İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin (İHAS) Ek 7 Nolu Protokolünün 4. maddesinde öngörülen ve Anayasal çerçevede adil yargılanma hakkı ile hukuk devleti ilkesinin vazgeçilmezi sayılan non bis in idem ilkesi, Türk Ceza Hukukuna ilişkin temel kanunlarda düzenlenmesine rağmen 213 sayılı Vergi Usul Kanununun (VUK) kabahat ve suçlara ilişkin hükümlerde yer almamaktadır. Bu durum kişinin aynı fiili nedeniyle hem idari süreç neticesinde para cezasına hem de ceza yargılaması sonucunda hapis cezasına maruz kalmasına neden olmaktadır. Anayasa Mahkemesi yakın zamanda vermiş olduğu karar ile idari ve adli süreçler çerçevesinde çıkan kararların birbirlerini bağlamayacağına ilişkin kuralı iptal etmiştir. Müteakiben 7394 sayılı Kanun ile VUK’un 359. maddesine non bis in idem ilkesinin uygulamasına etkisi olabilecek düzenlemeler eklenmiştir. Bu çalışmamızda Anayasa Mahkemesinin kararı ile 7394 sayılı Kanun ile VUK’un 359. maddesine eklenen söz konusu düzenlemeler incelenecektir. Ancak bunların öncesinde ilk olarak non bis in idem ilkesinin tanımı ve unsurlarına değinilerek bu ilkeye ilişkin İHAS’ın 7 Nolu Protokolünün 4. maddesi ve ceza hukukuna ilişkin ulusal kanuni düzenlemelere yer verilecektir. Ardından İnsan Hakları Avrupa Mahkemesinin (İHAM) vergi ceza hukukunda non bis in idem ilkesine ilişkin içtihatları özellikle Glantz v. Finlandiya ve A ve B v. Norveç kararları irdelenecektir. Sonrasında ilgili VUK hükümleri non bis in idem ilkesi bakımından değerlendirilecektir.
Whereas the principle of non bis in idem, which is envisaged in Article 4 of Protocol No. 7 of the Additional Protocol to the European Convention on Human Rights (ECHR) and considered indispensable in the constitutional framework of the right to a fair trial and the rule of law, is regulated in the basic laws pertaining to the Turkish criminal law, it is not included in the provisions of the Tax Procedure Law (TPL) No. 213 on misdemeanors and crimes. This situation causes the person to be subject to both a monetary fine due to the administrative process and imprisonment resulting from the criminal trial for the same act. With its recent decision, the Constitutional Court annulled the rule that decisions made within the framework of administrative and judicial processes are not binding on each other. Subsequently, with the Law No. 7394, regulations that may affect the application of the non bis in idem principle was added to Article 359 of the TPL. In this study, the said provisions added to Article 359 of the TPL with the Law No. 7394 and the decision of the Constitutional Court will be examined. However, first, the definition and elements of the non bis in idem principle will be mentioned, and article 4 of Protocol No. 7 of the ECHR and national provisions regarding this principle will be scrutinized. Then, the case-law of European Court of Human Rights (ECtHR) relating to the principle of non bis in idem in tax criminal law, particularly Glantz v. Finland and A and B v. Norway decisions will be scrutinized. Afterwards, the relevant TPL provisions will be interpreted in terms of the principle of non bis in idem.
Principle of non bis in idem tax misdemeanours tax crimes administrative sanctions judicial sanctions
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | C. 7 S. 13 Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 7 Issue: 13 |