Çocuk ve çocukluk olgusunun algılanışı farklı coğrafyalara ve farklı dönemlere göre değişkenlik göstermektedir. Her iki olgu da kimi zaman yok sayılmış, kimi zaman yetişkinlerle aynı kategoride algılanıp onların dünyasına aitmiş gibi görülmüş, kimi zaman da çok önemle üzerinde durulup masumluğunun korunması için sınırları özenle belirlenmiştir. Başka bir deyişle çocukların nasıl tasarlandığına karşıt olarak, nasıl algılandığı her zaman toplumsal ve tarihsel bir bakış açısını yansıtmaktadır. Önceleri varlığı görmezden gelinen, fark edilince de masumiyetini, doğallığını, merakını küreselleşme, iletişim teknolojileri ve tüketim çarkının dişlilerine kaptıran çocuk/çocukluk kültürü, her geçen gün kendini yetişkinlerin dünyasına biraz daha adapte etmektedir. Yokluk içinde büyüyen, yaratıcılıklarını, iyimserliklerini, saflıklarını, en önemlisi umutlarını kaybetmeyen, ailesiyle ve çevresiyle kolay iletişim kurabilen modern zamanların çocuklarının yerini; ekranlara ve internete bağımlı, sürekli tüketen ama hiç tatmin olmayan, ihtiyacı giderilmediğinde dünyası kararan, içine kapanık post-modern çocuklar almıştır. Günümüz postmodern dünyasında çocuklar, birçok iletişim teknolojileriyle kuşatılmışlardır. Yetişkinlerin yarattığı bilgisayar oyunlarının, filmlerinin ve reklamlarının içinde, ‘tehlikeli sokaklar’ yerine ‘daha güvenli’ olan evde, ekran önünde büyüyen çocuklar, birbirleriyle fazla etkileşime girmediğinden kendi çocuk kültürlerini kaybetmiştir. Evin dışında sosyalleşme ortamlarının azalıyor olması çocuğun kendini tanımasını da imkânsız hale getirmiştir. Dahası post modern dünyada ne ebeveynler çocuklarına eskisi kadar zaman ayırabilmekte ne de çocuklar yetişkinlerin deneyimlerine, bilgilerine ilgi duymaktadır. Ekran artık modern dadı, öğretmen, arkadaş, kütüphaneler dolusu kitap, yoğun çalışan anne-babayı görüntülü olarak çocuğa ulaştıran araçtır. Tüketim çağında medya aracılığıyla özendirilen “büyümüş de küçülmüş” olma hali, yetişkinlerin dünyasında da “içinizdeki çocuğu ortaya çıkarın” şeklinde tezahür etmektedir. Farkında olmadan, birden büyüyen çocuklar, yetişkin bireyler olunca yaşayamadıkları çocukluğu bu şekilde telafi etmektedirler. Makalede, çocuk/çocukluk olgusunun Batı’da geçirdiği tarihsel aşamalar, medyanın ve tüketim toplumunun etkisiyle erozyona uğrayan, küreselleşen çocuk kültürü üzerinde durulmaktadır
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 25, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Issue: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.