Among the artistic activities that make up an indispensable part of our social life, the theatre is perhaps the oldest one in terms of organisation. The theatre, which reveals the social and individual perspectives of social life and the life itself, has evolved over the centuries, in which the people have mirrored themselves and tried to see and show themselves. This understanding has not changed from its most primitive forms to the present day. While the theatre is in a structure that can appeal to every layer of the society, its audience has come to a declining status due to the living circumstances and economic struggles in city life. The proliferation of television, cinema and digital entertainment channels is also among the factors affecting this result. Another critical point to note is the time-money relationship in theatre activity and participation. In addition to the fact that urban life has the habit of using time more effectively and in a planned manner, economic difficulties are added, and today, moving away from the theatre still continues. An ancient proverb in an old quote states that “Love comes from rumination.”, and this proverb expresses the decrease in participation in art and artistic activity more clearly. The first condition to increase participation in artistic activities is that people should be able to supply their basic requirements easily. Today, it is evident that demand for being a theatre audience and participation in theatrical acts differs in line with the variables among individuals and depending on the various possibilities and opportunities. Variables in ticket prices differ in almost every sense, from the inadequacy, distance, difficulty of transportation, participation statistics to the number of spectators. Previously, studies have been carried out by researchers on the economy of theatre and performing arts and also on-demand predictions. It has been investigated to what extent people’s participation in artistic activities, art education, price, social and economic variables affect the demand for performing arts such as theatre, classical music, dance, opera and ballet. In a significant part of these studies, it is aimed to determine the frequency of participation and preference of artistic activity by taking the demands of individuals into consideration. It has been determined how effective the level of participation in these artistic activities is in terms of price, social and economic levels. In order to make the determinations related to the issue more realistic, the socio-demographic and other characteristics related to participation should also be identified to understand how the demand levels in performance arts differ between participation and art forms. It has been detected in the relevant literature that education is the leading determinant affecting art participation. In the current study, it was aimed to determine the frequency of participation to the artistic activities and to which artistic activity the preference of the individuals inclie among many artistic activities. In this research, the quantitative research method was utilised. Quantitative research is a scientific research method that makes events and facts numerically expressed, observable and measurable. The study was carried out to determine the demographic factors affecting the demand for the theatre of the personnel of Izmit Municipality. Local and foreign sources were scanned for the research, and the resources available on the subject were used in the study. This study, which was carried out with 257 participants, was carried out with a questionnaire consisting of 22 questions in the screening model, one of the quantitative research methods. According to the research results, as for gender distribution, there are 133 male and 124 female participants. The participants were mostly between the ages of 35-40. The vast majority of the participants in the study went to the theatre at least once. It was stated by the participants that demographic variables did not have a significant effect on theatre watching habits, and the lack of time from the part of the participants and the lack of information about the theatre activities are among the reasons for not going to theatre and, according to the distribution of the cultural activities, the insufficiency of the number of desired activities are stated as underlying reasons. The current research is a study for determining the variables. For this purpose, it may be recommended for the relations and institutions to use tools to make the announcement of the activities more effectively.
