Hanefiler “muhalefet/red” konusunu kabul etmezken, İslâm hukukçuları, hükmü belirlenmemiş anlamına gelen “meskûtu anh” konusunu, ancak usulcülere göre kavramın anlamlarından olan “muvâfakat/kabul” ve “muhâlefet/red” konuları kapsamında tanımlamıştır. Dilbilimcilere göre ise anlamlar çeşitlidir. Onlar bu konuda farklı ayırımlarda bulundular. Bu ayırımlardan biri de “hakiki” ve “mecazî” anlamlardır. Bu makale, “meskûtu anh” kavramının lügavî önemini incelemeyi; onun, usulcüler ve dilbilimcilere göre manaya olan delaletini, çeşitlerini belirlemeyi ve ortaya çıkışlarını öğrenmeyi amaçlamaktadır. Buradan hareketle iki anlam arasındaki ilişkiyi; “meskûtu anh” kavramının hangi lügavî anlamlara bağlı olduğunu; usulcü ve dilciler arasında kavrama dair benzer ve farklı yönleri tespit etmeyi amaçlamaktadır. Makale, aynı şekilde modern edebiyat eleştirisi bağlamında “meskûtu anh” kavramının sınırını çizmeyi, onun “beyâdât”, “ferâgât”, “huzur”. “gıyâb” gibi diğer kavramlarla ilişkisini tanımlamayı ve onun fıkıh ilmindeki “meskûtu anh” kavramıyla bir uygunluk arz ettiğini araştırmayı hedeflemektedir. Bu makalenin ulaştığı bazı sonuçlar ise şunlardır: Meskûtu anh’ın anlamı mecazî bir anlamdır ve mecaz, ondan daha kapsamlı olmasına rağmen meskûtu anh, lügavî mecazın çeşitlerinden biri sayılır. Bu itibarla meskûtu anh ile bağlantılı olan “muvâfakat” kavramı hakkında, bazı usulcülere göre lafzî, diğerlerine göre ise kıyasî ya da mecazîdir diye bir sonuç çıkarılabilir. Bu sonuç ise birçok dilbilimciye göre delaletin lafzî; diğerlerine göre de kıyasa dayalı delaletin, mecazî olduğu görüşüyle uyuşmaktadır. Bunun nedeni, belki de kavramların çeşitliliğine; usulcülerin ise dilbilimcilerin meskûtu anh anlamlarına ilişkin ıstılahlarına itimat etmemelerine dayanmaktadır. Mecaz kavramı da aynı dönemde, yani hicri ikinci asrın sonu ve üçüncü asrın başında ortaya çıkmıştır. Yine bu çalışmamızda, modern eleştirel edebiyattaki meskûtu anh kavramı ile fıkıhtaki meskûtu anh kavramının, anlam bağlamında birbirine yakın olduğu sonucuna varılmıştır.
Meskûtu anh Usulcülere göre anlam Belagatçilere göre anlam Mecaz Kıyas
Jurists didn’t define the kept silent terms except from the tow concepts of approval and violation which are the divisions of the understandable significance that’s according to the fundamentalists, while al-Ahnaf denied the violation at all according to the linguists. The significances are differs and it was divided differently as read or metaphorical divisions. This research tries to study the linguistic significant of the kept silent terms and defines the term itself it’s division and when it get started. Then matching between the two significant and pointing to which linguistics significant it belongs and determines the similarities and differences between them. Also the research tries to define the kept silent term in the modern literary criticism, and it’s relationship with the order significant as linens and spaces attendance, and absence. and study how much it harmonize with the term in jurisprudence. The result of the research is that the kept silent a kind of the linguistic metaphor is more comprehensive than the kept silent . This conclusion comes from that the concept of approval which is one section of the understandable significance the fundamentalists call it the kept silent . Some fundamentalists consider the concept of approval as verbal indication while others consider it as metaphor one. This is matching with what the linguists said, because they consider most of the metaphors. The cause of the multiple terminology was that the terms of the kept silent and the metaphor were appeared at the same period of time at the end of the second century and the beginning of the third one . Also the research reached to: the kept silent term in the modern literary criticism is similar to the kept silent term in jurisprudence fiqh .
Keep Silent Significance at the Fundamentalists Significance at the Linguists Metaphor Mensuration
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2007 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 2 |