Nûreddîn Ali b. Sultân el-Kārî, 16. yüzyılda Herat’ta dünyaya gelmiş ve Safevîler’in bölgedeki egemenliğini takiben Osmanlı Devleti’nin hâkim olduğu Hicaz’a göç ederek ömrünün sonuna kadar bu bölgede yaşamış önemli bir din âlimidir. Ali el-Kārî, özellikle kıraat, hadis ve fıkıh alanlarında verdiği eserlerle tanınmış, ilmî perspektifini Selef bakış açısını koruyarak Hanefî mezhebinin öğretileriyle şekillendirmiştir. Hadis ilmindeki derinliği ve kıraat konusundaki uzmanlığı, onun dönemin önde gelen âlimlerinden biri olmasını sağlamıştır. Ali el-Kārî’nin Hz. Peygamber’in anne ve babasının ahiretteki durumu ile ilgili görüşleri, İslâm âlimleri arasında önemli bir tartışma konusu olmuştur. İslâm âlimlerinin çoğu Hz. Peygamber’e saygısızlık anlamına geleceği ve onu inciteceği düşüncesiyle, Hz. Peygamber’in anne ve babasının cennetlik olduğunu iddia etmiştir. Ancak Ali el-Kārî, daha gerçekçi bir yaklaşım olduğunu düşünerek, Hz. Peygamber’in anne ve babasının küfür üzere öldüklerini ifade etmiştir. Bu görüş, dönemin bazı âlimleri tarafından eleştirilmiş olsa da Ali el-Kārî, aklî ve naklî delillerle konuya derinlik kazandırarak görüşlerini savunmuştur. Ali el-Kārî, itikada dair bu görüşünü ilk defa Ebû Hanîfe’nin el-Fıḳhu’l-ekber adlı eseri üzerine yazdığı şerhte dile getirmiştir. Bu şerhte ebeveyn-i resûl konusunda dile getirdiği görüşler onun ilmî cesaretinin bir göstergesidir. Daha sonra, bu konudaki görüşlerini Edilletü mu’teḳadi Ebî Ḥanîfeti’l-a’ẓam fî ebeveyi’r-resûl adlı müstakil risalesinde delilleriyle ortaya koymuştur. Ayrıca, Kādî İyâz’ın eş-Şifâ adlı eserine yazdığı şerh olan Şerḥu’ş-Şifâ’da da aynı bakış açısını koruyarak, Hz. Peygamber’in anne ve babasının ahiretteki durumuna dair kanaatini tekrar etmiştir. Ancak bazı kaynaklar, onun hayatının son döneminde bu görüşünden vazgeçtiğini belirtmektedir. Bu durum, Ali el-Kārî’nin konu hakkındaki son kanaatinin ne olduğu konusunda bazı şüphelerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bu makale, Ali el-Kārî’nin Şerḥu’ş-Şifâ adlı eserinde Hz. Peygamber’in anne ve babasının ahiretteki durumu hakkındaki görüşlerinin tarihî süreçte nasıl aktarıldığını ve bu görüşlerin çeşitli baskılarda nasıl değiştiğini incelemeyi amaçlamaktadır. Bu suretle tarihî süreçte eserde oluşturulan tahrifler delilleriyle ortaya konulacaktır. Böylece dinî araştırmaların sıhhati bakımından önemli olduğunu düşündüğümüz hususlara dikkat çekilecektir. Ali el-Kārî, Şerḥu’ş-Şifâ’da bu konuya dair kanaatini iki farklı bölümde dile getirmiştir. İlk olarak, eserin üçüncü babında, Hz. Peygamber’in çölde su bulması ve suyun fışkırmasıyla ilgili rivayetlerin zikredildiği fasılda görüşlerini açıklamıştır. İkinci olarak ise, yine aynı babın içinde, Hz. Peygamber’in ölüleri diriltmesi ve dirilen ölülerin konuştuklarına dair rivayetlere yer verilen fasılda aynı kanaatini dile getirmiştir. Eserin bu bölümleri, Ali el-Kārî’nin konu hakkındaki son görüşlerini yansıtan bölümlerdir. Eserin, Ali el-Kārî’nin yaşadığı döneme en yakın tarihlerde istinsah edilen yazmaları, eserin orijinaline en yakın nüshaları temsil etmektedir. Bu sebeple, makalede, eserin yazmalarındaki ilgili bölümlerin nasıl ele alındığı ve aktarıldığına dair kapsamlı bir literatür taraması yapılmıştır. Ardından, Osmanlı döneminde yapılan ilk matbaa baskılarındaki metinler incelenmiş ve bu bölümlerin baskılarda nasıl aktarıldığı araştırılmıştır. Son olarak, modern matbaa baskılarındaki aktarımlar da detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Çalışmamızda elde edilen bulgular, Ali el-Kārî’nin Şerḥu’ş-Şifâ adlı eserinin farklı baskılarındaki metinlerde belirgin değişiklikler yapıldığını ortaya koymuştur. Bu değişiklikler, orijinal metin ve fikir üzerinde müdahaleler yaparak anlamı değiştirmek anlamına gelen “tahrif” kavramının dinî metinlerdeki en açık örneklerinden birini temsil etmektedir. Ali el-Kārî, Şerḥu’l-Fıḳhi’l-ekber’de bazı kimselerin kendisini bu konudaki görüşlerinden dolayı eleştirdiklerini bildirerek onları cehaletle itham etmektedir. Vefatından sonra konu hakkında yazılan eserlerde de o ve konu hakkındaki görüşleri sürekli hedefte olmuştur. Araştırmamızda ortaya çıkan tahrif ise ona karşı duyulan tepkinin vefatından sonra eserleri üzerinden de sürdürüldüğünü göstermektedir. Çalışmamızın yazılı literatürde sıkça karşılaşılan tahrifin, samimiyetin esas olduğu İslâmî literatürde de tespiti açısından önemli olduğunu düşünüyoruz.
