Research Article
BibTex RIS Cite

VIII/XIV. Asırda Hadis Eğitimi: Mizzî, İbn Teymiyye, Birzâlî, Zehebî Örneği

Year 2019, Volume: 17 Issue: 2, 95 - 118, 31.12.2019

Abstract

Bahrî Memlükler Devleti’nin hüküm sürdüğü VIII. (XIV.) asırda dönemin ilim merkezlerin-den sayılan Kahire ve Dımaşk, Moğol istilaları ile Haçlı seferlerinden bunalan İslâm toplumu için güvenilir bir yaşam alanı temin etmiştir. Bahrî Memlükler döneminde, gerek toplumun gerekse sultan ve emîrlerin ilme ayrı bir önem göstermesi, idarî yapı ve halk arasında irtibatı sağlayan ulemânın bizatihi sultan ve emîrler tarafından himaye edilerek yüksek mevkilere getirilmesi; çok sayıda eğitim öğretim mekânının kurulmasına, ilmî faaliyetlerin canlanması-na, yetişen âlimler ve kaleme alınan eserler bakımından İslâmî ilimlerin büyüyüp gelişmesine uygun bir zemin hazırlamıştır. Bu dönem pek çok İslâmî ilmin yanında yetişen muhaddisler ve telif edilen eserler bakımından hadis ilmî açısından da oldukça verimli bir dönemdir. Bu süreçte pek çok meşhur muhaddis yetişmekle birlikte bu döneme damgasını vuran dört bü-yük muhaddisten söz etmek mümkündür. Gerek birbirlerinden hoca-talebe olarak istifade etmeleri, gerekse arkadaş olarak zor zamanda birbirlerinin yanlarında olmaları bakımından büyük önem arz eden bu dört büyük muhaddis Mizzî, İbn Teymiyye, Birzâlî ve Zehebî’dir. Bu makale Bahrî Memlükler döneminde genel olarak ulemânın birbirleriyle ilişkilerini ele alır-ken özelde VIII. (XIV) asrın dört büyük âliminin birbirleriyle münasebetini ortaya koymayı amaçlamaktadır

References

  • HTD

Hadīth Education in VIII/XIV’th Century: Example of Mizzī, Ibn Taymiyya, Birzālī, Zahabī

Year 2019, Volume: 17 Issue: 2, 95 - 118, 31.12.2019

Abstract

Cairo and Dimaşk which were considered to be the centers of knowledge in the VIII. (XIV.) century when the Bahri Mamluks, provided a reliable living space for the Islamic Society, which suffered from the Mongol invasions and the Crusades. In the Bahri Mamluks period; the society, sultans and the amîrs gave importance to science and the scholars which established the liaison between the administrative structure and the people was placed under high protection by the Sultans and Emirs has laid the groundwork for the establishment of a large number of education and training places, the revival of scientific activities and the development of Islamic Sciences. This period is a very productive period in terms of Hadith as well as many Islamic Sciences. Although many famous Muhaddis were raised in this period, it is possible to talk about four great Muhaddis who left their mark on this period. These four great Muhaddis are Mizzî, Ibn Taymiya, Birzâlî and Zehebi who are of great importance in terms of both benefiting from each other as teachers and being with each other in difficult times as friends. This article deals with the relations of the scholars in the Bahrî Mamluks period and aims to reveal the relationship between the four great scholars of the VIII (XIV.) century.

References

  • HTD
There are 1 citations in total.

Details

Primary Language Turkish
Subjects Religious Studies
Journal Section Articles
Authors

Nagihan Emiroğlu 0000-0002-9998-3486

Publication Date December 31, 2019
Published in Issue Year 2019 Volume: 17 Issue: 2

