In this study, the mayoral candidacy process in Turkey will be analyzed in the context of representative democracy practices and will be discussed whether it has evolved from representative democracy to democratur. Mayors, the most important body of municipalities responsible for providing local services, are elected by General Elections of Local Administrations held every five years. Although the criteria for being a representative in local government units are quite broad in the election legislation, it is not possible to the same extent in practice. It is possible to participate in the elections as a candidate of political parties or as an independent candidate. In addition to the difficulty of being elected as an independent candidate for various reasons, there are also various stages in becoming a candidate from political parties, such as candidate candidacy and approval of the party's head management. The effective power of party headquarters in candidate selection processes and their authority to have the final say in determining mayoral candidates may result for citizens choosing one of the options presented by them. In determining mayoral candidates, the process must be carried out in accordance with transparent, participatory and democratic methods. On the contrary, having the people choose one of the pre-chosen candidates, instead of the people asking their opinions at all stages, will lead to a process that is described as democratur. Mayors who run and win the elections as mayors chosen by their party will have serious problems if their party's policies conflict with the citizens' expectations and demands. It will weaken the understanding of representative democracy and trust in parties and elections.
Bu çalışmada, Türkiye’de belediye başkan adaylığı süreci temsili demokrasi uygulamaları bağlamında analiz edilerek temsili demokrasiden demokratura doğru evrilip evrilmediği tartışılacaktır. Yerel hizmetlerin sunulmasından sorumlu belediyelerin en önemli organı olan başkanlar, beş yılda bir yapılan Mahalli İdareler Genel Seçimleri ile belirlenmektedir. Seçim mevzuatında, yerel yönetim birimlerinde temsilci olabilme kriterleri oldukça geniş tutulmasına rağmen bu genişlik uygulamada aynı oranda karşılık bulamamaktadır. Seçimlere siyasi partilerin adayı veya bağımsız aday olarak katılmak mümkündür. Bağımsız aday olarak çeşitli sebeplerle seçilmenin zorluğu yanında siyasi partilerden adaylıkta da aday adaylığı ve parti üst yönetiminin onayı gibi çeşitli aşamalar bulunmaktadır. Partilerin genel merkezlerinin aday belirleme süreçlerindeki etkin gücü ve belediye başkan adaylarının belirlenmesinde son sözü söyleme yetkisine sahip olmaları vatandaşların kendisinin önüne konulmuş seçeneklerden birini tercih etmesi ile sonuçlanabilmektedir. Belediye başkan adaylarının belirlenmesinde, sürecin şeffaf, katılımcı ve demokratik yöntemlere uygun olarak yürütülmesi gerekmektedir. Aksine tüm aşamalarıyla doğrudan halkın belirleyici olması yerine önceden belirlenmiş seçeneklerden birinin seçtirilmesi, demokratur olarak ifade edilen bir sürece doğru gidilmesine yol açacaktır. Partisinin seçtiği belediye başkanı olarak seçimlere giren ve kazanan belediye başkanları açısından, partisinin politikaları ile vatandaşların beklenti ve talepleri çakışması durumunda, ciddi sorunlara yol açacaktır. Demokrasi anlayışını, partilere ve seçimlere güveni zayıflatacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political Science |
Journal Section | Research Papers |
Authors | |
Early Pub Date | October 25, 2023 |
Publication Date | October 28, 2023 |
Submission Date | December 30, 2022 |
Published in Issue | Year 2023 |
Bu dergide yayınlanan tüm makaleler Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.