During the birth of Islam, Arabs, most of whom lived in nomadic state, settled down with the effect of the new religion. Military, administrative and political factors played an important role in the birth of settled life and urbanization, which is one of its consequences. Hz. The steps taken by the Prophet in the name of urbanization after the migration to Medina, the obligation to perform some prayers in the Islamic religion and the conquest movements that started in the early period made it necessary for Muslims to move into city life.
The achievements of Islamic civilization from the new civilizations encountered in the conquered lands have made a great contribution to the development of science and art. Muslims transformed the gains they gained from these new cultures into an architectural style of their own, through a synthesis based on monotheism. As a result, they introduced unique city models different from the cities they conquered. This study focuses on the city of Qūfa, which was estab-lished with a military nature. Qūfa has had a very important place in the politi-cal and cultural life of Islam since its foundation. The city has also become a center of political and religious turmoil, as well as a school with its intellectual background. Related to its physical structure, places, administrative and economic structure of the military city in question have been tried to be deter-mined. political and religious roles of Qūfa by tackling its establishment and development in the field of urban planning.
Miladi 7. Asrın başlangıcına kadar çoğunluğu göçebe halinde yaşayan Araplar, İslamiyet’i kabul ettikten sonra yerleşik hayata geçmeye başlamışlardır. İslam’ın yayılmasıyla doğrudan ilişkili olan askerî, idarî ve siyasî etkenler yerleşik hayat ve bunun sonuçlarından biri olan şehirleşmede önemli rol oynamış-tır. Hz. Peygamber’in Medine’ye hicretinden sonra şehirleşme adına attığı adımlar, İslam dininin bazı ibadetleri cemaat halinde yerine getirmeyi farz kılması ve erken dönemde başlayan fetih hareketleri, Müslümanların şehir hayatına geçmesini zaruri kılmıştır.
İslam medeniyetinin, fethedilen topraklarda karşılaşılan kültürel birikimler-den elde ettiği kazanımlar, bilim ve sanat alanındaki gelişime büyük katkılar sağlamıştır. Müslümanlar karşılaştıkları kültürlerden elde ettikleri kazanımları tevhid eksenli bir yorumlama yoluna giderek yeni bir mimari üsluba dönüştürmüşlerdir. Bunun sonucu olarak fethettikleri yerlerdeki şehirlerden farklı ve özgün şehir modelleri ortaya koyabilmişlerdir. Bu çalışma, H. 17 yılında Müslümanlarca askerî amaçlarla kurulan Kûfe şehrini konu edinmiştir. Kûfe şehri, kısa süre içinde İslam’ın siyasî ve kültürel hayatında çok önemli bir yere sahip olmuştur. Şehir aynı zamanda entelektüel birikimiyle bir ekol oluşturduğu gibi, siyasî ve dinî çalkantıların da merkezi haline gelmiştir. İs-lam tarihinde bu denli önemli bir yeri olan Kûfe’nin, kuruluşu ve şehircilik alanındaki gelişimi ele alınarak, şehrin fizikî yapısı, mekânları, idari ve ekonomik yapısına ilişkin karakteristik bazı özellikleri belirlenmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 26 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 16 |