Dünya’da değişen kamu politikaları kaçınılmaz olarak ülkemiz kamu yönetimini etkilemektedir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya çıkan sosyal devlet anlayışı, 1970 yılında dünyada yaşanan ekonomik kriz sonrası devlet yapılanmasında özel sektörün teknik ve uygulamalarının kullanılması gibi yeni yaklaşımlar ve arayışlarla değişmeye başlamıştır. Bu yaklaşımlar arasında en önemli yere sahip olan kuşkusuz Yeni Kamu Yönetim anlayışı olmuştur. Yeni kamu yönetim anlayışı, klasik kamu yönetimi ile özel sektör yönetim anlayışı arasında çok özel bir yere ve tekniğe sahiptir. Özel sektör mantığı ve yönetim uygulamalarını kamuya uygulayan bu yeni teknik, insan kaynaklarının yönetimine öncelik vermektedir. Bu bağlamda 1960’lı yıllarda benimsenen sağlıkta sosyalizasyon politikalarından 1980’li yıllarda vazgeçilmeye başlanarak 1981, 1983, 1987 ve 1990 yıllarında sağlıkta özel sektörü ön plana çıkarmaya çalışan sağlık politikaları gündeme gelmiş, ancak önemli bir aşama kaydedilmemiştir. 2003 yılında Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı da yasalaşamayınca Sağlıkta Dönüşüm Programı adı verilen reform ile ülkemizde sağlık ortamı yeniden yapılandırılmaya başlanmıştır. Finansal açıdan Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası tarafından desteklenen ve Dünya Sağlık Örgütü’nün belirleyici olduğu program, Türkiye’nin sağlık sorunlarını çözmeye yönelik olduğu söylense de dünyadaki sağlıkta dönüşüm ile uyum içindedir. Yerel karar alıcıların toplumun gereksinimlerine daha iyi yanıt verebilecek olması, toplumun yerel hizmetlerin planlanması ve denetlenmesine katılımının demokrasiyi geliştirecek olması ve yerel düzenlemenin kaynakların daha etkin kullanılmasını sağlayacak olması desantralizasyon uygulamalarının temel gerekçeleri olarak ifade edilmektedir. Ancak Latin Amerika’da yaşanan deneyim, Dünya Bankası patentli bu gerekçeleri doğrulamamıştır. Çünkü Latin Amerika’da desantralizasyon uygulaması sonrasında verimli işletmeler haline gelen sağlık kurumları, kazançlarını maksimize etmek için olmayan hasta olmayan insanlar, yanlış teşhisler, mükerrer hesaplar ve yazılmayan ilaçlar için kesilen faturalar vb. yollarla her zaman kârı öncelemişlerdir. Reformların gerekçesi olan kalite ise bu “verimli işletmelerin” unutulan bileşeni olmuştur. Öte yandan Latin Amerika tecrübesi yerel önceliklerin sağlık politikaları açısından her zaman doğru kararlar veremediğini de göstermiştir.2011 yılında çıkarılan 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile üçlü yapı güçlü yapı diye savunulan Sağlık Bakanlığı merkez teşkilatı yapısı Bağlı Kuruluşlar, Sağlık Politikaları Kurulu ve Hizmet Birimleri şekline dönüştürülmüştür. Bunun Sağlık Bakanlığı taşra teşkilatına yansıması ise İllerde Sağlık Müdürlüğü’nün yanı sıra Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Kamu Hastane Birlikleri Sekterlikleri’nin kurulması olmuştur. Bu çalışmada sağlıkta yaşanan küresel dönüşümün Sağlık Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı üzerine etkileri incelenmek istenmiştir.
Public policies changing in the world inevitably affect public administration of our country. Social state approach emerging after Second World War, after World Economic Crisis in 1970, have begun to change with new approaches and searches such as the use of techniques and practice of private sector in government structuring. Among these approaches, the one which has an important place doubtlessly has been approach of New Public Administration. This new technique applying the logic and management applications of private sector to public prioritizes to the management of human resources. In this context, by beginning to give up socialization policies in health in 1980s, adopted in 1960s, in the years of 1981, 1983, 1987 and 1990, health policies that bring private sector into the forefront have became the main topic, however, an important progress was not recorded. In 2003, when Public Administration Basic Draft failed to become law, health environment in our country started to be restructured with the reform called Transformation Program in Health. With statuary decree numbered 663, issued in 2011, structure of central organization of Ministry of Health, argued as “triad structure and strong structure”, was turned into Subsidiaries, Board of Health Policies, and Service Units. The reflection of this to Provincial Organization of Ministry of Health have been the foundation of Health Directorships in the provinces as well as Directorships of Public Health, and Secretariat of Public Hospital Unity in the provinces. In this study, the effects of global transformation experienced in health on Central and Provincial Organization of Ministry of Health have been studied.
Journal Section | Makaleler |
---|---|
Authors | |
Publication Date | October 1, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.