Bu çalışmada Jellinek’in Cermenik hak anlayışı Alm: germanische Rechtsanschauung, İng: teutonic conception of right ismini verdiği kavramsallaştırmanın, Türk Anayasa Mahkemesi’nin temel hak ve özgürlükler içtihadı üzerindeki etkisinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Cermenik hak anlayışına göre, tarihsel süreçte, özellikle Avrupa toplumlarında devlet ile toplum birbirinin karşısında konumlanmıştır; böylece hak da devletin ve toplumun birbirlerine karşı ödevleri olarak anlaşılmaktadır. Yani bu hak anlayışı, bireyin kendini gerçekleştirmesi ve maddi ve manevi varlığının devlet tarafından korunup geliştirilmesine dayanmaktadır. Görülen odur ki bu anlayış Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararlarda etkilidir. Anayasa Mahkemesi, verdiği kararlarda Roma-Cermenik benzeri bir düzene ait paradigmayı temel almaktadır. Bu paradigma, devlet, bireyin pozitif statü hakları söz konusu olduğunda birey lehine işlemektedir. Fakat aynı durum, hak devletle birlikte tanımlandığından, devletin kaçınma yükümlülüğü söz konusu olan negatif statü haklarının zaman zaman dar yorumlanmasına sebebiyet vermektedir. Böylece Anayasa Mahkemesi, siyasi bir amaçla değil, fakat bir refleks olarak kendi tarihselliğinde Roma-Cermenik hak anlayışını benimsemektedir
Cermenik Hak Anlayışı Tarihçi Hukuk Okulu Doğal Haklar İnsan Hakları Temel Hak ve Özgürlükler
This paper aims to elucidate the impact of so called teutonic conception of right Ger: germanische Rechtsanschauung by Jellinek upon the judgments of Turkish Constitutional Court related to constitutional rights. According to the teutonic conception of right theory, state and society, in particularly European Societies, evolve in a way that they are to be reciprocally positioned; thus both are defined by the duties owed to each other. Such a conception implies that the state is primarily responsible for the individual’s self-realization and is the guardian and guarantor for the protection of the one’s material and spiritual existence. It seems that Turkish Constitutional Court’s judgments are dramatically influenced by the conception that the Court, to a significant extent, embraces a paradigm that is mostly belong to a Roman-teutonic order in its judgments. When the positive rights considered, this paradigm operates in favour of the individual, However, the very same position, could pose a threat to constitutional rights by occasionally giving rise to a narrow interpretation of negative rights in favour of state due to fact that the construction of right in such a conception relies upon the state’s duties. Thus, Turkish Constitutional Court embraces Roman-teutonic conception of right strategically in its historical position, but not as a consequence of a political preference
Teutonic conception of rights historical school of jurisprudence natural rights human rights constitutional rights
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 37 |