Iran has been considered among the major players in the region due to its geopolitical position in Eurasia. Since the mid-1970s, it has been striving for expanding its sphere of influence and gaining an upper hand within other countries in the Persian Gulf and the Middle East. Iran wanted to improve in terms of conventional weapons and defense sense and perform the its desires in the region and Iran countinued its actions in this direction after Islamic Revolution in 1979, too. In the Post-Cold War era, Iran signed several agreements on conventional arms especially Russia China and redesigned in accordance with technological conditions its military power in the region. Iran's actions in the region provide field of interest to global players and this region was the sphere of influence between Russia, China and USA. Iran increased steadily arming power in the mids-2000s and intimidated to potential competitors in the region. Iran made significant changes, especially in the defense capacity with the support of Russia and China and accelerated its actions against the threat US and Israel in the nuclear sense. Especially Saudi Arabia and Gulf countries who are afraid of Iran’s efforts to export its revolutionary ideology to other countries are in the belief that nuclear proliferation activities of Iran would damage regional stability and security. In this context, Iran's actions gained importance for ensuring security and stability in the Middle East. This paper has tried to analyze effects of Iran’s proliferation activities on regional and global security, and revolves around the issues such as who are the major arms suppliers of Iran, what kind of weapons have been produced by Iran. It also addressed periodical armament relations of Iran along with its conventional armament and nuclear activities within the context of interests of big powers in the region.
Keywords: Iran, Conventional Armaments, Nuclear Armament, Ballistic Missile, Gulf Region SecurityAvrasya’da jeostratejik bakımdan önemli bir aktör olan İran, bölgede nüfuz alanını genişletmek ve liderlik konumunu elde etmek için 1970’li yılların ortalarından itibaren bölge ülkeleri ile yoğun bir mücadele sergilemektedir. İran bölgedeki arzularını gerçekleştirmek için konvansiyonel silah ve savunma anlamında kendisi geliştirmek istemiştir ve devrim sonrasında da eylemlerine bu yönde devam etmiştir. Soğuk Savaş sonrası dönemde silahlanma konusunda Rusya Federasyonu ve Çin ile de ilişkiler gerçekleştiren İran çok sayıda konvansiyonel silah anlaşması imzalamış ve bölgede askeri gücünü teknolojik şartlara uygun olarak yeniden tasarlamıştır. İran silahlanma gücünü 2000’li yıllarda giderek arttırmış ve bölgedeki potansiyel rakiplerine gözdağı vermiştir. İran, özellikle Rusya ve Çin’in desteğiyle savunma kapasitesinde önemli değişiklikler yapmış, ABD ve İsrail tehditlerine karşı da nükleer anlamdaki eylemlerine hız vermiştir. Başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkeleri, İran’ın nükleer eylemlerinden ve ideolojisini diğer devletlere yaymasından endişe etmekte ve silahlanma eylemlerinin bu bölgede istikrara ve güvenliğe darbe vuracağını sık sık yinelemiştir. Bu bağlamda Ortadoğu’da güvenlik ve istikrarı sağlamak adına İran’ın eylemleri önem kazanmıştır. Çalışmada İran’ın silahlanma eylemlerinin, bölge ülkelerinin güvenliği ve küresel güvenliği nasıl etkilediğine değinilmiş, başlıca silah tedarikçileri, ne tür silahlar ürettiği veya temin ettiği, başlıca silahlanma ilişkileri dönemsel olarak analiz edilmiş, İran’ın özellikle konvansiyonel anlamda silahlanması ve bunun yanında nükleer eylemleri üzerinde küresel aktörlerin de çıkarları irdelenmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | April 1, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 1 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.