Cite

APA Emiroğlu, N. (2019). VIII/XIV. Asırda Hadis Eğitimi: Mizzî, İbn Teymiyye, Birzâlî, Zehebî Örneği. Hadis Tetkikleri Dergisi, 17(2), 95-118.
AMA Emiroğlu N. VIII/XIV. Asırda Hadis Eğitimi: Mizzî, İbn Teymiyye, Birzâlî, Zehebî Örneği. HTD. December 2019;17(2):95-118.
Chicago Emiroğlu, Nagihan. “VIII/XIV. Asırda Hadis Eğitimi: Mizzî, İbn Teymiyye, Birzâlî, Zehebî Örneği”. Hadis Tetkikleri Dergisi 17, no. 2 (December 2019): 95-118.
EndNote Emiroğlu N (December 1, 2019) VIII/XIV. Asırda Hadis Eğitimi: Mizzî, İbn Teymiyye, Birzâlî, Zehebî Örneği. Hadis Tetkikleri Dergisi 17 2 95–118.
IEEE N. Emiroğlu, “VIII/XIV. Asırda Hadis Eğitimi: Mizzî, İbn Teymiyye, Birzâlî, Zehebî Örneği”, HTD, vol. 17, no. 2, pp. 95–118, 2019.
ISNAD Emiroğlu, Nagihan. “VIII/XIV. Asırda Hadis Eğitimi: Mizzî, İbn Teymiyye, Birzâlî, Zehebî Örneği”. Hadis Tetkikleri Dergisi 17/2 (December 2019), 95-118.
JAMA Emiroğlu N. VIII/XIV. Asırda Hadis Eğitimi: Mizzî, İbn Teymiyye, Birzâlî, Zehebî Örneği. HTD. 2019;17:95–118.
MLA Emiroğlu, Nagihan. “VIII/XIV. Asırda Hadis Eğitimi: Mizzî, İbn Teymiyye, Birzâlî, Zehebî Örneği”. Hadis Tetkikleri Dergisi, vol. 17, no. 2, 2019, pp. 95-118.
Vancouver Emiroğlu N. VIII/XIV. Asırda Hadis Eğitimi: Mizzî, İbn Teymiyye, Birzâlî, Zehebî Örneği. HTD. 2019;17(2):95-118.

