Belirli koşulları sağladıktan sonra aktif işgücü kapsamından çıkarak yaşlılık olarak değerlendirilen emeklilik, yaşamın üzerinde durulması gereken önemli bir kesitini oluşturmaktadır. İnsan ömrünün uzadığı çağımızda çalışan kesimin dışında kalan emekliler nüfusun gittikçe önemli bir rakamını oluşturmaya başlamış ve artan oranda da genel nüfusa oranı artmaktadır. Burada temel sorun bu kesimin konforlu bir hayat sürmeleri açısından içinde bulundukları toplumlarda hak ve özgürlüklerinin, temel ihtiyaçlarının sağlanması/korunması olmaktadır. Çağdaş toplumlarda örgütlülük, katılımcılık en önemlisi de sosyal katılımcılık mekanizmalarındaki konumları bireylerin en önemli kazanımlarının başında gelmektedir. Sivil toplum mekanizmalarının konumu ve statüsünü netleştirmiş örgütlenmelerinden birisi de sendikalardır. Batı hukukunda genel sendikacılık mantalitesinden ayrı düşünülmeyen emeklilik sendikacılığı/emekli sendikası kavramı başkaca ulusların anayasal düzenleri bakımından meşruiyet sorunu yaşayabilmektedir. Türkiye’de de yasal statü bakımından boşluk bulunması nedeniyle bir hak arama hukuk mücadelesi haline dönüşen sürecin incelenmesi, analiz edilmesi doğru zeminde konunun tartışılması bakımından Emekli Sendikasının Meşruiyeti / Emeklilik Sendikacılığının hukuki sürecinin değerlendirilmesi gerekmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | January 1, 2020 |
Acceptance Date | January 21, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 7 Issue: 12 |