Antalya, muhkem kalesi, bol su kaynakları, verimli toprakları, her milletten tüccârların bulunduğu zengin ticâri limanı ve iklimi ile tarih boyunca her devletin gözdesi olmuştur. Müslümanlar tarafından Antalya, ilk olarak Halife Mütevekkil’in deniz kumandanı, Türk asıllı Fazl b. Karin tarafından fethedilmiş ve kısa süreli Abbasî hâkimiyetinde kalmıştır. 1085 yılında Selçuklu Sultanı Süleyman Şah tarafından fethedilen Antalya, 1103’te Bizanslılara geçmiş, 1207’de Selçuklu Sultanı I. Gıyâseddin Keyhüsrev ve 1216’da I. İzzeddin Keykâvus’un fetihleri ile günümüze kadar Müslüman Türk yurdu olarak kalmıştır. 1392 yılında Osmanlı Devleti’ne ilhak olana kadar yaklaşık 200 yıl Selçuklu hâkimiyeti altında kalan Antalya’da, Selçuklular tarafından tersâne kurulmuş ve güçlü bir donanma tesis edilmiştir. Şehirde kale surları ve burçları inşâ edilip onarılmış ve tahkim edilmiş, cami, mescid, medrese, tekke, zâviye, hamam gibi yapılar inşâ edilmiş ve bu yapılara taş ve mermerden önemli inşâ ve tamir kitâbeleri yerleştirilmiştir. Makalemiz, Selçuklular devri Antalya’sından günümüze ulaşan ve hukuk, idare, sosyal yaşantı, siyaset, iktisat, din, edebiyat, dil vb. gibi konulara birinci dereceden kaynaklık eden sur, burç ve yapı kitâbeleridir. Anadolu Selçuklu dönemine ait kayıp kitâbelerden, gerek Kaleiçi ve gerekse Antalya Müzesi’nde ilk defa ortaya çıkardığımız 8 kitâbe, 2 mezar taşı ve 1 mezar sandukasına makâlemizde yer verilmiştir. Makalemiz, Antalya Selçuklu kitâbeleri hakkında daha önce yapılan çalışmalar ile karşılaştırılmış, sıralama, okuma ve tercüme farklılıkları gösterilmeye çalışılmıştır.
Due to importance of its geographical features such as abundance of water reservoirs, strong castle, fertile land, rich harbor with multinational business center and climate, Antalya had been the most strategic land to seize throughout history for every power seeking state.Antalya was conquered by Muslims during the reigns of Caliph Mütevekkil’s naval commander Fazl b. Karin who is originally Turkish and the city came under the rule of Abbasids for a short period of time until Great Seljuk Sultan Süleyman Shah conquered it in 1085. However, a little later Antalya fell into the hands of Byzantines in 1103 and remained under the rule of empire until the conquests of Seljuk Sultans in 1207, I. Gıyaseddin Keyhüsrev and in 1216, İzzeddin Keykavus. Although Ottomans recaptured the city from Seljuks in 1392, Antalya has been known as the land of Turks since 1216. Despite the conquests of Ottomans the city remained under the rule of Seljuks for almost 200 years and during this period Seljuks created a modern city in Antalya by building many historical artifacts such as mosques, madrasahs, dervish lodges, zawiyahs, Turkish hamams as well as a dockyard and a strong navy. Moreover, Seljuks also inserted stone or marble inscriptions to these buildings.
This paper will be predominantly focusing on the original inscriptions of city wall, bastions and artifacts as a primary source built during the reign of Seljuk Sultans. This research will be based on critical analysis of the eight lost inscriptions; two epitaph and sarcophagus belong to the era of Anatolian Seljuk. Additionally, this research will compare the existing literature on the basis of reading and translating differences.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 12 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 10 |