On 21 February 1925, the Turkish Grand Assembly allocated fund worth 20.000 TL to the budget of the presidency of religious affairs for the translation and interpretation of holy Quran and translation and annotation of Sahîhi Buhâri. The presidency signed a contract with Mehmet Akif for translation of the Quran and with Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır for interpretation of Quran on 26 October 1925. After Mehmet Akif terminated the contract unilaterally due to the policies of ‘Turkish Quran’ and ‘Turkish praying’ which was promulgated in the first months of 1932, the government signed another contract with Yazır for the translation of holy Quran, on 23 May 1932. On the contrary to the terms and conditions of the contract, the president of the religious affairs Rıfat Börekçi demanded urgently the copies of the translation of Quran to be published independently from the interpretation. Elmalılı refused this demand categorically by stating ‘if this is going to be published it must be within interpretation. Otherwise the contract is terminated. Despite the refusal, the presidency continued to put pressure on Yazır and without his consent, the interpretation and translation of the Quran was started to be published partially in 1935. The completed version of the project ‘Hak Dini Kur’ân Dili’ could have only been published in 1938. Elmalılı could not or did not produce his work in the way he wished due to the political pressure created by the policies of ‘Turkish praying’, 'Turkish Quran’, ‘Islam as Turk’s national religion.’ Because of his grave concern He completed writing the last translation of Quran secretly. Our work focuses on the last translation of Quran written by Elmalılı Hamdi Yazır.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Quran Tafsir Quran Meaning Turkish worship National Religion.
21 Şubat 1925 tarihinde TBMM’de Diyânet İşleri Başkanlığı’nın bütçesine, Kur’ân-ı Kerîm tercümesi ve tefsiri ile Sahîh-i Buhâri’nin tercüme ve şerhi için 20.000 liralık tahsîsat konuldu. Diyanet İşleri Başkanlığı, 26 Ekim 1925 tarihinde, Kur’ân-ı Kerîm’in tercümesi için Mehmet Akif, tefsiri için Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır ile bir sözleşme imzaladı. 1932 yılının ilk aylarında hükümetin uygulamaya koyduğu “Türkçe Kur’ân, Türkçe İbâdet” projesi sebebi ile Mehmet Akif’in sözleşmesini feshetmesinden sonra, 23 Mayıs 1932 tarihinde yapılan bir sözleşme ile Kur’ân-ı Kerîm’in tercümesi de Elmalılı’ya verildi. Diyânet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi, sözleşme şartlarına uymayarak, sözleşmeden birkaç ay sonra Kur’ân-ı Kerîm meâlini, tefsirin içinde değil müstakil olarak basılmak üzere Elmalılı’dan âcilen talep etti. Elmalılı; “Basılacaksa tefsir ile birlikte basılır, aksi hâlde sözleşme fesholunur” diyerek, net ve kesin bir şekilde bu talebi reddetti. Diyânet İşleri’nin meâl ve tefsirle alâkalı tazyîk ve baskıları devam etti, Elmalılı’nın rızâsı dışında 1935 tarihinde tefsir meâlle birlikte basılmaya başlandı ve Hak Dini Kur’ân Dili tefsirinin tamamının baskısı 1938 yılında tamamlandı. Elmalılı, “Türkçe İbâdet”, Türkçe Kur’ân, Müslümanlık; Türk’ün Millî Dîni” projelerinin yürürlükte olduğu bu dönemde, üzerindeki baskılardan ve duyduğu endişelerinden dolayı arzu ettiği gibi bir meâl yazmadı/yazamadı ve yazmış
olduğu son meâlini de yine aynı düşüncelerle gizleyerek kimseye haber vermedi. Çalışmamız Elmalılı’nın yazmış olduğu bu son meâl üzerinedir.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Kur Tefsir Meâl Türkçe İbâdet Milli Din.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 7 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 13 |