Gerek Kur’an’da gerekse de Hz. Peygamber’in sünnetinde Peygamber’in örnekliği ve hayatının gelecek nesillere sahih ve sağlam bir şekilde aktarılması amacı siyer yazıcılığının gelişimini doğrudan etkilemiştir. Siyer ve İslam tarihi yazıcılığı 1300 yıllık bir gelenek haline gelmiş ve çeşitli sened zinciri ile gelen çok zengin bir rivayet malzemesi oluşmuştur. Bu noktada söz konusu rivayet malzemelerinin, bazı müsteşrikler tarafından ön yargılı bir şekilde değerlendirildiğini görmekteyiz. Bu bağlamda Hz. Peygamber’in aleyhine yorumlanan rivayetlerden hareketle onun vahiy ve risâletinin tamamen beşerî olduğu vurgulanmış, böylece vahyin ilahî yönü dışlanmaya çalışılmışlardır. İşte burada İslâm tarihçilerinin bu rivayetleri bilimsel olarak değerlendirip tasnif ederek yazdıkları risale ve kitaplarla Hz. Peygamberin hayatını, dolayısıyla vahiy-sünnet ilişkisini devrin ilmi usulleriyle kaleme aldıklarını görmekteyiz. Günümüz araştırmacılardan Şükran Adıgüzel siretin bir parçası olarak Peygamber’in ilk vahye muhatap oluşunu inceleyerek siyer çalışmalarına önemli bir katkı sunmuştur. Kitap genel olarak konuyla alakalı rivayetleri belirleyerek bir sonuca varmayı hedeflemiştir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | Kitap Tanıtımları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 8 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 8 |