Sürdürülebilir beslenme, küresel gıda güvenliğini sağlamak, çevreyi korumak ve toplum sağlığını geliştirmek adına hayati bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, düşük çevresel etkiye sahip, sağlık açısından faydalı ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını gözeten beslenme modellerine odaklanır. Akdeniz, Nordik, DASH ve vejetaryen/vegan diyetler gibi sürdürülebilir beslenme modelleri; bitkisel bazlı besinleri, mevsimsel ve yerel ürünleri, et tüketiminin azaltılmasını ve işlenmiş gıdalardan kaçınmayı teşvik eder. Bu diyetler bireysel sağlığı desteklemesinin yanı sıra, aynı zamanda sera gazı emisyonlarını, su kullanımını ve toprak bozulmasını azaltarak çevresel sürdürülebilirliği de destekler.
Alternatif protein kaynakları ise sürdürülebilirlik hedefleri açısından giderek önem kazanmaktadır. Bitkisel proteinler (baklagiller, soya, kuruyemişler), tek hücreli proteinler (alg, mantar ve bakterilerden elde edilenler) ve yenilebilir böcekler, geleneksel hayvansal proteinlere çevre dostu ve kaynak verimli alternatifler sunar.
Ancak sürdürülebilir beslenme alışkanlıklarının benimsenmesi çeşitli engellerle karşılaşmaktadır. Farkındalık eksikliği, ekonomik sınırlılıklar, erişilebilirlik sorunları ve kültürel direnç bu geçişi zorlaştırmaktadır. Bu zorlukların aşılması için kamu eğitimi, politika desteği ve gıda üretiminde yenilikçi çözümler şarttır. Sürdürülebilir beslenme, yalnızca bir sağlık stratejisi değil, aynı zamanda iklim değişikliği ve çevresel bozulmaya karşı güçlü bir yanıt niteliğindedi
Çalışmanın tüm süreçlerinin araştırma ve yayın etiğine uygun olduğunu, etik kurallara ve bilimsel atıf gösterme ilkelerine uyduğumuzu beyan ederiz.
Sustainable nutrition is an essential approach to ensuring global food security, environmental protection, and public health. It focuses on dietary patterns that have a low environmental impact while promoting optimal health and well-being for present and future generations. Key sustainable diet models such as the Mediterranean, Nordic, DASH, and vegetarian/vegan diets emphasize plant-based foods, seasonal and local produce, reduced meat consumption, and minimal processed foods. These models not only support human health but also significantly reduce greenhouse gas emissions, water usage, and land degradation.
Alternative protein sources are increasingly vital in addressing sustainability concerns. Plant-based proteins (like legumes, soy, and nuts), single-cell proteins (derived from algae, fungi, and bacteria), and edible insects are emerging as efficient, eco-friendly substitutes to traditional animal proteins. They require fewer resources and generate less environmental harm.
Despite the benefits, global adoption of sustainable diets faces several barriers. Limited awareness, economic constraints, accessibility issues, and cultural resistance to alternative foods hinder progress. Overcoming these challenges requires coordinated efforts in public education, policy-making, and innovation in food production. Promoting sustainable nutrition is not just a health strategy but a critical response to climate change and environmental degradation.
We declare that all processes of the study are in accordance with research and publication ethics, and that we comply with ethical rules and scientific citation principles.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Hizmetleri ve Sistemleri (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Eylül 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2025 |
Gönderilme Tarihi | 22 Nisan 2025 |
Kabul Tarihi | 19 Eylül 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 8 Sayı: 3 |