Toplumsal hayatın önemli bir bölümünü oluşturan sanatsal faaliyetler arasında tiyatro, organizasyonel olarak belki de en eski geçmişe sahip olanıdır. Daha çok sosyal hayatın içinden yine sosyal ve bireysel kesitleri ve hayatın kendisini gözler önüne seren tiyatro, yüzyıllar boyunca insanın kendisine ayna tuttuğu ve kendisini görmeye ve göstermeye çalıştığı bir gelişim sergilemiştir. En ilkel biçimlerinden günümüze kadar bu anlayış değişmemiştir. Tiyatro toplumun her katmanına hitap edebilen bir yapıdayken günümüze yaklaştıkça kent yaşamındaki hayat şartları ve ekonomik zorluklar nedeniyle seyircisi azalan bir konuma gelmiştir. Televizyon, sinema ve dijital eğlence kanallarının çoğalması da bu sonucu etkileyen faktörler arasındadır. Dikkat çekilmesi gereken bir başka önemli nokta da tiyatro faaliyet ve katılımında zaman-para ilişkisidir. Kentli yaşamın zamanı etkin ve planlı kullanma alışkanlığının olmasının yanına ekonomik güçlükler de eklenince günümüzde tiyatrodan uzaklaşma devam etmektedir. Eski bir metinde geçen “Seviş, gevişten gelir.” atasözü, sanata ve sanatsal faaliyete katılımdaki azalışı daha açık ifade etmektedir. Sanatsal faaliyetlere iştiraki arttırmanın ilk koşulu insanların öncelikle temel ihtiyaçlarını rahatlıkla tedarik ediyor olmalarıdır. Günümüzde tiyatro izleme talep ve katılımının bireyler arasındaki değişkenler doğrultusunda ve çeşitli imkân ve olanaklar karşısında farklılık gösterdiği ortadadır. Bilet fiyatlarındaki değişkenler salonların yetersizliği, uzaklığı, ulaşımın zorluğu, katılım istatistiklerinden seyirci sayılarına kadar neredeyse her anlamda farklılık göstermektedir. Daha önce tiyatro ve gösteri sanatları ekonomisi ve talep tahminleri konusunda araştırmacılar tarafından çalışmalar yapılmıştır. Halkın sanatsal faaliyetlere katılım oranları, sanat eğitimi, fiyat, sosyal ve ekonomik değişkenlerin tiyatro, klasik müzik, dans, opera ve bale gibi gösteri sanatlarına olan talebi ne derece etkilediği araştırılmıştır. Bu çalışmaların önemli bir bölümünde belirlenmek istenen sanatsal faaliyetin içinde bulunduğu etkinliklerden, kişilerin talepleri araştırılarak katılım sıklığının ne derece ve hangi sanatsal faaliyete olduğu belirlenmek istenmiştir. Bu sanatsal faaliyetlerde ki katılım düzeyinin fiyat, sosyal ve ekonomik anlamda ne derece etkili olduğu saptanmıştır. Konuyla ilgili tespitlerin daha gerçekçi olabilmesi için performans sanatlarındaki talep seviyelerinin katılım ve sanat formları arasında nasıl farklılaştığını anlamak için aynı zamanda katılımla ilgili sosyo-demografik ve diğer karakteristik özelliklerin de bilinmesi gerekmektedir. Literatürde eğitimin sanat katılımını etkileyen en önemli belirleyici olduğu görülmektedir. Bu çalışmada belirlenmek istenen birçok sanatsal faaliyetin içinde bulunduğu etkinliklerden, kişilerin talepleri araştırılarak katılım sıklığının ne derece ve hangi sanatsal faaliyete olduğu belirlenmek istenmiştir. Bu araştırmada nicel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Nicel araştırma, olay ve olguları sayısal olarak ifade edilebilir, gözlenebilir ve ölçülebilir kılan bir bilimsel araştırma yöntemidir. Çalışma İzmit Belediyesi personelinin tiyatro izleme talebine etki eden demografik faktörlerin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırma ile ilgili yerli ve yabancı kaynak taraması yapılarak konu ile ilgili ulaşılabilen kaynaklar çalışmada kullanılmıştır. 257 katılımcı ile gerçekleştirilen bu çalışma nicel araştırma yöntemlerinden tarama modelinde 22 sorudan oluşan anket formu ile yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre cinsiyet dağılımına bakıldığında 133 Erkek, 124 kadın katılımcı bulunmaktadır. Katılımcılar 35-40 yaş arasında yoğunlaşmıştır. Çalışmaya katılan katılımcıların büyük çoğunluğu tiyatroya en az bir defa gitmiştir. Demografik değişkenlerin tiyatro izleme alışkanlıklarında önemli bir etkiye sahip olmadığı, katılımcıların tiyatroya gitmeme nedenlerine ilişkin dağılımlarında zaman yetersizliği ve tiyatro etkinliklerine ilişkin bilgilendirmenin eksik olmasından dolayı istedikleri kültürel faaliyetlere ilişkin dağılıma göre en çok katılmak istenen etkinliklerinin yetersiz olduğu katılımcılar tarafından dile getirilmiştir. Değişkenlerin tespit edilmesine yönelik bir çalışmadır. Bu amaçla ilişki ve kurumların etkinliklere ilişkin bilgilendirmelerini daha etkin kılacak araçlar kullanmaları önerilebilir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | February 22, 2020 |
Submission Date | February 17, 2020 |
Acceptance Date | February 20, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 3 Issue: 3 - Professor Dr. Şeref Kara Special Issue |
International Journal of Human and Art Studies İJHAR; Licensed under the Creative Commons Attribution 4.0 International License.
International Journal of Human and Art Studies IJHAR has been registered with the decision of the Turkish Patent and Trademark Office, numbered 71248886-2020/24446 / E.2020-OE-458377.