Devlet-i Aliyye’nin hükümran olduğu süreçte dünya, felsefeden ayrışan doğa bilimlerinde yapılan çalışmalar ile tetiklenen birbiri ardına hemen her alanda büyük kırılmalar yaşamış, bilim ile ilişkilenen teknolojinin icat ve üretim hız ile ivmesinin geometrik artışı sonucunda “bilimsel devrimler” ile radikal dönüşümler gerçekleşmiştir. Bu kırılmaların hemen hiçbirine Devlet-i Aliyye coğrafyasının sahne olmaması dikkat çekici olmasına rağmen bu konu bakir kalmıştır. Batı’nın yükseliş ve hegemonyasının istinatgâhı olan askerî güç bilim ve teknolojide sağlanan gelişmelerin ilk ve en yoğun uygulama alanı olmuş bu sayede yaşanılan “askerî devrim”in asimetrik etkileri ile muhataplarını mağlup etmiştir. Bu çalışma ile Devlet-i Aliyye ilim çevrelerinin dünyada yaşanan bu gelişmelere karşı verdikleri tepkinin yoklanarak yaşanan arayışların neden bir kırılma ve dönüşümü tetiklemediği ortaya konmaya çalışılmıştır. Konunun retrospektif özelliği dikkate alınarak Kuhn’un paradigma yaklaşımı kullanılmıştır. Kriz, müelliflerin bazılarına göre devletin biyolojik bir varlık gibi olmasından, geneline göre kanun-u kadim’in bozulmasından, birkaç son dönem ümeraya göre de dışarıda olan gelişmelerden kaynaklanmış olduğu için yapacak bir şey yoktur; ıslahat ile, yeniliklerin ithali ile aşılabilir görüldüğünden bir paradigma krizine dönüştürülememiştir denebilir.
During the reign of the Devlet-i Aliyye (the Ottoman Empire), the world experienced significant ruptures in almost every field triggered by research and studies in natural sciences that differed from philosophy. Radical transformations took place due to the geometric increase in the speed and acceleration of invention and production of technology related to science. Although, remarkably, the geography of the Devlet-i Aliyye was not the scene for almost any of these ruptures, this issue remained untouched. Military power, which was the base of the rise and hegemony of the West, has been the first and most intense application area of developments in science and technology. Thus, it has defeated its interlocutors with the asymmetric effects of the military revolution. This study tries to reveal why the researchers of the Devlet-i Aliyye did not trigger a breakthrough or transformation by examining the reaction of the scientific circles against these developments in the world. Considering the retrospective nature of the subject, Kuhn’s Paradigm approach has been utilized. While some authors consider that this crisis arose from the perception of the state as a biological entity, the majority of authors believe that the reason for this crisis was the decline of kanunu kadim (ancient laws), and few of the recent scholars regard the external developments as a reason. Therefore, since it is believed to be surmountable through reform and the importation of innovations, this decline has not been transformed into a paradigm crisis
Asymmetry Devlet-i Aliyye (Ottoman Empire) Military Revolution Paradigm Science Scientific Revolution Technology Visdom
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Contemporary Military History |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2024 |
Submission Date | May 24, 2024 |
Acceptance Date | September 9, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 10 |