1934 Trakya Olayları olarak bilinen ve 21 Haziran 1934’te başlayıp 4 Temmuz’da sona eren eylemlerde Yahudilere ait dükkân ve evler yağmalanmış ve bunun sonucunda binlerce Yahudi evlerini terk ederek İstanbul’a göç etmek zorunda kalmıştır. Olaylara müdahale etmeye çalışan bir jandarma askerinin ölümü dışında hiçbir ölümlü vakanın meydana gelmediği bu şiddet ve yağmalama eylemleri, Çanakkale’de önce Yahudi esnafın mallarını boykotla başlamış ve kısa sürede diğer Trakya şehirlerine yayılmıştır. Olayların yatışmasının ardından İstanbul’a göç etmiş bulunan Yahudilerin büyük bir kısmı Trakya’ya geri dönmüşlerse de aynı olayları tekrar yaşama endişesi onların bir süre sonra ilkin yurt dışına, İsrail’in kuruluşundan sonra ise bu devlete göç etmelerine neden olmuştur. Trakya’da Yahudilere yönelik bu eylemlerin çıkmasının aslında bir ulus devlet yaratma bilinciyle çıkartılmış olan 14 Haziran 1934 tarihli ve 2510 sayılı İskân Kanunu’nun yanlış anlaşılmasından kaynaklandığı, bunun yanında başta Milli İnkılâp dergisinde Cevat Rıfat Atilhan’ın, Orhun dergisinde Nihal Atsız’ın ve diğer Türk basınında çıkan Yahudi karşıtı yazıların da etkili olduğu ileri sürülmüştür. O dönem Türk basınında çıkan bu yazılarda Ocak 1933’te Almanya’da Hitler’in iktidara gelmesiyle Avrupa’da başlayan ve çok çabuk diğer ülkelere yayılan Yahudi karşıtı eylemlerin etkili olduğu iddia edilmiştir. Trakya Yahudi göçünün nasıl olduğu ve sonuçları hakkında Türkiye’de birçok eser mevcut olmasına rağmen konuyla ilgili sadece Türk basınının tavrını ve etkisini ortaya koyan bir çalışma mevcut değildir. Bu noktadan hareketle çalışmanızın amacı, Trakya’da Yahudi karşıtı olaylarının başlamasında rolü olduğu öne sürülen Milli İnkılâp dergisinde Haziran 1934’ten itibaren çıkan yazılar başta olmak üzere diğer gazete ve dergilerde çıkan yazılar incelenerek gerçekten Türk basınının bu olaylarda bir rolü olup olmadığının tespit edilmesidir.
During the events known as the 1934 Thrace Pogroms, which started on June 21, 1934 and came to an end on July 4, Jewish houses and shops were looted and consequently thousands of Jewish people were left no choice but to immigrate to Turkey leaving their homes behind. The violence and vandalism acts, during which there was no incident resulting in death except for that of a gendarme who was trying to intervene in the events, started with the boycott of the goods of Jewish tradesman and spread to other Thrace cities in a short time. After the events died down, although the majority of the Jewish people who had immigrated to Istanbul returned to Thrace, the very fear of going through the same attacks resulted in the Jews’ immigrating initially abroad after a while and to Israel after the state was founded. It has been claimed that the outbreak of these events against the Jews in Thrace, resulted from misunderstanding the June 14, 1934 dated and 2510 numbered Resettlement Law enacted so as to create nation-state awareness. Besides, the anti-Semitic articles published in the Turkish press, especially those written by Cevat Rıfat Atilhan in Millî İnkılâp (National Revolution) and Nihal Atsız in Orhun magazines have been asserted to have had an influence on the outbreak.Despite the fact that there are many available studies on the immigration of the Jews in Thrace and its consequences, there is not one conducted on the subject concerning the attitude and influence of the Turkish press. Thus, the purpose of this study is to determine whether the Turkish press played a role in the Thrace Pogroms by analysing the articles published since June 1934 in Millî Inkılâp, which is propounded to have had a part in the start of the Thrace Pogroms, as well as the articles in other newspapers and magazines of the period. In addition, in order to designate the role of the press, the reactions shown during and after the events will be tried to introduce.
Journal Section | Makaleler |
---|---|
Authors | |
Publication Date | July 1, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.