Araştırmada Erwin Panofsky tarafından geliştirilmiş olan, üç aşamalı “İkonografik ve İkonolojik Sanat Eleştirisi” yönteminin yanı sıra görsel göstergebilimsel yöntemlerden de yararlanılarak Gülsün Karamustafa’nın “Örtülü Medeniyet” ve Kapıcı Dairesi” adlı eserleri analiz edilmiştir. Gülsün Karamustafa 1980’lerden itibaren Türkiye’de yeni bir sanatsal dil haline gelen çağdaş sanat hareketinin gelişmesine yaptığına katkılardan ötürü önemli bir figürdür. Özellikle 80’li yılların politik ve kültürel durumunu geniş, kapsamlı ve yoğun bir biçimde yansıtan çalışmalarıyla bilinmektedir. Sanatçı, yaşamı boyunca deneyimlemek durumunda kaldığı göç olgusunu, bu göç sürecinde yaşadıklarını ve genel olarak göçün neden olduğu sonuçları aidiyet, kimlik ve evrensellik konuları bağlamında eserlerine taşımıştır. Özellikle seksenlerin başında kırsaldan kentlere akan büyük göç hareketine eşlik eden derin ölçekli değişimlerin ve göçle gelen insanların kentsel yaşama entegre olma çabalarıyla oluşan kültürel geçiş deneyimlerinin ortaya çıkardığı “arabesk” kavramının eserlerinde yer bulduğu görülmektedir. Eserlerin analizi süreci doğal anlam olgusal, ifadesel anlam , uzlaşmalı anlam ikincil anlam ve içsel anlam içerik alt başlıklarından oluşmaktadır. Sanatçı söz konusu iki eserinde de köyden kente doğru yönelen insan hareketlerinin neden olduğu travmatik yaşantıları ve kırsal yöre insanının kendi kültürünü şehir kültürüyle bütünleştirmeye çalışırken ortaya çıkardığı yeni ve melez kültürü konu edinmiştir. Bu bağlamda sanatçı ve işlediği konu hakkında bir art-alan ve art-zaman araştırması yapılarak resim düz anlamsal açıdan irdelenmiş devamında ise yan anlamsal inceleme yapılarak analiz edilmeye çalışılmıştır.
In the study; the works of Gülsün Karamustafa, "Covered Civilization" and “Doorman's Home” are analyzed by using the three-stage “Iconographic and Iconological Art Criticism” method developed by Erwin Panofsky. Gülsün Karamustafa is an important figure for her contribution to the development of contemporary art movements that has become a new artistic language in Turkey since the 1980s. She is known for her extensive, comprehensive and intense work reflecting the political and cultural situation of the 80s. The artist carried the phenomenon of migration, experience in this migration process and consequences of migration which she had to experience throughout her life, in the context of belonging, identity and universality to her works. Especially in the early eighties, it is seen that the concept of arabesque, created by the deep-scale changes that accompany the great migration movement from rural to urban areas and the cultural transition experiences created by the immigrants' efforts to integrate into urban life, is found in her works. The process of analysis of the works consists of subtitles of natural meaning factual, expressive meaning , consensus meaning secondary meaning and internal meaning content . In both of these works, the artist deals with the traumatic experiences caused by the human movements moving from the village to the city and the new and hybrid culture which the rural people have created while trying to integrate their culture with the city culture. In this context, an art-field and art-time research on the artist and the subject she worked on, the painting was analyzed in a straight semantic perspective and semantic analysis.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | March 1, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 5 Issue: 18 |