The freedom of
mobility granted to natural persons in the European Union Association
Legislation is also applicable to the member state legal persons as per the
provisions in the Founding Treaty. As a result, a commercial established in an
EU member state can conduct commercial activities without any limitations in
other EU member states. Freedom of mobility and establishment in legal persons
is realized through the relocation of the corporation headquarters from one
country to the other or through establishment of branches or affiliated
corporations in other countries. Member states are obliged to refrain from
legislating national legal provisions which restrict the commercial operations
of foreign corporations in their country pursuant to the principle of freedom
of movement and establishment. The main purpose of these two rights granted to
the legal persons is to increase capital flow and promote common market economy
through the ablosihment of foreign – domestic corporation distinction. However,
the differences between member states' national legislation and the legislation
regarding the conflict of laws lead to crucial problems in practice. This study
focuses on the examination of these problems in the light of Association
Legislation and the decisions of the European Union Court of Justice.
Freedom of Movement and Establishment Recognition of Legal Persons Distinction of Foreign – Domestic Corporation the Situation of the Commercial Corporation Statutes in Turkey Decisions of the European Union Court of Justice
Avrupa Birliği Ortaklık Mevzuatı’nda gerçek kişilere
tanınan serbest dolaşım özgürlüğü, Kurucu Andlaşma’da yer alan hükümler
gereğince tüzel kişilere de uygulanabilir niteliktedir. Bu durumun sonucu olarak herhangi bir Birlik üyesi devlette
kurulan bir ticari şirket, Birlik’e üye diğer devletlerde, herhangi bir
kısıtlamaya maruz kalmaksızın ticari faaliyette bulunabilecektir. Serbest
dolaşım ve yerleşme özgürlüğü tüzel kişilerde, şirket merkezinin bir ülkeden
diğerine taşınması; ya da diğer ülkelerde şube veya bağlı şirket açılması
yoluyla sağlanmaktadır. Üye devletler, serbest dolaşım ve yerleşme özgürlüğü
ilkesi uyarınca yabancı şirketlerin, ülkelerinde ticari faaliyette bulunmasına
kısıtlama getiren iç hukuk hükümlerinden kaçınmak durumundadır. Tüzel kişilere
tanınan bu iki hakkın altında yatan temel gaye ise yerli-yabancı şirket
ayrımının ortadan kaldırılması suretiyle sermaye akışının hızlandırılması ve
ortak pazar ekonomisinin sağlanmasıdır. Ancak üye devletlerin iç hukuk
hükümleri ve kanunlar ihtilafı mevzuatlarındaki farklılıklar, uygulamada büyük
sorunlara yol açmaktadır. Çalışmanın konusunu da; uygulamada karşılaşılan bu
sorunların Ortaklık Mevzuatı ve Avrupa Birliği Adalet Divanı kararları ışığında
incelenmesi oluşturmaktadır.
Serbest Dolaşım Özgürlüğü Yerleşme Özgürlüğü Tüzel Kişilerin Tanınması Yerli-Yabancı Şirket Avrupa Birliği Adalet Divanı
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | June 30, 2017 |
Submission Date | July 6, 2017 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 8 Issue: 2 |
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Content on this site is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International license.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------