Nūr al-Dīn ʿAlī b. Sulṭān al-Qārī was an important religious scholar born in Herat in the 16th century. Following the Safavid rule in the region, he migrated to Hejaz -then under Ottoman control-, where he lived until the end of his life. 'Alī al-Qārī is especially known for his works in the fields of qirāʾah, ḥadīth, and fiqh. He shaped his scholarly perspective through the teachings of the Ḥanafī School while preserving the Salafist perspective. His depth in the science of hadith and his expertise in qirāʾah made him one of the leading scholars of his time. Alī al-Qārī's views on the afterlife status of the Prophet's parents have long been a theological debate. Most Islamic scholars have argued that the Prophet's parents were in Paradise because they thought that it would be disrespectful and hurtful to the Prophet. In contrast, ʿAlī al-Qārī, believing that this was a more realistic approach, stated that the Prophet's parents died as unbelievers. Although this opinion was criticized by some contemporaries, ‘Alī al-Qārī defended his views by adding depth to the subject with rational and narrative evidence. Alī al-Qārī first expressed this theological stance in his commentary on Abū Ḥanīfah's al-Fiqh al-akbar where his discussion of the Prophet’s parents reflected his scholarly courage. Later, he put forward his views on this subject in his independent treatise entitled Adillat muʿteqad Abī Ḥanīfah al-aʿẓam fī abaway al-rasūl. Moreover, in Sharḥ al-Shifāʾ, his commentary on al-Qādī ʿIyāḍ's al-Shifāʾ, he maintained the same point of view and repeated his opinion on the afterlife status of the Prophet's parents. However, some sources claim that he abandoned this view toward the end of his life. This has led to some doubts as to his final opinion on the subject. This article aims to examine how ʿAlī al-Qārī's views in Sharḥ al-Shifāʾ were transmitted through history and how they were altered across different editions. ‘Alī al-Qārī expressed his opinion on this issue in two different chapters in his Sharḥ al-Shifāʾ. First, in the third chapter, under the section discussing narrations about the Prophet finding and causing water to gush forth in the desert; and second, in the same chapter, in the section on narrations concerning the Prophet resurrecting the dead and their speech. These passages reflectʿAlī al-Qārī's conclusive stance on the subject. The manuscripts of the work copied closest to the time of ʿAlī al-Qārī represent the versions that are most faithful to the original text. For this reason, this article provides a comprehensive literature review of how these key passages were preserved and transmitted in the manusctipt tradition. It then examines how the same passages appeared in the earliest printed editions from the Ottoman era, followed by an analysis of modern printings. The findings of our study revealed that significant alterations were made in the texts of different editions of ʿAlī al-Qārī's Sharḥ al-Shifāʾ. These changes represent one of the clearest examples of the concept of “falsification” in religious texts, alterations that modify the original meaning and intent of a scholar’s work. , In Sharḥ al-Fiqh al-akbar, ʿAlī al-Qārī himself reports that some people criticized him for his stance on this subject and he accused them of ignorance. In the works written on the subject after his death, he and his views on the subject were constantly targeted. The falsification revealed in our research shows that the reaction against him continued through his works after his death. We think that our study is important in terms of the detection of falsification, which is frequently encountered in written literature, within Islamic scholarship where sincerity and authenticity are considered fundamental principles.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Islamic Sects, Kalam |
| Journal Section | Articles |
| Authors | |
| Early Pub Date | June 27, 2025 |
| Publication Date | June 30, 2025 |
| Submission Date | February 3, 2025 |
| Acceptance Date | April 29, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 24 Issue: 1 |
Hitit Theology Journal is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License (CC BY NC).