When linguistic interpretation is
mentioned, many concepts come into mind within the framework of the Quranic
sciences. Garīb al-Qurān, i῾rāb al-Qurān, ma῾ān
al-Qurān, macāz al-Qurān, vucūh-nazāir and the other concepts are the major
ones. In the field of linguistic interpretation, three of the prominent
concepts come to the fore. These are garīb al-Qurān, i῾rāb al-Qurān and ma῾ān al-Qurān. Garīb al-Qurān differs from the other two
concepts, with regard to its being an initial compilation and bearing a more
specific framework.
In order to respond to the need that have emerged as a
result of Islamic society’s inclusion of different cultures and languages
within itself, linguists have worked intensively since the first period. In
this direction, they have focused on explanation of the unknown words in the
Quran. In the first three centuries AH, from the Garīb al-Qur'ān by Ibn Abbās
up to Garīb al-Qur'ān by Muhammad b. Aziz al-Sicistānī, many works have been
compiled in this field. These works constitute the first products of linguistic
exegesis. In the works that called garīb al-Qurān, meanings of the unknown
words were dealt with and the words were classified in terms of their relation
with specific dialects. On the other hand,
structures of words, such as names, verbs and infinitive, as well as
their types like being singular, dual and plural were pointed out sometimes.
However, syntactical topics, hadiths and long narrative chains are not
included. In this respect, the works written under the name of garīb al-Qurān
were distinguished from the works written under the name of i῾rāb al-Qurān and ma῾ān
al-Qurān. Because the i῾rāb al-Qurān studies have dealt with more grammatical
issues while ma῾ān al-Qurān studies have inhered a wider and more
comprehensive nature, as well as unknown words and syntactical issues and
recitation style. In addition to these, hadiths and commentary through
narrations dating back to companions and the second generation have took place
in those works.
Dilbilimsel tefsir denilince, ulûmu’l-Kur’ân
çerçevesinde birçok kavram akla gelir. Garîbu’l-Kur’ân, İ’râbu’l-Kur’ân,
meâni'l-Kur'ân, müşkilü’l-Kur'ân, vücûh ve nezâir vb. kavramlar bunların
başlıcalarıdır. Dilbilimsel tefsir alanında, hem ilk döneme ait olması hem de
temel sayılması açısından söz konusu kavramlardan üçü ön pala çıkar. Bunlar,
garibu’l-Kur’an, İ’râbu’l-Kur’ân ve Meâni’l-Kur’ân’dır. Garibu’l-Kur’an, gerek
ilk telif edilme ve gerekse daha farklı bir çerçeveye sahip bulunma açısından
diğer iki kavramdan farklılık gösterir.
İslam
toplumunun farklı kültür ve dilleri içine katması sonucunda ortaya çıkan
ihtiyaca cevap vermek için ilk dönemden itibaren dilciler yoğun bir çalışmaya
koyulmuş, bu doğrultuda Kur'an'daki garîb kelimelerin izahı faaliyetine
yoğunlaşmışlardır. Hicrî ilk üç yüzyılda İbn Abbas’ın Garîbu’l-Kur’ân‘ından,
Muhammed b. Uzeyz es-Sicistânî’nin Garîbu’l-Kur’ân‘ına kadar bu sahada birçok
eser üretilmiştir. Bu eserler dilbilimsel tefsirin ilk nüvelerini teşkil
ederler. Garîbu’l-Kur’ân kavramıyla adlandırılan eserlerde garîb kelimelerin
manaları ele alınmış ve bahsi geçen kelimelerin hangi lehçeye ait olduğuna
işaret edilmiştir. Diğer yandan bazen de kelimelerin isim, fiil, mastar gibi
yapıları ile müfred, tesniye ve cemi’ olma durumlarına işaret edilmiştir. Bunların
dışında nahiv bahislerine, hadis ve uzun sened kısımlarına yer verilmemiştir.
Bu açıdan Garîbu’l-Kur’ân adıyla yazılan eserler, genel çerçevesiyle
İ’râbu’l-Kur’ân ve meâni’l-Kur’an adı altında kaleme alınan eserlerden
ayrılmıştır. Zira İ’râbu’l-Kur’ân çalışmaları daha çok nahiv bahislerine yer
verirken; Meâni’l-Kur’ân çalışmaları daha geniş ve kapsamlı mahiyette, hem
garîb kelimeler, hem i’râb, hem de kırâatları ele almış, bunların yanında az da
olsa hadis, sahâbe ve tabiûn kavliyle tefsire yer vermişlerdir.
Kur’ân Tefsir Dilbilim Garîbu’l-Kur’ân İ’râbu’l-Kur’ân Meânî’l-Kur’ân
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 1 |