Asıl adı "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi" olan İstanbul Sözleşmesi, 11.05.2011 tarihinde imzaya açılmış ve 12.03.2012 tarihinde de ülkemiz, Sözleşmeyi onaylayan ilk ülke olmuştu. Geçtiğimiz aylarda, 20.03.2021 tarihli ve 31429 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle ülkemiz İstanbul Sözleşmesinden ayrıldı. Buna rağmen Sözleşmenin ülkemiz bakımından yeri ve önemi oldukça büyüktür. Zira hem Sözleşmeyi onaylayan ilk ülke olma iradesiyle kadına yönelik şiddete karşı hassasiyetimiz ortaya koyulmuş, hem de Sözleşme’nin onaylanmasından kısa bir süre sonra, yine Sözleşme hükümlerinden esinlenerek hazırlanan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kabul edilmiştir.
6284 sayılı Kanun, kapsam ve madde sayısı bakımından kadına yönelik şiddetle mücadele önemli bir yere sahiptir. İstanbul Sözleşmesini feshettiğimiz ve bu nedenle Anayasa’nın 90. maddesinden faydalanarak, Sözleşmenin iç hukukta uygulanma imkanının kalmadığı düşünüldüğünde, 6284 sayılı Kanun’un öneminin daha da arttığı söylenebilir. Bu kapsamda çalışmamızda, İstanbul Sözleşmesinden kısaca bahsederek, Sözleşme ve 6284 sayılı Kanun arasındaki benzerliklere, farklara ve bu vesileyle de Kanun’daki bazı eksikliklere dikkat çekilmektedir.
İstanbul Sözleşmesi 6284 sayılı Kanun Anayasa m. 90 Kadına Karşı Şiddet.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |