Mediation in our country has gained a legal infrastructure with the entry into force of the Law on Mediation in Civil Disputes dated 2012 and numbered 6325. This method is based on the inclusion of the mediator, who is a completely impartial third party, in the process, and reconciliation between the parties in cases where the trust relationship between the parties is damaged, mutual listening and understanding is interrupted, or a dispute arises. Mediation, which is one of the alternative dispute resolution methods, is not in competition with the judicial system, and it does not eliminate the possibility of resorting to judicial remedies, and it allows for a simpler and shorter way to resolve conflicts without harming the absolute sovereignty of the state's jurisdiction. It is not possible to say that conflict in itself is always a negative situation; because conflict is also a natural force necessary for development and change. The positive or negative direction of the conflict determines how it is managed and the conditions for reconciliation. The probability of the parties in a dispute to consider and develop alternative solutions that benefit both parties is very low. At this point, the mediator's involvement in finding a solution that may be suitable for both parties with legal knowledge and effective management of the process in a way that is wellversed in the effective communication methods he uses plays an important role in the successful outcome of the method.
This study evaluates the role and importance of the empathic approach in the resolution of disputes with the mediation method in the light of the studies conducted in the social psychological context, and offers recommendations based on specialist training to increase the success of the mediation practice.
Alternatif çözüm sosyal arabulucuk arabulucu etki iletişim empati Alternative solution social mediation mediator impact communication empathy empathy
Ülkemizde arabuluculuk, 2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle yasal bir altyapıya kavuşmuştur. Bu yöntem taraflar arasında güven ilişkisinin zedelendiği, karşılıklı dinlemenin ve anlamanın kesintiye uğradığı ya da uyuşmazlığın baş gösterdiği durumlarda tamamen tarafsız üçüncü bir kişi olan arabulucunun sürece dâhil edilerek taraflar arası uzlaşma sağlamasına dayanır. Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden biri olan arabuluculuk yargı sistemi ile rekabet içinde olmadığı gibi, yargısal yollara başvuru imkânını da ortadan kaldırmamakta, devlete ait olan yargı yetkisinin mutlak egemenliğine zarar vermeden çatışmaların daha basit ve kısa yoldan cözülmesine imkân sağlamaktır. Çatışmanın kendi başına her zaman olumsuz bir durum olduğunu söylemek mümkün değildir; çünkü çatışma aynı zamanda gelişim ve değişim için zorunlu olan doğal bir güçtür. Çatışmanın olumlu ya da olumsuz hangi yöne gideceğini, nasıl yönetildiği ve uzlaşma koşulları belirler. Bir uyuşmazlık durumunda bulunan tarafların her iki tarafın da yararına olan alternatif çözüm yollarını düşünme ve geliştirme olasılıkları oldukça düşüktür. Bu noktada arabulucunun devreye girerek hukuk bilgisi ile her iki taraf için de uygun olabilecek çözüm yolunun bulunmasının yanısıra kullandığı etkin iletişim yöntemlerine hakim bir şekilde süreci etkin bir şekilde yönetmesi, yöntemin başarılı sonuçlanmasında önemli rol oynamaktadır.
Bu çalışma, arabuluculukta yöntemi ile uyuşmazlıkların çözümünde empatik yaklaşımın rol ve önemini yapılmış çalışmalar ışığında sosyal psikolojik bağlamda değerlendirmekte, arabuluculuk uygulamasının başarısını artırmaya yönelik uzmanlık eğitimine bağlı tavsiyeler sunmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 6 Issue: 3 |