Purpose: This descriptive study was conducted for the purpose of determining the risk of pressure ulcer development in bedridden individuals who have cerebrovascular disease and the preventive measures used by nurses in these patients.Tool and Method: This study was conducted from February 2001 to February 2002 in a Neurology Intensive Care Unit and a Neurosurgery-Anesthesia Intensive Care Unit at a university hospital. The research sample was composed of 46 individuals from all patients admitted with a diagnosis of cerebrovascular disease between the stated dates 320 who were 18 years and older, who did not have a pressure ulcer on admission to the hospital, and who were followed at least 14 days in the hospital unit. The patients were evaluated within the Ş rst 24 hours after admission to the hospital and every patient was followed for 14 days. A descriptive characteristics form, Braden Scale for Risk Evaluation and nursing observation notes were used for data collection. The data obtained were evaluated using percentage distribution, and Chi square test.Findings and Results: Sixty three percent 29/46 of the patients were determined to be in the high risk group for pressure ulcer development and 41.0% 19/46 had pressure ulcer development. A signiŞ cant correlation was found between age and pressure ulcer development p0.05 . The majority of the determined pressure ulcers 71.0%, 17/24 were on the lower half of the body, 63.0% 15/24 became evident between the 2nd and 5th days of hospitalization. In spite of the fact that patients had a high risk for pressure ulcer development, it was determined that the percentage of regularly performed nursing measures for prevention of pressure ulcer development was low, that the most regularly performed measure was to request physician orders for hydration and nutritional support, and that the percentage of independent nursing actions regularly performed was low
Amaç: Bu çalıșma serebrovasküler hastalığı olan, yatağa bağımlı bireylerde basınç yarası gelișme riskinin ve hemșirelerin bu hastalarda uyguladıkları önleyici bakımın belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıștır. Gereç-Yöntem: Çalıșma Șubat 2001-Șubat 2002 tarihleri arasında, bir üniversite hastanesinin Nöroloji Yoğun Bakım Kliniği ve Nöroșürirji - Anestezi Yoğun bakım ünitelerinde yapıldı. Belirtilen tarihler arasında SVH tanısı ile yatan hastalardan 320 18 yaș ve üzerinde olan, hastaneye yatıșında basınç yarası gelișmemiș olan ve klinikte en az 14 gün süreyle izlenmiș olan 46 birey araștırmanın örneklemini olușturdu. Hastalar hastaneye yattıkları ilk 24 saat içinde değerlendirildiler ve her hasta 14 gün süreyle izlendi. Verilerin toplanmasında tanımlayıcı özellikler formu, Braden risk değerlendirme ölçeği ve hemșire gözlem formlarındaki kayıtlar kullanıldı. Elde edilen veriler yüzdelik dağılım, ki kare ile değerlendirildi. Bulgular ve Sonuçlar: Hastaların %63.0’ünün 29/46 basınç yarası gelișmesi açısından yüksek risk grubunda olduğu, %41.0’inde 19/46 basınç yarası geliștiği saptandı. Yaș ile basınç yarası gelișimi arasında anlamlı ilișki olduğu belirlenirken p 0.05 saptandı. Basınç ülserlerinin %71.0’inin 17/24 vücudun alt yarısında geliștiği, %63.0’ünün 15/24 hastaneye yatıșın 2-5. günlerinde ortaya çıktığı saptandı. Hastalarda basınç yarası gelișme riski yüksek olmasına karșın hemșirelerin basınç yarasını önleyici girișimleri düzenli olarak uygulama oranlarının düșük olduğu, hemșirelerin en fazla düzenli olarak yaptıkları uygulamaların hekim isteminde yazılan hidrasyon ve besin desteği sağlama uygulamaları olduğu, bağımsız hemșirelik uygulamalarının düzenli yapılma oranın düșük olduğu saptandı
basınç yarası Braden skalası hemșirelik bakımı yatağa bağımlı hasta
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2006 Cilt: 8 Sayı: 1 |