2000 yılına kadar hiçbir sosyal bilimcinin ilgilenmediği liman arkası alanı yenileştirme için, yerel yönetim “İzmir Yeni Kent Merkezi Planlama Çalışması’na” (İYKMPÇ) başlamıştı. Yerel yönetim şehirciliğini felsefi bütünlüğü içinde plan olarak onaylanmıştı. Ne ki 2012 ve sonrası yıllarda merkezi yönetim tarafından yapılan yasal düzenlemeler bunu engelledi. Bölgedeki müteahhit şehirciliğinin önünü açtı. Bu süreçte yurttaşı, Türkiye Mimar ve Mühendisler Odaları Birliğinin denetimini etkisiz konuma getirdi. Getiren yasal düzenlemeler bölge bağlamında toprak rantını belirginleştirdi. İzmir’de yaşanan 2020 depremi sonucu, yerel yönetim bölgede ayrıntılı çalışmalar yaptırmaya başladı. Çalışmalar bölgedeki fayları, fayların yenileme zamanlarını ve deprem üretme potansiyellerini ortaya koymaya çalışıyor. Çalışma zemin olarak değil, jeolojik ve jeofizik çalışmaları da içeriyor. Deprem kentlerinde belediye başkanının mikro bölgeleme verilerine göre ne yapması gerektiğini belirliyor. Çalışmayı yapanlar hedef olarak “ovalardan çekilmemizi, dağın eteklerine yamaçlarına gitmemizi söylüyor. İzmir’i yeniden şekillendirecek bu uygulama önerimiz olan “Ulusal Kurtuluş Müzesi ve Parkını hayata geçirebilir. Öte yandan halen bölgede yaşayan gece nüfusunun kentle bütünleşmesini sağlayacak yapılaşmayı gerçekleştirebilir.
İzmir Kent Planlama Ulusal Kurtuluş Müzesi Şehircilik Deprem
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kent Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 9 Sayı: 18 |