19.cu yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu Avrupa’daki devletler için açık bir Pazar olma niteliğini daha da ileri boyutlara taşımıştır. Aynı yüzyıl içinde kaybettiğimiz savaşlar yüzünden ekonomik çöküş başlamış, kapitülasyonların etkisi ve sanayi devriminin getirdiği yeniliklere ayak uyduramama durumu imparatorluğun yıkımını kaçınılmaz hale getirmiştir. Kapitülasyonlar nedeniyle dünyadaki ve Avrupa’daki yabancı sermaye Osmanlı topraklarına gelerek imparatorluk içindeki lonca sistemine dayanan mevcut ekonomik yapıyı sarsmıştır. Arkasından gelen birinci dünya savaşı ve kurtuluş savaşı dönemlerinde ekonomik yapı tamamen çökmüştür.1923 yılında T.C. Devletinin kuruluşunda devir alınan ekonomik yapı bu şekildedir. Osmanlı İmparatorluğunun batıdan farklı bir Sosyoekonomik yapısı vardır. Ayrıca İmparatorluk gelişme ve değişme hareketine başladığında batı, sömürgecilik faaliyetlerine başlamıştır. Buna paralel olarak imparatorluk ekonomisi dış ticaret ilişkilerinde batı Avrupa’nın istek ve ihtiyaçları doğrultusunda şekil almaya başlamıştı. Batı Avrupa’nın işlenmiş son tüketim mamulleri Osmanlı İmparatorluğunun iç pazarında yayılmaya başladı. Bunun yanı sıra imparatorluğun ham madde kaynakları batıya akmaya başlamıştı. Oysaki bu kaynakların yurt içinde işlenmesi gerekiyordu. Batılılaşma hareketinin bir devamı olarak imparatorluğun askeri ve idari kurumları Avrupa’ya benzetilmeye çalışıldı. Dışarı ile bütünleşmenin bir sonucu olarak yeni hukuki mali ve iktisadi kurum ve mekanizmalar da ülkeye yerleşerek, geleneksel yerel yapıların yanında yer almıştır. Mali Sarsıntılarda ülkenin ayakta durma gücünü azaltmıştır. Ülke böylece yabancı ülkelerden borçlanma sürecine girmiştir. Bu borçlanma ile ülkedeki mali kaynaklar dışarıya doğru akar hale gelmiştir. Sanayileşmeyi teşvik etmek adına bir çaba ortaya çıkmamıştır. Askerlerin dini liderlerin ve tarıma dayalı bir yapının bir gereği olarak toprak sahiplerinin hâkimiyetleri, ticaret ve sanayi kesiminde de azınlıkların hâkimiyetleri söz konusudur. Üzerinde Türk denetimi bulunmayan yabancı bankaların varlığı ekonomik büyüme ve gelişme üzerinde olumsuz etkiler meydana getirmiştir. Yatırım fonları harekete geçirilememiş, sermaye piyasası gelişememiştir. Bu çalışmanı amacı 1923 öncesi ile 1938’e kadar olan dönemi karşılaştırarak; analiz etmektir.
Nineteen.in the CU century, the Ottoman Empire carried the quality of being an open market for European states to the further dimensions.Because of the wars we lost in the same century, the economic collapse began, the capitulations and the industrial revolution brought about the failure to adapt to the new situation made the Empire inevitable.Due to capitulations, foreign capital in the world and Europe came to the Ottoman lands and shaken the existing economic structure based on the Guild system within the Empire. During the First World War and the war of independence, the economic structure was completely collapsed.Republic of Turkey in 1923C. This is the economic structure taken over in the establishment of the state. The Ottoman Empire has a different socio-economic structure from the West.In addition, when the Empire began the movement for development and change, the West began its colonial activities.In parallel with this, the Imperial economy began to shape foreign trade relations in line with Western Europe's wishes and needs. .Processed consumer goods in Western Europe began to spread in the Ottoman Empire's internal market.Besides, the raw material sources of the Empire began to flow westward.However, these resources had to be processed domestically. As a continuation of the westernization movement, military and administrative institutions of the Empire were tried to be likened to Europe.As a result of integration with the outside, new legal financial and economic institutions and mechanisms have also settled in the country and took place next to traditional local structures.Fiscal shocks have reduced the country's standing power.Thus, the country has entered into borrowing process from foreign countries.With this borrowing, the financial resources in the country flow outwards.No effort has been made to promote industrialization.As a requirement of the religious leaders of the soldiers and a structure based on agriculture, there is the sovereignty of the landowners, and the dominance of the minorities in the trade and industrial sectors.The presence of foreign banks without Turkish supervision has had negative effects on economic growth and development. Investment funds could not be mobilized and the capital market could not be developed. The aim of this study is to analyze the period before 1923 and until 1938.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | March 1, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 4 Issue: 9 |