İlmî Tedrîsâtın Tertîbi Üzerine…

    Her düşünce ve tasavvur, kendi iç bütünlüğü içerisinde bir ilim telâkkîsine sahiptir. İslâmî ilim geleneği de kendi bütünlüğü içerisinde bu telâkkîyi önce inşâ sonra ikmâl etmiştir. Hayatın tabi akışı içerisinde ihtiyaçlar zuhûr ettikçe önce ilmî geleneğinin alt yapısını teşkil edecek ve istidlâle medâr olacak davranış ve deliller cem‘ ve tasnif edilmiş, sonra bunlar konularına göre taksime tabi tutulmuştur. İslâmî ilimlerin teşekkülünün ilk merhalesini teşkil eden cem‘ dönemi diyebileceğimiz bu sürecin ardından yeni bir telif sürecine intikâl edilmiştir.
    İlim dallarının birbirinden ayrışmaya başladığı, konularının kendine haslığı göz önünde bulundurularak hususî eserlerde toplanmaya başlandığı birkaç yüzyıl devam eden bir sürecin ardından, özellikle farklı medeniyetlere ve dinlere mensup kişilerin Müslüman olmaları ile birlikte, onların sahip olduğu birikim ile İslâmî ilimlerin her birinin sahip olduğu kazanımlar mezcedilmeye başlandı. Dolayısıyla tasnif dönemi diyebileceğimiz bu süreci ikinci bir adım, imtizâcın hâsıl ettiği müktesebâtı ise tefekküre doğru atılan ilk adım olarak değerlendirmek mümkündür.
    İlim dallarının, malumâta dayalı inşâdan tefekküre dayalı tasavvura geçişinde söz konusu ara merhale çok önemli bir tesir icra etmiştir. Bugün İslâmî düşüncenin tefekkür temellerinin sağlamlaştırıldığı merhale ve her türlü adımın atıldığ süreç ‘öteki ile karşılaşmanın kazanımlarının’ bize ait tasavvura uygun bir dönüşüme tabi tutulmasından sonra kurgulanmıştır. Öteki ile karşılaşma dönemi diyebileceğimiz bu merhalede mevcut kazanımları edinip üstlenmek, bir ilmi ilim yapan cihet-i vahdesini tespit, konu ve mesâilindeki farklılaşma dolayısıyla yeni ilim dallarının teşekkülü ve küllî tefekkür geleneğinin vazgeçilmez bir parçası olması şeklinde tezâhür etmiştir.
Tefekkür geleneğimizin içinde yer alan ilim ehlinin, bu küllî tasavvuru idrâk etmesi ve tasavvuru teşkil eden bir duruşa sahip olması, mensuplarından söz konusu tasavvuru üstlenecek insanları/ilim ehlini yetiştirmesine bağlıdır. Bu da, içinde doğulan tasavvurun, hâli hazırda ve gelecekte üstlenilip sürdürülmesi için atılması gereken doğru adımları tespit ve tatbik ile mümkündür.
    Geleceği kurgulayacak ilim ehlinin, içinden geldiği toplumdan edindiği ortalama müktesebâtla yetinmeksizin, tedrîs ve ta‘lîm sürecinde işaret edilen ilim dallarından her birinin ‘içselleştirerek’ elde edilmesi umulan kazanımlarını ikmâl etmesi gerekir. Dil, mantık ve irfân birlikteliğinin hâsıl ettiği usûlün kazanımlarının özümsemesi, kendisinde bir küllî tasavvur ve duruşun zâtında vücut bulması bize ait tasavvurun hâsıl olmasının vazgeçilmez yoludur.
Bütünüyle Batı esaslı eğitim-öğretim değerler manzûmesinin kurgulayıp kontrol ettiği dinî eğitim; her şeyden önce bize ait tasavvuru terk etmeyi öncelemiş, ikinci olarak bidâyetten itibaren tedrîs sürecini izleyip kâmil manada içselleştirerek bir tasavvur oluşumunu imkânsız hâle getirmiştir. Bugün, gerek yaygın gerekse örgün din tasavvurunun teşekkülünü sağlayan diyanet, ilâhiyat ve kendine ait tasavvuru keşfedip sürdürememiş medrese-dergâh camiası, farkında olmadan Batı değerler manzûmesi üzerinden ve müsaade edilen sınırlar içerisinde kalan bir tasavvur üretmektedir. Üretilen ‘yeni tasavvurun’ i‘tikâdî, amelî ve zihnî anlamda ilim geleneğimize aykırı bir mahiyet arz etmesi, ötekine ait değerleri destekleyici vasfından kaynaklanmaktadır.
    İşaret edilen hususların farkında olarak yayın faaliyetlerini sürdüren Hadis Tetkikleri Dergisi (HTD) aracılığı ile kendi duruşumuzu ve müşterek tasavvurumuzu keşfe gayret gösteren arayışlara imkân sunmayı önemsiyoruz. Bir başka deyişle, tereddüt ve sapmaların farkına vararak seyrimize devam etmenin mutlak ihtiyacımız olduğunun idrâki içerisindeyiz. Dolayısıyla aklî, kalbî ve zihnî tekâmülü hâsıl eden usûl tasavvurumuzun öncelenmesi, malûmâtın bu tasavvura göre yorumlanması gerektiğini müdrikiz.
Yayın hayatımızın ikinci yirmi yılı içerisinde, faaliyetlerimizi kesintisiz sürdürerek geride bıraktığımız yirmi iki yılın ardından, Hadis Tetkikleri Dergisi’nin bu sayısında; hadis ilimlerinin muhtelif alanlarında ilmî, irfânî ve nazarî alanlara ta‘alluk eden ilginizi çekecek tetkiklere yer verdik. Araştırmacı ve akademisyenlerimizin müktesebâtını yansıtan tetkikler, araştırma notları, bilimsel etkinlik ve kitap tanıtımları bu sayımızda sizlerin ilgisine arz ettiğimiz içeriğimizdir.
    Makaleleriniz ve araştırmalarınızla sağladığınız destekleriniz sayesinde muhteviyâtı daha da zenginleşecek olan Hadis Tetkikleri Dergisi (HTD) kendini keşif gayreti içerisinde olan ilim ehlince bize iletilen her türlü talebe açık olup bütün imkânlarımızı kullanarak talepte bulunanları desteklemeye çalışacağımızın bilinmesini isteriz.
Geride bıraktığımız kesintisiz yirmi iki yıl ve kırk üç sayı boyunca Hadis Tetkikleri Dergisi’ne (HTD) destek olan, sahip çıkan, bizleri cesaretlendiren, yazılarıyla bizi onurlandıran bütün hoca ve kardeşlerimize şükranlarımızı sunarken bundan sonra da HTD’nin imkânlarının, araştırmacılarımızın hizmetinde olduğunu te’yîden ifade istiyoruz.
    Gelecek sayılarımızda görüşmek dileğiyle...
    Saygılarımızla...

İbrahim HATİBOĞLU