Çağdaş tiyatro, bir yandan klasik dramatik çerçevedeki metnin dönüşümüne tanıklık ederken diğer yandan fiziksel bağlamlı bir estetik anlayışla gelişme göstermektedir. Çağdaş tiyatronun bedensel performansa dayalı uygulamalarının içinde yer alabilmek için oyuncunun bedensel eğitiminin de geliştirilmesi önemlidir. Kısaca oyuncudan, bu gelişimi takip etmesi ve uyum göstermesi beklenir. Ancak tam da bu noktada oyuncu eğitmeni ve yöntem konusu bir sorun olarak belirmektedir. Bu soruna bir çözüm ya da çözümün bir parçası olarak Eurhythmics yöntemi düşünülebilir. Söz konusu yöntem ile oyunculuk eğitiminin amaçları, koydukları hedefler, kazanımlar ve vardıkları noktalar birbirleriyle büyük oranda benzerlik gösterdiği için müzik eğitimi alanında kullanılmak üzere üretilmiş bir yaklaşımın oyunculuk eğitimine de uygulanabileceği ileri sürülmektedir. Emilé Jacques Dalcroze’un 19. Yüzyılın ilk çeyreği içinde şekillendirdiği Eurhythmics yöntemi, hareket yoluyla müzikal kavramların öğretilmesi amacına dayanır. Meslek yaşamı boyunca Stanislavski’den Meyerhold’a, Appia’dan, Copeau’ya ve Laban’a kadar pek çok önemli tiyatro ve dans uygulamacısını etkilemiştir. Bu yöntem üç aşamalı bir çerçeve çizer: müzikal ritimlerin fiziksel ifadesini içeren eurhythmics; gözü ve kulağı eğitirken sesin vurgulanmasını, melodi ve armoniyi öğreten solfej; müzikal, fiziksel ve sözel ritimlerin eşzamanlı olarak kişisel ifadede kullanımı olan doğaçlama. Eurhythmics yöntemi konsantrasyon, koordinasyon ve hafıza yeteneklerini geliştiren, kinestetik duyuyu geliştirerek duyarlı bir alan kullanımı, gelişmiş bir zaman bilinci sağlayan, amaç olmaktan çok yeteneklerin geliştirilmesine yardımcı olan bir araçtır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 3 Sayı: 4 |