İnsan yaşamının her alanını kuşatan bir disiplin olarak fıkıh ilmi, sürekli bir gelişme ve olgunlaşma sürecinden geçmiştir. Bu süreçte müçtehit ve fakihlerin yoğun çalışmaları neticesinde zengin fıkhî bir miras ortaya çıkmıştır. Bu miras farklı bakış açılarıyla ele alınarak fıkıh ilminin çeşitli alt dallarının oluşmasına zemin hazırlamıştır. Bu alt dallardan biri de “kavâid-i fıkhiyye”dir. Fıkhî birikimin sistematik bir şekilde tasnif edilmesi ve genel ilkelerinin ortaya çıkarılması sonucu oluşmuş bir disiplin olan kavâid-i fıkhiyye, fıkhî hükümlerin mahiyetini ve zihnî çerçevesini oluşturan, bu hükümlerin dayandığı temel prensipleri ve amaçladığı gaye ve hikmetleri inceleyen bir ilim dalıdır. Aynı zamanda, fıkhî hükümleri belli prensipler altında tasnif ederek İslam hukukunun sistematik bir şekilde gelişmesine katkı sağlar. Kâidelerin ortaya çıkışını Asr-ı Saadet dönemine kadar götürmek mümkündür. Hz. Peygamber’in bazı özlü sözleri, sahabeden gelen bazı vecîz ifadeler ve ilk imamlardan hüküm içerikli özlü cümleler kavâid-i fıkhiyyenin ilk izleri olarak değerlendirilebilir. Hanefî ve Şâfiî fakihleri, bu disiplinin ortaya çıkması ve gelişmesine öncülük etmişlerdir. Ancak Şâfiî fakihlerinin bu disipline katkılarının daha belirgin olduğunu ifade etmek mümkündür. Nitekim bu alanda Hanefî fakihi İbn Nüceym’e kadar kayda değer bir çalışma yapılmamışken Şâfiî fakihlerin birçok eser kaleme aldıkları görülmektedir. Bu çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılarak Şâfiî fakihlerin kavâid-i fıkhiyyeye dair eserleri incelenmiş ve bu disiplinin gelişmesinde Şâfiî fakihlerin rolü değerlendirilmiştir. Bu bağlamda Şâfiî fakihlerin kavâid-i fıkhiyyeye dair katkılarının daha detaylı bir şekilde incelenmesi için İbnü’l-Vekîl (ö. 716/1317), Alâî (ö. 761/1359), İbnü’s-Sübkî (ö. 771/1370), Bedreddin ez-Zerkeşî (ö. 794/1392), İbnü’l-Mülakkin (ö. 804/1401), Hısnî (ö. 829/1426), Süyûtî (ö. 911/1505) gibi önde gelen Şâfiî fakihlerin kavâid eserlerine başvurulmuştur. Bunun yanı sıra Hanefî mezhebinden Kerhî (ö. 340/952) ve Debûsî’nin (ö. 430/1039) kavâid eserleri arasında kabul edilen çalışmalarına da müracaat edilmiştir. Bu alanın en olgun eserlerinden birini kaleme alan Hanefî fakihi İbn Nüceym’in (ö. 970/1563) kavâid eseri de incelenmiştir. Bu sayede Şâfiî fakihlerin kavâid-i fıkhiyyeye dair özgün ve kapsamlı bakış açısı, diğer fıkıh mezhepleriyle de mukayese edilerek daha net bir şekilde ortaya konmuştur. Bu inceleme neticesinde Şâfiî fakihlerin kavâid-i fıkhiyye alanına önemli katkılarda bulunduğu tespit edilmiştir. Bu katkılardan birisi, Şâfiî fakihlerin kavâid-i fıkhiyyeyi sistematize etmeleridir. Nitekim Şâfiî fakihler, şer‘î hükümleri belli prensipler altında tasnif etmişlerdir. Bu sayede hükümler arasındaki bağlantılar daha net bir şekilde ortaya konmuştur. Şâfiî fakihlerin bir diğer katkısı kavâid-i fıkhiyyeye dair özgün eserler vermeleridir. Bu eserler kavâid-i fıkhiyyenin gelişmesinde ve diğer fıkıh mezhepleri tarafından da benimsenmesinde önemli rol oynamıştır. Aynı şekilde Şâfiî fakihleri, kaleme aldıkları eserler ile diğer fıkıh mezheplerinin de kavâid-i fıkhiyye alanında çalışmalar yapmasına ön ayak olmuşlardır. Nitekim Hanefî mezhebinden İbn Nüceym’in büyük ilgi gören el-Eşbah ve’n-nezâir isimli kavâid eseri Şâfiî fakihlerin eserlerinden ilham alınarak kaleme alınmıştır. Şâfiî fakihlerin bu katkıları sayesinde kavâid-i fıkhiyye, akademik bir disiplin olarak gelişmiştir.
