaynakları olan Kur'ân-ı Kerim ve Sünnet’in ilgili âyet ve hadisleri tahlil edilerek ticaretin ahlâkî ilkelerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Analitik ve betimleyici bir yöntem benimsenerek, İslâmî perspektifte ticaret ahlâkının temel esasları ve bunların pratik uygulamaları incelenmektedir. İslâm'ın ticarî hayata getirdiği ahlâkî standartları anlamak, bu standartların önemini vurgulamak ve günümüz dünyasındaki ticarî faaliyetlere bu ilkelerin nasıl uygulanabileceğine dair bir çerçeve sunmaktır. Bu çalışma, Müslüman toplumlarda etik değerlere uygun bir ticaret anlayışının geliştirilmesine katkıda bulunması, ticarî hayatta karşılaşılan ahlâkî ikilemlere rehberlik etmesi ve İslâm hukukunun ekonomik hayata dair prensiplerinin daha iyi anlaşılmasını sağlaması açısından önemlidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
Gönderilme Tarihi | 23 Mart 2025 |
Kabul Tarihi | 13 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 6 |