Amaç:Bu çalışmanın amacı Türk doktor ve hemşirelerin farmakovijilans ile ilgili farkındalıklarını ölçmek ve verilecek bir seminerin onların Advers İlaç Reaksiyonları ADR raporlaması ile ilgili algımaları ve tutumları üzerindeki etkisini incelemektir. Aynı zamanda, demografik ve profesyonel kriterlere göre oluşturulan gruplar arasındaki farklılıklar anlaşılmaya çalışılmıştır. Çalışma Alanı: Bu çalışma, İstanbul’da bulunan özel hastaneler içerisinde sürekli gelişen ve kabul edilebilir kalitede hizmet veren VKV Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi’nde gerçekleştirilmiştir. Metot: 15’i hekim ve 15’i hemşire olmak üzere toplam 30 kişiye eğitim verilmiştir. Katılımcılara görseller eşiliğinde bir farmakovijilans ve ADR raporlama eğitimi verilmiş ve seminer eğitim öncesinde ve sonrasında iki anket doldurmaları istenmiştir. Seminerlerde katlımcılara farmakovijilans ile ilgili teorik çerçeve ve gerekli bilgiler verilmesi hedeflenmiştir. Seminer öncesi verilen ilk anket katılımcılarn demografik bilgilerini elde etmeyi, onların ADR ile ilgili bilgi ve tecrübelerini ölçmeyi amaçlamaktadır. Seminerden sonra verilen ikinci anket ise katılımcıların memnuniyetini ölçerek seminerin etkisini değerlendirmeyi ve katılımcıların önerilerini öğrenmeyi amaçlamıştır. Bulgular: Hekim ve hemşirelerin, sosyodemografik özellikler arasında farklılık olsa da, advers ilaç reaksiyonu doğru tanımı konusunda hiçbir farklılık görülmemiştir. Doktorların sadece %53.3, hemşirelerin ise sadece %60’ı ADR tanımını doğru olarak bilmiştir. Doktorların hepsi %100 ve hemşilerin %60’ı daha önce bir ADR’a şahit olduklarını ifade etmiştir. Buna karşın, doktorların %46.6’sı ve hemşirelerin %40’ı daha önce hiç ADR raporlamadıklarını ifade etmişlerdir. Tüm katılımcıların sadece %45.%’i doğru kurumlara raporlama yapmıştır. Sonuç olarak eksiksiz cevap veren katılımcıların sadece %36.3’ü ADR’ın tanımını doğru bilip, bir ADR’a şahit olmuş ve bunu doğru bir kuruma raporlamıştır. Hekimler en çok antibiyotiklerde advers ilaç reaksiyonları ile karşılaştıklarını bildirirken, hemşireler için onkoloji ilaçları ön sırada yer almaktadır. Sonuç: Bulgular göstermiştir ki, katılımcılar farmakovijilans’ın önemi konusunda yeterince bilgiye ve farkındalığa sahip değildir. İkinci anketin bulgularına göre bu sorun sürekli yinelenen ve yenilenen seminerlerle çözülebilecektir. Hastane eczacıları, beraber çalıştıkları sağlık mesleği mensuplarını farmakovijilans sistemine daha çok entegre edecek tüm çalışmalarda yer almalı ve bu şekilde “bildirim kültürü”nün artmasına katkı sağlamalıdır.
Aim: To investigate the knowledge and attitudes of the Turkish community physicians and nurses towards pharmacovigilance and adverse drug reactions ADR reporting before and after a pharmacovigilance training session is conducted, to assess the effectiveness of a multidisciplinary collaboration based on an educational pharmacovigilance conference for improving spontaneous reporting of ADRs by physicians and nurses in a hospital setting. Setting: The study was carried out in the Vehbi Koç Foundation VKF American Hospital which is the one of the private hospitals in Istanbul and continues to develop and gives the best quality of services within each specialty of modern medicine. Methods: A total of 15 number of physicians and 15 number of nurses from hospital attended the pharmacovigilance conferences. A slide show was conducted and folders were distributed to each physician and nurse. Slides and folders have been targeted to encompass all theoretical aspects and necessary knowledge about pharmacovigilance in order to help report ADRs. Additionally, two questionnaires were conducted with participants. First questionnaires, were answered before the begining of conferences, contained demographic data and other four structured questions to determine the knowledge of participants about the definition of ADR plus the experiences with ADRs reporting such as reporting frequency, where they were reported and which classes of drugs were reported. The second questionnaires, were filled right after the education session, consisted of four questions to assess the satisfaction of participants about conference, the efficiency of education and the missing points that can be added to education sessions based on the participants’ recommendations and feedbacks. Results: While there were meaningful differences between physicians and nurses in sociodemographic characteristics, there was no significant difference in responds of first questionnaire. Of the responding participants, only 53.3% of physicians and almost 60% of nurses mark the correct definition of ‘adverse drug reaction’. It was shown that all physicians 100% and most of nurses %60 had experienced adverse drug reactions during their career, but some of them reported seen ADRs rarely and unfortunately, others had never reported. On the other hand, the comparision between physicians and nurses showed important differences in terms of classes of drugs that cause ADR reporting. Among the ADR reports of physicians, antibiotics were the most frequent, but nurses claimed that they mostly reported ADRs for oncology drugs. Conclusion: Due to the pharmacovigilance education conferences in VKF American Hospital, physicians and nurses clarified their role and increased their knowledge about the reporting requirements and positive attitude, and also resulted in that some of the participants increased reporting ADRs after these conferences. To create a ‘reporting culture’ new educational conferences are necessary for health care professionals to increase their involvement in the system and the pharmacists should always be trusted and encouraged to inform health care professionals about principles of pharmacovigilance.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | January 1, 2010 |
Published in Issue | Year 2010 Issue: 1 |