As a discipline that encompasses every aspect of human life, the science of fiqh has undergone a continuous process of development and maturation. In this process, a rich fiqh heritage has emerged as a result of the intensive work of mujtahids and jurists. This heritage was handled from different perspectives and paved the way for the formation of various sub-branches of the science of fiqh. One of these sub-branches is “al-Qawāid al-fiqhīyyah". A discipline formed as a result of the systematic classification of fiqh accumulation and the discovery of its general principles, al-Qawā‘id al-fiqhīyyah is a branch of science that examines the nature and mental framework of fiqh rulings, the basic principles on which these rulings are based, and the aims and wisdom they aim to achieve. At the same time, it contributes to the systematic development of Islamic law by classifying jurisprudential provisions under certain principles. It is possible to trace the emergence of the rules back to the ‘Aṣr al-Sa‘āda period. Some of the Prophet’s pithy sayings, some of the Companion’s pithy expressions, and pithy sentences containing judgements from the first imams can be considered as the first traces of al-Qawā‘id al-fiqhīyyah. Hanafī and Shāfiʻī jurists pioneered the emergence and development of this discipline. However, it is possible to state that the contribution of Shāfiʻī jurists to this discipline is more prominent. As a matter of fact, while no noteworthy work was done in this field until the Hanafī jurist Ibn Nudjaym, it is seen that the Shāfiʻī jurists wrote many works. In this study, the works of Shāfiʻī jurists on al-Qawā‘id al-fiqhīyyah were analysed by using qualitative research method and the role of Shāfiʻī jurists in the development of this discipline was evaluated. In this context, Ibn al-Wakīl (d. 716/1317), ʻAlāī (d. 761/1359), Ibn al-Subkī (d. 771/1370), Badr al-Dīn al-Zarkāshī (d. 794/1392), Ibn al-Mulaqqin (d. 804/1401), al-Hisnī (d. 829/1426), and al-Suyūtī (d. 911/1505). In addition, the works of al-Karhī (d. 340/952) and al-Dabūsī (d. 430/1039) from the Hanafī madhhab were also consulted. The al-Qawā‘id al-fiqhīyyah work of the Hanafi jurist Ibn Nudjaym (d. 970/1563), who wrote one of the most mature works in this field, was also analysed. In this way, the original and comprehensive perspective of Shāfiʻī jurists on al-Qawā‘id al-fiqhīyyah has been revealed more clearly by comparing them with other fiqh sects. As a result of this analysis, it was determined that Shāfiʻī jurists made important contributions to the field of al-Qawā‘id al-fiqhīyyah. One of these contributions is the Shāfiʻī jurists’ systematisation of al-Qawā‘id al-fiqhīyyah. As a matter of fact, Shāfiʻī jurists classified sharī'ah rulings under certain principles. In this way, the connections between the judgements were revealed more clearly. Another contribution of the Shāfiʻī jurists is that they produced original works on al-Qawā‘id al-fiqhīyyah. These works played an important role in the development of al-Qawā‘id al-fiqhīyyah and its adoption by other fiqh sects. Likewise, the Shāfiʻī jurists paved the way for other fiqh sects to carry out studies in the field of al-Qawā‘id al-fiqhīyyah with their works. As a matter of fact, Ibn Nudjaym of the Hanafī school wrote his kavāid work al-Ashbāh wa-l-naẓāʾir, which attracted great attention, inspired by the works of Shāfiʻī jurists. Thanks to these contributions of Shāfiʻī jurists, al-Qawā‘id al-fiqhīyyah developed as an academic discipline.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Islamic Law |
Journal Section | MAKALELER |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2024 |
Submission Date | March 20, 2024 |
Acceptance Date | May 6, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 19 |
Journal of Theology Academy is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).